Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Şubat 05, 2008 00:00
Hacettepe Üniversitesi Teknokent A.Ş. Genel Müdürü İlyas Yılmazyıldız 10 yıl sonra Hacettepe Teknopark’ın 10 milyar YTL’lik bir ekonomiye kavuşacağını tahmin ettiklerini belirterek, "Hedefimiz 500 şirketin çalıştığı 1 ila 10 milyar YTL arasında bir ekonomi yaratmak" dedi.
HACETTEPE Üniversitesi Teknokent A.Ş. Genel Müdürü İlyas Yılmazyıldız 10 yıl sonra Hacettepe Teknopark’ın 10 milyar YTL’lik bir ekonomiye kavuşacağını tahmin ettiklerini belirterek, "Hedefimiz 500 şirketin çalıştığı 1 ila 10 milyar YTL arasında bir ekonomi yaratmak" dedi.
Hacettepe Teknokent’te şu anda 90 firma bulunduğunu ve bunların yüzde 30’unun yaşam bilimleri alanında teknoloji ürettiğini belirten Yılmazyıldız çalışmalarını şöyle anlattı:
"Hacettepe Üniversitesi medikal, dış hekimliği, tıp, eczacılık fizyoterapi gibi alanlarda Türkiye’nin tartışmasız en önde gelen üniversitelerinden. Kuşkusuz çok önemli bir markayız. Biz de yönetim kurulu toplantımızda Hacettepe Teknokenti’ndeki firmaların faaliyet alanlarının çeşitlendirilmesi konusunda görüş birliğine vardık.
ARAŞTIRMALAR SÜRÜYOR:
Bu Türkiye’deki diğer teknokentlerde görülmeyen bir çalışma. Genelde teknokentlerdeki firmaların yüzde 99’u bilişimle uğraşır. Çünkü teknoloji geliştirme bölgeleri yasasından yazılımla uğraşan firmalar daha kolay yararlanabiliyor. Bir masa bir bilgisayar bir de insan koyunca çalışmaya başlıyorsunuz.
Ama sağlık sektöründe ya da yaşam bilimlerinde şirket kurabilmek için minimum bir kaç milyon hatta onlarca milyon YTL yatırım gerekiyor. ARGE faaliyetleri için ciddi bir ön araştırma yapılıyor. Dolayısıyla biz Hacettepe’nin bu markasından da yararlandık ve teknokentin yarısının bu firmalarla doldurulması için ilke ve temenni kararı aldık.
Şu anda bilişim teknolojileri, enformasyon, yazılım alanında faaliyet gösteren şirketlerin oranı yüzde 50, firmaların yarısı oluşturmasını hedeflediğimiz yaşam bilimleri ve teknolojileri (medikal, biyomedikal, tıp teknolojileri, farmosojik) alanındaki firmaların oranı yüzde 30, elektrik, elektronik, telekomünikasyon firmaları yüzde 10 ve otomotiv, makine, maden, çevre, kimya alanında faaliyet gösteren firmalar yüzde 10’u oluşturuyor. Amacımız olan sağlık sektöründe faaliyet gösteren firmaların oranının yüzde 50’ye çıkması için de bir takım teşvik projeleri yürütüyoruz.
Sağlık sektöründe dışa bağımlılık belki barış dönemlerinde pek sıkıntı olmuyor ama İran’ın, Irak’ın ambargoya girdiği, bizim de Kıbrıs Harekatı sonrası ambargo yediğimizi hatırlarsak konunun önemi daha da net anlaşılabilir. Kendi ülkenizde tıbbi cihazınızı yapamazsanız, ilacı yapamazsanız büyük problemler yaşarsınız. Biz çalışmalarımızla sağlık sektöründeki ithalatı azaltmayı hedefliyoruz."
TEKNOLOJİ AÇIĞI BÜYÜK Türkiye’nin teknoloji açığının büyük boyutlarda olduğunu vurgulayan Yılmazyıldız, bu açığın yaratacağı sıkıntıları şöyle anlattı:
"Türkiye teknoloji açığı çok büyük ve gelişmiş ülkeler koşmaya devam ediyor. Bizim de bu farkı kapamamız gerekiyor. Dünyadaki teknokent kavramı 1950’lerde başlamış, bizde ise 2000’li yıllarda yeni yeni çalışmalar yapılmaya başlanmış. Yani 50 yıllık bir gecikme var. Türkiye’nin teknoloji üretmesi lazım. Rekabeti sağlamak için mevcut bilgiyi kullanıp, bunu satmamız gerekiyor. Cari açığın kapanması için sırf montaj yetmiyor. Tabloya bakın. Otomotivde 20 milyar doların üzerinde ihracat var ama kalan miktar çok az. Sadece alıp montajını yapıyorsunuz. Halbuki bunun tasarlamasını yapsan, üretsen, kar sağlasan ülke kalkınacak. Bu amaçla otomotiv mühendisliğini kurduk. Buradan çıkacak mühendislerin yapacağı tasarımlarla Türkiye’de kalan miktarın artması sağlanacak."
Bürokratik engeller kalkmalı
TÜRKİYE’deki teknokentlerin zaman zaman bürokratik engellerle ’yorulduğunu’ belirten Yılmazyıldız bu engelleri şöyle özetledi: "Teknokentler bir takım bürokratik engeller yaşıyor. Biz engelleri aştık ama diğer teknokentlerin bunu yaşamasını istemiyoruz. Ben önerilerimi yazılı olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na ilettim. Yaşanan bir sorun teknolojik kentlerin imar planlarını Sanayi Bakanlığı onaylıyor ama yapı ruhsatlarını belediyeler veriyor. Bu nokta da zaman zaman uyumsuzluk oluyor. Teknolojideki hızlı gelişimi düşünüp bizi boğmamaları gerekiyor."
Hacettepe Teknokent’in künyesi
n 17 bin 200 metrekarelik alan
n 6 AR-GE binası
n 2 milyon 122 bin 792 metrekarelik Teknoloji Geliştirme Bölgesi Alanı
n 703 bin 000 metrekarelik Polatlı Teknokent alanı
n Her firmaya uygun modern AR-GE çalışma ofisleri
n "Mükemmeliyet Merkezi" düzeyinde test ve ölçüm laboratuarları
n Modern ve teknolojik donanımlı AR-GE merkezleri
n Hacettepe TEKMER ile KOSGEB desteği
n 24 saat güvenlik ve diğer sosyal imkanlar
Sektörel dağılım
HACETTEPE Üniversitesi Teknokent A.Ş’de faaliyet gösteren firmaların sektörel dağılımları şöyle:
n Bilişim teknolojileri enformasyon yazılım yüzde 50
n Yaşam bilimleri ve teknolojileri (medikal, biyomedikal, tıp teknolojileri, farmosojik ve yaşam bilimleri ile ilgili yazılım firmaları yüzde 30
n Elektrik, elektronik, telekomünikasyon yüzde 10
n Otomotiv, makine, maden, çevre, kimya ve diğer yüzde 10