Tek seansta gelen gençlik

Güncelleme Tarihi:

Tek seansta gelen gençlik
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2007 00:00

Ankara’da Novara Medikal Estetik Merkezi’nde de uygulanan "Thermage " uygulaması, son dönemlerin en revaçta yüz gençleştirme tekniği. Amerika’da öğle tatilinde sık yapılan bir işlem olduğu için "öğle tatili estetiği" olarak anılan thermage, bugün için deri yaşlanmasının tedavisinde en güvenli ve etkili yöntem olarak kabul edilen "ışık tedavisi " ile gençleştirme sağlıyor.

Deri yüzeyinden gönderilen ışık demetleri bozuk kolajeni yok ediyor ve yeni taze kolajen oluşu munu başlatıyor. Sonuçta düzensiz leke ve damarlar ortadan kalkıyor, düzgün yumuşak ve pürüzsüz bir cilt ortaya çıkıyor. Y oğun ışık yöntemi, deriyi zedelemeden derinlemesine ve doğal bir gençleştirme sağlıyor. İşte kısa sürede yapılan ve etkisi benzer yöntemlere göre daha uzun süren thermage uygulaması hakkında merak ettikleri niz ve yanıtları:

Thermage tedavisi nedir?

Thermage tedavisi, yan etkisiz, dinlenme gerektirmeyen, tek seanslı kozmetik bir uygulama. Yüz derisinin sıkılaşmasını, şekillenmesini ve yenilenmesini sağlayarak , daha genç bir görünüm yaratır. Yöntem sırasında, mevcut kolajenleri sıkıştırarak yeni kolajen yapımını sağlayan ThermaCool sistemi uygulan ıyor. İlk sonuçları hemen görülebileceği gibi iyileşme altı ay süresince devam ed iyor. Bu uygulama günlük aktiviteyi engellemez. Lazerlerle yüz gençleştirme işleminin tersine esmerlerde de güvenle uygulanabilmektedir.

Nasıl bir etki sağlar?

Uygulama, deri yüzeyi, soğutucu bir sprey ile korunurken deri ve altındaki dokuda bulunan dip kolajen lifleri ısı verilerek yapıl ır. Bu ısıtma işlemi derinin altındaki yapıların ani olarak sıkılaşmasını sağlamakta; zamanla yeni ve düzgün kolajenler meydana getirerek deriyi sıkılaştırıp yüz şeklini yenilemektedir.

Uygulama ne kadar sürüyor?

Bu uygulama yapılacak alanın büyüklüğüne bağlı olarak 20 dakika ile 2 saat arasında değişiyor.

Kaç seans gerekiyor?


Diğer pek çok lazer uygulamalarının aksine, tek bir Thermage uygulaması genellikle yeterli ol uyor. Seans sayısı ve hasta için gereken doğru tedavi yöntemi hastanın ihtiyaçlarına ve istekleri doğrultusunda belirlen iyor.

İlk sonuçlar hemen görülebilir ve zamanla etkileri görülmeye devam eder. Ölçülebilir sıkılaşma ve şekillenme gelişmesi ise iki ile altı ay arasında giderek artan bir şekilde görülür.

Yüzün nerelerine uygulanıyor?


Periorbital bölge: alın ve göz çevresi

Orta/alt yüz: yanaklar ağız çevresi, çene ve çene altı

Alt yüz/çene altı: ağız çevresi çene ve çene altı dahil

Tüm yüz: alın bölgesi ve orta/alt yüz bölgesi dahil

Nasıl bir his veriyor?

Hasta uygulama sırasında kısa ve derin bir ısı hisseder. Bu derin ısı hissi, kolajenin sıkılaşmak için gereken sıcaklığa geldiğinin bir işaretidir. Hastanın ısı hissi hakkındaki vereceği bilgi r ahat bir uygulama ile maksimum sonuç arasındaki dengeyi kurmaya yardımcı olacaktır.

Öncesi ve sonrasında

Cerrahinin tersine aç kalmak veya kan vermek gibi herhangi bir ön hazırlık gerektirmez. Kişi tedavi sonrası hemen normal aktivitesine dönebilmektedir ve tedavi sonrası özel bir bakım gerektirmemektedir.

Etkisi ne kadar sürer?


Thermage uygulaması derhal etkisini gösterip var olan kolajeni sıkılaştırıp altı ay içerisinde yeni kolajen yapımını başlatır. Uzman doktorların henüz yayınlanmamış raporlarına göre sonuçların yıllarca etkili olduğu ve bunun hastanın doğal yaşlanma hızına bağlı olduğu bildirilmiştir.

Thermage güvenli mi?

Bu uygulama mükemmel bir güvenlik kaydına sahiptir. Dünya çapında tahmini 190 bin kadar tedavi görmüş hasta içinde bildirilen yan etki sayısı yüzde 0.4’ten azdır. En fazla bildirilen yan etkiler şişme, kızarma, kabarma ve su toplama şeklindedir. Bu yan etkiler birkaç gün veya hafta içinde kaybolmuşlardır. Tedavinin tek belirgin izi daha yumuşak, genç ve sağlıklı bir deridir.

PROF.DR. OSMAN MÜFTÜOĞLU’NDAN GENÇ VE SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN DOĞRU BESLENME TAVSİYELERİ

Günde 2 litre tabii kaynak suyu veya filtre edilmiş temiz Su için. Kuyu suyundan uzak durun. Şişelenmiş saf suyu tercih edin.

- Doğal ve taze Meyve ve Sebze tüketin. Taze hazırlanmış meyve suyu kullanın. Portakal, greyfurt, üzüm ve elma suları daha "in".

EPA(Eicosopentand ic Ac id) ve DHA(Docosohexano ic Ac id) OMEGA-3 yağlarını ihtiva eden ürünler yiyin. Balık, Keten tohumu, Semizotu, Şerbetçi Otu.

Düzenli yeşil çay için.

Kafeinden uzak durun. Kafeinsiz kahveleri tercih edin. Kafein içeren enerji içeceklerinden, ağrı kesicilerden, yorgunluk gidericilerden uzaklaşın.

Alkol kullanımınızı günde sadece 1-2 bardak kırmızı şarapla sınırlayın.

Bol bol bitkisel çay için. Papatya, kuşburnu, dağ çayı, limon ve bergamot çaylarına öncelik verin. Diğer tercihiniz bitkisel yağlar olmalıdır. Ayçiçeği, pamuk, mısırözü yağı, kanola yağı.

Barbekü yapılmış etlerden, kömürde kızarmış yağlı et ve tavuk derisinden, kızartılmış besinlerden uzaklaşın. Aynı yağı kızartmak için tekrar kullanmayın.

Yemeklerinizi düşük ısıda ve yağsız yapmayı öğrenin. Buharda veya fırında pişmiş besinleri tercih edin.

Salata sosu olarak sadece limon, sirke ve çok az zeytinyağı kullanın. Yapay soslar ve mayonezden uzak durun.

Yapay tatlandırıcı, koku, tat ve renk vericiler ihtiva eden besinlerden uzak durun.

Organik besinlere yönelin. Bekletilmiş, seyreltilmiş, koyulaştırılıp kıvamı artırılmış, yapay gübrelerle, böcek öldürücülerle temas etmiş besinleri kullanmamaya özen gösterin.

Favori sebzelere ağırlık verin. Ispanak, kereviz, lahana, karnabahar, brokoli, domates, havuç, şekerpancarı, şalgam, patlıcan, semizotu, kabak gibi.

Tahıl ekmekleri yiyin. Kepekli ekmeği tercih edin. Doğal(katkısız) mısır gevreği ve tahıl ezmeleri tüketin.

Tuz tüketiminizi azaltın. Yeterli miktarda Potasyum, Magnezyum, Çinko ve Selenyum tüketin.

Alüminyum pişirme kaplarından ve alüminyum paketleme malzemelerinden uzaklaşın.

Şeker kullanımınızı azaltın. Şekersiz içecekler kullanın. İçeceklerinize şeker ilave etmeyin. - Gerekiyorsa bal, pekmez veya doğal şekerlerden (şekerkamışı) yararlanın.

Daha beyaz un ve beyaz pirinç tüketin.

Çok gerekmedikçe Konserve yiyecek tüketmeyin.

Sebzeleri çiğ olarak veya çok az haşlayarak tüketin.

A ve D vitaminleri ile güçlendirilmiş besinlerden uzak durun.

Düşük kalorili beslenmeye çalışın.

Daha az yağ kullanın.

Daha dikkatli hayvansal protein tüketin.

Basit, fabrikasyon işlemlerden geçmemiş, beklememiş, tütsülenmemiş, taze besinlere yönelin.

Mandıra ürünlerinden, salamdan, sosisten, sucuktan uzaklaşın.

Küçük porsiyonlar halinde yiyin. Sık ve az yiyin. Sadece acıktığınızda ve sadece açlığınızı giderecek kadar yiyin.

Tamamen doyana kadar yememeğe özen gösterin.

Kilonuzu düzenli olarak izleyin. 250 gramdan fazla kilo alınca hemen 1-2 günlük diyet kısıtlamaları ile sorunu çözün. Kiloları asla bekletmeyin. Fazla kilolarınızı mutlaka verin.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!