Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin yetiştirdiği önemli besteci ve piyanistlerden olan Tuluyhan Uğurlu, Ankara’nın kendisi için öneminden projelerine, devlete bağlı sanat kurumlarının kapatılmasını öngören ve tartışmalara neden olan Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) yasa tasarısından müzisyenliğin zorluklarına kadar birçok konuda fikir ve deneyimlerini Ankara Hürriyet’e anlattı.
Sanatın ve sanatçının politize edilerek siyasi çekişmelere alet edilmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Uğurlu, “Söz konusu kurumların kapatılamsı aslında bir nimet ve rızık meselesidir. Müzisyen, sanatçı başka bir iş yapamaz, mesela limon satamaz. İnsanların hayatlarını bitirecekler. Kurumları kapattığınızda sanatçı ya çekecek vuracak kendini ya da ülkeyi terk edecek. Ayrıca bu kurumlar kapatılırsa hıyar gibi bir toplum oluruz. Tüm benliğimizi ve en önemli gücümüzü, sanatımızı kaybederiz” dedi.
ANKARA ŞANS GETİRİYOR
Başkent Ankara’nın kendisine her zaman şans getirdiğini ifade eden Uğrlu, şunları söyledi:
“Ankara hep hayırlı, uğurlu gelmiştir bana. Benim için çok mukaddes bir şehirdir. Ne zaman Ankara’da bir projeye başlasam Avrupa çapında olur. Çok küçük yaşta Anıtkabir’e gitmiştim ve orada Atatürk’ün yalnızlığını görüp ona bir eser yazacağıma söz vermiştim.
Yıllar sonra onun yalnızlığını paylaşmak için ‘Mustafa Kemal ve Güneşin Askerleri’ni yazdım. 15 seneden bu yana çalmadığım konser salonu kalmadı. ‘Senfoni Türk’ isimli eserimin fikirsel olarak başlangıç noktası da Ankara. ‘İstanbul Kanatlarımın Altında’yı ise, yine bu kentte yazmaya başladım. Ankara Palas’ta konser vermeyi çok seviyorum. Tarihi dokusu iyi hissettiriyor.
SANAT SOKAĞA İNMELİ
Sadece İstanbul’a bağlı kalmıyorum. Aydın ile entel, dantel olma arasındaki fark Anadolu’ya sırt dönmektir, ben bunu yapmıyorum.
Varolan mirası yok saymamak, ondan güç almak benim hayatımda, sanatımda önemli bir yere sahip. Tarih, gelecek kuşaklara da çok önemli bir mesajdır. Tarihe meraklı bir insan olarak tarihi anlatan eserler yazıyorum ve onları Anadolu’da, ören yerlerinde seslendirerek taçlandırıyorum. Sokakta olmayı, insanlar ile iç içe olmayı çok önemsiyorum. Sanat yıllarca sadece bazı insanların anladığını iddia ettiği, bir takım odalara, sırça saraylara kapatılmış. Piyanoyu, müziği, sanatı sokağa indireceğiz, halkın ayağına götüreceğiz. İnsanlar, dokunulmaz olmadığınızı sadece sanatçı yönünüzle biraz farklı olduğunuzu anlayacak, dokunabilecek size. Piyanoyu sokağa indirmenin bir de sembolik yanı var, o da demokrasinin sokağa indirilmesi. Çok sesli müziği, çok sesliliği sokağa indirmek. Piyano bir demokrasi onu ya sokağa indireceğiz ya da Nemrut Dağı’nın zirvesine çıkaracağız.”
MEHTER EŞLİĞİNDE PİYANO DİNLETİSİ
Zafer Bayramı’nın 92. yılı kutlamaları kapsamında bugün Taurus Alışveriş Merkezi’nde mehter eşliğinde piyano dinletisi gerçekleştirecek olan sanatçı, 20.30’da sanatseverlerle buluşacak. Ahmet Coşkun’un sunumu ve şiir dinletileri eşliğinde gerçekleşecek olan etkinlikte Tuluyhan Uğurlu Zafer Bayramı coşkusunu, ‘Mustafa Kemal ve Güneşin Askerleri’ isimli eserle Ankaralılarla paylaşacak.