Turizm Türk mutfağıyla atılım yapabilir

Güncelleme Tarihi:

Turizm Türk mutfağıyla atılım yapabilir
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2008 00:00

Soru: Ailece ilk kez hiçbir şey düşünmeksizin rahat rahat tatil yapalım diye uzun zamandır düşündüğümüz planımızı uygulayalım dedik ve bir otel için herşey dahil telefonda konuşup anlaştık. Telefonda bize 24 saat sıcak su, odalarda televizyon, gündüz 10.00’dan gece 23.00’a kadar sınırsız yerli içki, otele ait özel plaj, şezlong, şemsiye, açık büfe yemek, ara ikramlar bulunduğu söylendi.

Sözleşme yaptığımızda sözleşme evraklarında otel adının farklı olduğunu, kendilerine otel adının farklı olduğunu sorduğumuzda ise bize ikisinin de aynı otel olduğu söylendi. Otele gittiğimizde ise aynı otel olmadığını sıcak suyunun saat 17.00’a kadar aktığını, musluklardan tuzlu su aktığını tuzsuz su olmadığını, otele ait özel plaj ile şezlong ve şemsiyesinin bulunmadığını, barda yerli içki olarak meşrubat, kola, bira, çay, nescafe gibi içecekler mevcut, gündüzleri rakı vermiyorlar. Otel idaresine söylendiğinde, ’Olmaz öyle şey’ deyip geçiştiriyorlar. Odalarda bulunan televizyonlar düzgün çalışmıyor.

Sonuç olarak insanların hayallerini ve kazançlarını çalmak için kurulmuş bir düzenek olduğunun kanaatindeyim. Tatile gidecek olan vatandaşların bu konuda dikkatli davranmalarını öneririm. Ve izleyeceğim yol nedir bundan sonra onu öğrenmek isterim.

Aysel CANDAN

Yanıt: Öncelikle eğer tatil seyahat acenteleri aracılığıyla yapılacaksa iyice araştırılmadan ve dikkat edilmeden başvuruda bulunulmamalıdır. Bilindiğigibi çok fazla seyahat acentesi var. Çok cazip fiyatlar sunuyorlar. Fiyatlara kapılarak alınacak hizmetin niteliği kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Sözleşmeler okunmadan kesinlikle imzalanmamalıdır. Bunların dışında daha önce de belirttiğimiz gibi seyahat acenteleri konusunda Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Tüketici İlişkileri Departmanı’na başvuruda bulunabilirsiniz.

Seyahat acentenize başvurmanıza rağmen sorun çözülmediyse, eksik yada ayıplı hizmetin tespit edildiği tutanak, satın alma ürününün özelliğini gösteren broşür, katalog, makbuz, satış sözleşmesi vs. belgelerle birlikte TÜRSAB Tüketici İlişkileri Departmanına bir dilekçe ile başvurmanız gerekmektedir. Dilekçe de imza telefon, faks ve adres bulunmasına özen gösterilmelidir.

Eğer otele doğrudan başvuruda bulunulduysa ve hizmette aksaklık varsa şikayetinizi Kültür ve Turizm Bakanlığı Kontrolörler Kurulu Başkanlığı’na iletebilirsiniz.

Soru: Turizm sektörünün hızlı gelişimi, ülkemiz adına bizleri umutlandırıyor. Otellerimiz, tesislerimiz rakip ülkelere göre (İspanya-Yunanistan) kıyaslandığında çok daha modern, yeni ve diri olduğunu görüyoruz.

Ancak her kesimde dile getirildiği gibi fiyatların düşük olması kendi bindiğimiz dalı kesmemize neden olmuyor mu? Fiyat konusunda çok daha ihtiyatlı olmamız gerekmiyor mu? Fiyatları birlikte hareket ederek daha yukarıya çeksek bunun ülkemize katkısının nasıl bir boyut kazanabileceğini sizden öğrenmek istiyorum. Bunun gerçekleşmesi için sektörün neden birlik olamadığını merak ediyorum?

Güntan MAVİGÖZLÜ

Yanıt: Konaklama sektörü 20 yılı aşkın bir süreden bu yana "Türkiye Otelciler Birliği Yasası"nın çıkması için yoğun bir çaba harcamaktadır. Her gelen hükümet döneminde söz konusu yasa tasarısı sektör temsilcileri tarafından gündeme getirilmekte, hükümetler tarafından benimsenmekte ve tasarının kanunlaşması için ön sıralara alınmakta ancak her nedense zaman içerisinde gündemden düşmektedir.

Türkiye turizm sektöründe örgütlenme yapısını gözden geçirmeli ve devlet-özel sektör dengesi ve işbölümünü yeniden değerlendirmelidir. Türkiye’de turizm sektöründe sorumluluk üstlenen özel sektör kuruluşları örgütlenmelerini tamamlayamamışlardır. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerekmekte olup, ilk aşamada Türkiye Otelciler Birliği Yasası Taslağı kanunlaştırılmalıdır. Dernek statüsündeki örgütlenmelerin yaptırım gücü, yasal statüsü olan örgütlenmelere göre çok kısıtlıdır. Dolayısıyla sektörde birlik ve beraberliğin sağlanması sınırlı kalmaktadır.

Fiyatların düşük olmasının bir sebebi beraber hareket edememekten kaynaklanmakta ise de, diğer önemli bir sebebi de yabancı tur operatörlerine ve dolayısı ile piyasadaki genel fiyat endekslerine bağımlı kalınmasıdır.

Ayrıca genel ekonomi politikaları çerçevesinde kurların düşük s eyretmesi de karlılığın düşük olmasını etkileyen önemli faktörlerden birisi olarak gösterilebilir.

Soru: Türk turizminde gastronominin yeteri kadar değerlendirilmediğini düşünüyorum. Sizce bu konuda neler yapılabilir? Gereğinin yapılması halinde toplam turizm gelirleri içerisinde gastronominin katkı payı ne olabilir?

Doruk İLTER

Yanıt: Turizm açısından yiyecek ve içecek kültürü olarak tanımlanabilecek olan gastronomi, gerek iç ve gerekse dış turizmin vazgeçilmez bir unsurdur. Yapılan araştırmalar turist olarak seyahat eden kişilerin destinasyon seçmesinde etkili olan birçok faktörün içinde, o destinasyonun sahip olduğu gastronomi kültürünün önemli bir unsur olarak yer almakta olduğunu göstermektedir.

Turizm sektörünün içinde bulunduğu bu aşamada, gastronomiyi turizm ile entregre etmek sektörün gelişmesi açısından önemlidir.

Ülkelerin turizm potansiyelinin tanıtılmasında o ülkenin sahip olduğu gastronomi potansiyelinin ön plana çıkartılması önemli bir unsurdur ve gözden uzak tutulmamalıdır. Bu konuda önümüzde çok örnek vardır. İtalya turizminin tanıtılmasında İtalyan mutfağı önemli rol oynamıştır. Fransa’nın Toskana Bölgesi şarap sayesinde dünyanın tanınmış bölgelerinden biri haline gelmiştir.

Hepimizin çok övündüğü mutfağımızı geleneksel misafirperverliğimizle buluşturduğumuzda turizm potansiyelini artırma konusunda büyük mesafe kat edebiliriz. Gastronomi ve turizmin rakamsal bağlantısına genel olarak baktığımızda ve bunu Yiyecek İçecek Yöneticileri Derneği’nin 2007 yılına ait beş yıldızlı tesislerdeki tüketim miktarı analizleriyle örneklendirdiğimizde genel bir kanıya ulaşabiliriz.

Güzel anılar getir

TATİLE çıkarken bizi uğurlayanlara çoğu kez bizden ne beklediklerini sorarız. Sana ne getireyim sorusunun cevabı yine güzel Türkçemizle "Güle güle git, güle güle gel" şeklinde olur.

Turistlere Not Defterleri’ne "Anılar" sayfası eklemelerini önermek istiyoruz. Geride kalanlara da "gelirken güzel anılar getir" demek düşüyor bu durumda. İki hafta önce ilk yazımız çıktığında tatilin aileler açısından önemine değinmiştik.

Bu arada gösterilen yakın ilgiye ve herşeyden önce Türkiye’de, ilklere örnek olan uygulamalarından birini daha gerçekleştiren Ankara Hürriyet’e teşekkürlerimizi siz okuyucularımızla birlikte paylaşarak iletmek istedik. Turistin Not Defteri gibi, tatilde denetim, ceza, şikayet, kontrol gibi turizmin özü ile bağdaşmayan bürokratik uslüptan uzak bir başlık seçmeleri de Ankara Hürriyet’in bize tatilin hoşluklarını ön plana aldığı izlenimini verdi.

Tatile hazırlanan ailelerimize, evlerinden çıktıkları andan itibaren her gün hoşlarına giden, onları memnun eden beş anıyı yazmalarını öneriyoruz. Evin küçük kızı ya da küçük beyi de bu görevi üstlenebilir. Hatta bunu bir de fotoğraf, tablo, yazı ve şiir haline getirirlerse döndüklerinde paylaşabilecek pek çok anılarının biriktiğini görecekler. Dostlar meclisinde bütün kış anlatacakları o kadar çok sohbet konusu olacak ki gelecek yılın planını yılbaşından düşünecekler.

Tatili, tekrarını isteyeceğimiz bir alışkanlık haline getirmek, bizi mutlu edecek bir bakış açısına sahip olmak da bizim elimizde ve çok kolay. Hatta bu bakış açısı ile şikayet konusu olabilecek şeyleri bile bir tavsiye anlayışı ile iletmek mümkün.

Unutmayalım: Dünyaya biz nasıl bakarsak cevap da öyle geliyor.

Yaz sonunda bu sutünlarda sizlerin güzel anılarına yer vermek istiyoruz.

Seçim AYDIN

TÜROFED İkinci Başkanı ATİD Başkanı
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!