Tazici tartıştılar

Güncelleme Tarihi:

Tazici tartıştılar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2008 00:00

TAKSAV tarafından düzenlenen 13. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali, çok tartışmalı bir panele imza attı. Güç sahiplerinin daha çok taciz ettiği savındaki panelde, tiyatro, medya ve diğer kurumlardaki taciz, gün boyunca tartışıldı.

Festival kapsamında düzenlenen panele Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu, TİYAGAM, Yeraltı, Ankaralı feministler gruplarından temsilciler ile Gazi Üniversitesi öğrencileri katıldı. Panelde çoğunluğu kadın olmak üzere çalıştığı yerlerde tacize uğrayan ve sesini çıkaramayan mağdurlar tartışıldı. Medyanın bu konularda tarafsız davranmasının da mağdurların yanında yer almaması anlamına geldiği söylendi.

Panelde konuşan kadın feministler temsilcileri "ağabey hiyerarşisi"ne kurban giden ve sesini çıkaramayan insanlar ile tacizin biçimlerine değindi. Ana konu tiyatrodaki taciz olsa da, konuşmacılar sahne ile sınırlı kalmayıp, hayatın her alanındaki tacizi konu edindi.

Yaklaşık altı saat süren panelde özellikle hayatın diğer alanında konu edinilen tacizin, neden tiyatroda yok sayıldığı tartışıldı. Bu konuda tiyatrocular, bir anlamda özeleştiri yaparak tiyatrodaki tacizin neden konuşulmadığını kendilerine sordular. Bu eksende tiyatronun göründüğü kadar sterilize ve "temiz" olmadığı da konunun beraberinde gelen önemli bir soru olarak yer aldı.

İktidardaki ağabey tacizi

Tacizin sadece tiyatro dahilinde değil, diğer kurumlarda da çok sık görüldüğü, panelde en çok vurgulanan kısım oldu. Konuşmacılar, özellikle tacizin "iktidardaki ağabey" sıfatlı kişiler tarafından gerçekleştirildiğini şu sözlerle ifade ettiler:

"İktidar sahibi ağabey, çalışanlarının sınırına çarpan bir baskı ve taciz uygular. Ağabey, hiyerarşik olarak kutsallaştırıldığından, kutsallaştırılan kişinin tacizi içselleştirilir, sindirilir. Mağdur, tacize karşı çıkarsa yıldırılmaya çalışılır, espriden anlamadığı söylenerek diğer insanların ortasında zor duruma düşürülür. ’Küstün mü, benimle neden konuşmuyorsun, kızgın mısın’ gibi sorularla taciz sindirilip, faturası mağdura çıkarılır."

Çoğunluğu cinsel olan bu tacizlerin çeşitlendirilebildiğini söyleyen katılımcılar, bu tacizlerin güç eşitsizliğinden doğduğunun da altını çizdiler.

Türban yasağı da tacize girer iddiası

PANELİN en tartışmalı konularından biri de üniversitelerdeki türban yasağına ilişkin konuşmalardı. Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST) üyesi katılımcılardan Pınar Gümüş, türban yasağının cinsiyetçi bir ayrım olduğunu iddia etti. Cinsiyetçi ayrımın da cinsel tacize girdiğini savunan konuşmacılar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet Haftası’na da dikkat çekti. Boğaziçili katılımcılar, erkeklerin de tacize uğradığını, fakat bu oranın kadınlara göre hayli düşük olduğunu ifade etti. Boğaziçili katılımcılar, konuşmaları esnasında medyanın bu konudaki tavrına da değinerek şunları söyledi: "Medyanın objektif davranarak tarafsız kalması, tacizcilere desteğe yol açar. Bu tavır, olaya sessiz kalındığı için mağdurların sesini duyurmaz."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!