Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2009 00:00
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) İkinci Başkanı ve Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı Seçim Aydın, “Turizm Diplomasisi”ni değerlendiriyor.
Soru: Ülkeler arası ilişkilerin gelişim ve tanıtım faaliyetlerine katkı açısından Turizm Diplomasisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Jian YU
Yanıt: 15 Aralık 2009 günü Başkent Üniversitesi İhsan DOĞRAMACI Salonu’nda Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Derneği tarafından düzenlenen bir toplantıya katıldık. Çin’in Ankara Büyükelçisi Gong Xiasheng, TÜTAV Başkanı Sayın Kemal Baytaş’a teşekkürlerini “
Atatürk’ü Sayın Baytaş sayesinde tanıdım. Beni de Kemalist yaptı” cümleleri ile iletti. Toplantı sırasında Büyükelçilik Kültür Müsteşarı ve Basın Sözcüsü olan Jian Yu’nun yukarıdaki sorusu ile karşılaştım.
Değerli Müsteşar Jian Yu’nun bu konudaki görüşlerine, Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti’nden katılan tüm konuşmacılar, diplomasi ve ekonomik faaliyetler sonucunda elde edilecek gelişmelerin mutlaka etki olarak turizme yansıyacağını dile getirerek katıldılar.
İletişim köprüsü
Turizm bir ülke için, ekonomik gelişme sağlayan bir kol olmakla birlikte, sosyal ve kültürel açıdan da sayısız katkısı olan, ilişkiler sarmalını düzenleyen ve geliştiren, dünya halkları arasında iletişim köprüsü kuran bir endüstridir.
Turizm sektörünün getirdiği avantajları ülkemizin gelişmesi, uluslararası alanda tanınması ve var olan yerini pekiştirmesi anlamında kullanmak önemli bir sorumluluk ve görevdir.
Bu kapsamda, dünya ülkelerinin de içerisinde yer aldığı etkinliklerde, organizasyonlarda, tanıtımlarda kısacası etkileşimin olduğu her yerde oluşturulacak olan doğru ve etkili iletişim ağının bize getirisi olacaktır.
Diplomasi ilişkileri de bu anlamda dikkate alınması gereken en önemli olgulardandır. Turizmde duyarlılık ve sorumluluk çerçevesinde sektör içindeki yetkili ve sorumlu kuruluşlar bu önemli konularda duyarlılık ve sorumluluk gösteren katmanların başında gelmektedir.
TÜTAV başta olmak üzere, yurtdışında ülkemizin tanıtımı için faaliyet gösteren tüm Sivil Toplum Kuruluşları ve uluslararası kuruluşların yönetim kurulu üyeliklerini ve hatta başkanlıklarını ülkemizde başarılı olmuş turizmci meslektaşlarımız yürütmektedir. Bu, gerek ihtiyaçların gerekse stratejilerin belirlenmesinde ve işleyişe hâkim olunması noktasında uluslararası platformdaki tanıtım faaliyetlerimize ve ilişkilerimize doğrudan olumlu olarak yansımaktadır.
Özel nişanlar alındı
Benim başkanı olduğum Avrasya Turizm Birliği, Dünya SKAL Kulüpleri Birliği, Uluslararası Otelciler Birliği, Uluslararası Turizm Yazarları ve Gazeteciler Federasyonu (ATURJET-FIJET), Dünya Otomobil Kulüpleri Federasyonu (TTOK-FIA) ilk akla gelen ve ülkemizde başarılı olmuş kişilerin üye olduğu turizm dünyasında etkili önemli kuruluşlardır.
Bakanlıklarımızın, yurtdışında görev yaptığı sırada gösterdiği başarı ile dikkati çeken pek çok mensubu da görevlerinin bitişinde buralarda aldıkları özel nişanları ülkemiz adına gururla taşımaktadır.
Burada önerimiz şu olacaktır. Diplomasi en geniş anlamıyla uluslararasındaki dostlukların kalıcı olması ve bunun ülke insanlarına yayılması anlamında bir görev yüklenmiş ise bunu en iyi yapabilecek olan bulundukları ülkenin insanları için hizmet üreten Turizm Ataşelikleri ve yukarıda adını saydığımız (ve benzeri) Sivil Toplum Kuruluşlarıdır.
Kendilerine verilen desteğin dünyada pek çok ülkenin yaptığı gibi her anlamda artması tanıtım faaliyetlerimiz olumlu anlamda destekleyecek; etkileri kısa zamanda alınacaktır.
Adımın başlangıcı olabilir
ATİD ve TÜROFED olarak yaptığımız etkinliklerin Türkiye’deki ve dünyadaki yabancı temsilciliklerle paylaşılması ve Bakanlığımızın dış ilişkileri ile ilgili olarak düzenlediği toplantılara mesleğimiz adına katkıda bulunmaya özen gösteren anlayışımızın daha çok desteklenmesi beklentimizi de belirtmek istiyorum.
Bu kapsamda, EXPO 2010’nun Türkiye’de Sivil toplum Kuruluşları ve kamuoyu ile daha çok paylaşılması ihtiyacını burada bir kez daha dile getirmek istiyorum.
Uluslararası alanda turizmcilerin en yüksek seviyelerine ulaştırdığı bu dönem yeterli destekler sağlandığında Türkiye’nin öncülüğünde Turizm Diplomasisi olarak tanımlayabileceğimiz bir profesyonel adımın da başlangıcı sağlanmış olabilir.