Güncelleme Tarihi:
Geçmişten günümüze süregelen ve sadece Ankara keçisi tiftiğinden elde edilen “Ankara sofu”nu tezgâhlarda dokuyan Güdül Boyalı Fengere Kadın Eli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyeleri, coğrafi işaret tescil belgesi alan Ankara sofunu üretime katarak kültürel mirası yaşatmanın gururunu yaşıyor. Kooperatif Başkanı Bahriye Süer, Güdül’ün Ankara keçisi yetiştiriciliğinde ilk sıralarda olmasının kendileri için bir avantaj olduğunu söyleyerek, “Sof kumaşının coğrafi işaret almasına oldukça sevindik. Güdüllü kadınlar olarak daha çok üretime katkıda bulunmak istiyoruz ama dokuma tezgâhı-ekipman yönünden yetersiz kalıyoruz” dedi. Hürriyet Ankara’ya konuşan Süer, özetle şunları söyledi:
KEÇİ YÜNÜNDEN SOF KUMAŞA DÖNÜŞÜM
“Kooperatif olarak birçok ürünün yanı sıra Ankara keçisinin yününden ‘sof kumaş’ üretimi yapıyoruz. Bildiğiniz gibi Ankara sof kumaşı, yakın bir zaman diliminde ‘Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’ aldı. Bu yüzden oldukça mutluyuz. Güdül’de köylerde yaklaşık 30-35 bin civarında tiftik keçisi var. Keçi yünlerini de sof dokuyarak değerlendirme çabasındayız. Çalışmalarımız, akademik destekle sürüyor. Ankara İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün ‘Kadın Eliyle Bir Tarih Dokunur’ adlı projesi kapsamında Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden hocalarımız ve kooperatifimizle birlikte kurulan atölyede ‘Ankara sofu’ için önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Ankara keçisi tiftiğinden elde edilen ‘Ankara sofu’nu dokuyabilmek ve kültürel mirasın yeniden canlanması bizi gururlandırıyor.
EKİPMAN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR
Ankara sof kumaşını dokumak oldukça emek ve zahmet isteyen bir süreç. Örneğin, bir şal yaklaşık 15 günde dokunuyor. Geçen yıl, 30’a yakın şal dokuduk. Sof kumaşı dokuyan 12 kadınımız var ama yalnızca üç dokuma tezgâhımız bulunuyor. Talebimiz, üretimimizin daha da artması için kooperatifimize ekipman desteğinde bulunulması. Kadınlarımız bu üç dokuma tezgâhı dönüşümlü olarak kullanıyor. Kültürel mirasımızı yaşatmak adına daha çok üretim yapmak, sof kumaşını dünyaya tanıtmak istiyoruz. Turistlerin ilgisi oldukça fazla, sof kumaşının bir özelliği de termal etkisinin bulunması. Bu yüzden romatizmal hastalıklara da iyi geldiği söyleniyor.”
PADİŞAHLARIN TERCİHİ OLARAK BİLİNİYOR
Tekstil sanayinde, hayvansal lifler arasında uzunluğu, mukavemeti, parlaklığı ile önemli bir yere sahip olan tiftik, dünya literatürüne ‘Ankara Keçisi’ olarak geçiyor. Yüksek kalitesi sayesinde ‘elmas iplik’ ve ‘asil yün’ olarak da biliniyor. Sof kumaşı, tarihte ‘Engürü sofu’ olarak biliniyor ve Osmanlı döneminde padişahlar tarafından da tercih ediliyordu. Sadece doğal tiftikten üretilen iplerden yapılan sof kumaşı, bu yüzden çok değerli görülüyor.