Taşın altına elini koyan KOBi’ler desteklenmiyor

Tandoğan’da 10 metrekarelik bir dükkanda kurulan Ünal Teknik bugün sahasında lider bir firma olan Gökser Makine’ye dönüştü. Lokal ısıtma cihazlarında ilk üç aşamalı yanma odasını tasarlayan firmanın referansları arasında Emniyet Genel Müdürlüğü, Kara Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri Havacılık Akademisi, Hava Kuvvetleri var. Gökser Makina’nın patronları Hilmi Ünal ve oğlu Serhat Ünal’la firmayı, sektörü, Ostim’i ve Ankara’yı konuştuk.
Esnek hava nakil körükleri
? VELİ SARITOPRAK: Bize Gökser Makina’yı anlatır mısınız? Ankara ekonomisine katkınız neler?
? HİLMİ ÜNAL: Firmamız öncelikli olarak savunma sanayisine yönelik lokal ısıtma cihazları üretimi ile hayatına başladı. Daha sonra ısıtma, soğutma, havalandırma sektörüne yönelik
radyal fan, esnek hava nakil körükleri, gıda sanayine yönelik mantar ve kompost üretim tesisleri ve gıda kurutma sistemleri üretti.
İyi kalitede ürünler üretilmesi
Gökser Makina’da temel odak noktası müşterinin talebine göre değişebilen ürünleri üretmek. Bu süreçte temel rekabet avantajı verimliliğin artması, ithal ürünlere göre daha düşük maliyette ama iyi kalitede ürünlerin üretilmesi olmuştur. Firmada yedi kişi çalışıyor. İthal ürünümüz bulunmuyor. İhracat yaptığımız kalemler ise esnek hava nakil körükleri, radyal fanlar ve lokal iklimlendirme cihazları.

Türkiye açısından bir ilkin gerçekleşmesi sağlandı

? VS: Körükler ne işe yarıyor? Nerelerde kullanılıyor?
? HÜ: Kullanım alanlarından en önemlisi, F-16 larda kullanılan ısı iletim hortumu. Esnek hortum imalat makinemizin Ar-Ge süreci, Tübitak tarafından bin 507 kodlu program ile desteklenmiştir. Diğer Ar-Ge projemiz şuan koordinatörlüğünü üstlendiğimiz ve Avrupa’dan sekiz kuruluşun ortak olarak yer aldığı 7. Çerçeve Programı KOBİ’ler için Araştırma alanında desteklenen Ultraveg projesidir. Avrupa Birliği’nin teknolojik Avrupa sloganıyla başlattığı ve her beş yılda bir tüm AB ülkeleri ve Türkiye’nin de dahil olarak milyonlarca euro katılım payı ödediği çerçeve programlarının yedincisi Türkiye açısından bir ilkin gerçekleşmesini sağladı. Çok ortaklı projelerden birinde yer alan Gökser Makine de gıda kurutma sistemi geliştirilecek bir projede AB 7. Çerçeve Programı’nda proje koordinatörü oldu. Böylece bugüne kadar gerçekleştirilen çerçeve programların tamamına katılan Türk firmaları içinde ilk defa bir firma proje koordinatörlüğünü üstlenmiş oldu.

Desteğin en büyüğü yer desteği olmalı

BİLİM Teknoloji Yüksek Kurulu 18. Toplan-tısı’nda da başarı hikayesi sunumu yapılan projede İspanya’dan, Almanya’dan İngiltere ve İsviçre’den ortaklar yer almaktadır. Türkiye’den ilk defa bir KOBİ’nin koordinatörolük rolü üstlendiği proje 24 ay süreli ve projenin 12. ayındayız.
? VS: Firma ve sektör olarak ne gibi sıkıntılarınız var? Beklentileriniz neler?
? HÜ: Bizim en büyük sorunumuz bu ülkede taşın altına gerçekten elini koyan nadir topluluklardan olan üretici KOBİ’lerin gerçek anlamda desteklenmemesi. Üretim yapan ve proje üreten bir firma olarak beklentimiz, daha uygun şartlarda altyapı-üstyapı problemi olmayan yerlerde çalışmamızdır. Devlet, bizim gibi kimliğe sahip olan firmaları alıp gerçek anlamda desteklemelidir. Bu desteklerin en büyüğü yer desteği olacaktır. Bizim gbi firmalar devletin kurumlarının laboratuvarlarını ücretsiz kullanabilmelidir.
? VS: OSTİM’de ve Ankara’da yaşamaktan memnun musunuz? �
? HÜ: Ankara Türkiye’nin en rahat şehirlerinden biri, nispeten düzenli yapılaşma gibi avantajlara sahibiz. Ankara’nın şu anda en büyük sorunu metro altyapısının yetersiz oluşu. Yıllar önce bitirilen Batıkent-Kızılay ve Dikimevi-AŞTİ hatlarından sonra açılmış bir hat yok. Ankara’nın acilen bir metro ağına ihtiyacı vardır. Bundan kastım en az Moskova veya Milano metro hatları kadar yaygın hatlardır.