Tüketici bülteni

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2006 00:00

Ankara Hürriyet ekonomi sayfalarımızda bundan böyle tüketicilerin sorularına yanıt bulacağı Tüketici Bülteni de yayınlanacak. Tüketiciler, bu köşeden her türlü sorunlarıyla ilgili bilgi alabilecek.

Yasa kapsamına giren "Tüketici" deyimi kimleri kapsar?

Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi, tüketici olarak adlandırılır. Mal veya hizmetin, bir ticari veya mesleki amaçla kullanılması halinde yasa kapsamına giren tüketici deyiminin ve Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un kapsamı dışına çıkılmış olur.

Yasa kapsamına giren "Satıcı" deyimi kimleri kapsar?

Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki çalışmaları kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler ile kamu tüzel kişileri, satıcı kapsamı içine girer.

Yasa gereği sorumluluğu olan diğer kişiler kimlerdir?

Sattığı mal ve verdiği hizmet için asıl olarak sorumlu olanlar; satıcı ve hizmet verenlerdir. Bunların yanında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki çalışmaları kapsamında hizmet sunan gerçek ve tüzel kişiler "sağlayıcı", mal ve hizmetleri veya ara mallarını üretenler ile üretmediği halde markası altında satanlar "imalatçı-üretici", yurt dışından getirerek satanlar "ithalatçı", tüketiciye nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluş ve şirketleri "kredi veren", reklam veren kuruluşlar da verdikleri hizmet doğrultusunda ve oranında sorumludur.

Tüketici haklarının tarih içinde gelişimi nasıl bir seyir takip etmiştir?

Tüketici haklarının ilk yazılı kaynakları M.Ö.1750 yıllarında Babil Hanedanı olan Hammurabi kanunlarına dayanmaktadır. Bu haklar zaman içinde çok ilginç değişimler geçirmiştir. Örneğin ortaçağda Avusturya’da bayat süt satanlar, kendi sattıkları bozuk sütleri içmekle cezalandırılmışlardır. Fransa’da bayat yumurta satanlara bu yumurtaları atmak serbest bırakılmıştır. Osmanlı İmparatorluğunda Lonca’lar, meslek ahlakını ve tüketici haklarını en üst düzeyde koruyan meslek örgütü olmuşlardır. O dönemde hatalı pabuç üretenlerin yaptıkları ayakkabılar kötü üretim yapan esnafın damına atılmaktaydı. Çok bilinen "Pabucu dama atıldı" deyimi bu uygulamadan kaynaklanmaktadır. Bu suretle hatalı ve bozuk üretim yapan esnaf hem cezalandırılmış hem de teşhir edilmiş olurdu.

(Soru ve cevaplar Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı Avukat Erdem Akyüz’ün "100 Soruda Tüketici Hakları" kitabından derlenmiştir)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!