Güncelleme Tarihi:
Sakarya’da geçtiğimiz hafta tarım işçilerini taşıyan bir traktörün devrilmesi sonucu 7 kişinin hayatını kaybettiği kazanın ardından gözler bir kez daha mevsimlik tarım işçilerine çevrildi.
Hürriyet Ankara, Başkent’in en büyük tarım havzası olan Polatlı’daki mevsimlik tarım işçilerinin yaşam ve çalışma şartlarını mercek altına aldı. Ankara’daki 9 bin 266 tarım işçisinin 3 bin 667’si Polatlı’daki köylerde çalışıyor. Büyük çoğunluğu doğu ve güneydoğu illerinden göç eden mevsimlik tarım işçileri, ilçenin Sarıoba, Şabanözü ve Karacaahmet mahallelerinin kırsal alanlarında kurdukları derme-çatma çadırlarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Su ve elektrik ihtiyaçlarını kendilerine en yakın mahalleden çektikleri hatlarla sağlayan işçiler, tuvalet ve banyo ihtiyaçları için ise çadırlarının çevresine kurdukları etrafı brandalarla çevrili ilkel kabinleri kullanıyor.
UZAĞA SERVİS, YAKINA KAMYON
Soğan, pancar, kavun, ayçiçeği tarlalarında ekim, çapa, söküm ve çuvallama işleri yapan tarım işçilerinin tarlalara ulaşımı minibüs, kamyon ya da traktörler ile sağlanıyor. Uzak mesafelerdeki tarlalar için sabah erken saatlerde servisler kullanılıyor. Yakın denilen 10-15 kilometre mesafedeki tarlalara ise kamyon ya da traktör kasalarında gidip geliyorlar. Gelen işi kaçırmamak için araçların kasalarına balık istifi doluşan işçilerin tehlikeli yolculuğu 15-20 dakika sürüyor. İşçiler, tehlikenin farkında olduklarını ancak başka çarelerinin olmadığını belirtiyor.
10 SAAT ÇALIŞMAYA 50 TL
İşçilerin çalışma saati ise 10 saat. Her gün sabah 07.00’de çalışmaya başlayan işçilerin tarlalardaki mesaisi 17.00’da bitiyor. Yevmiye sistemiyle çalışan işçilerin 10 saatte kazandıkları para ise günlük ortalama 50 TL. Bu rakam, tarla sahibi ile ‘çavuş’ diye adlandırılan ara bulucular arasındaki pazarlığa göre 45 ilâ 55 TL arasında değişiyor. Kendisi de tarlada çalışan çavuşlardan Halil Karaca, “4-5 kişilik bir ailenin, 6 aydaki ortalama geliri 20-25 bin TL arasında” diyor.
ÇOCUK İŞÇİ SAYISI FAZLA
Tarım işçileri arasında çok sayıda çocuk bulunuyor. Aileleriyle birlikte memleketlerinden kalkıp Ankara’ya gelen okul çağındaki çocuklar, yaşıtlarının tatil yaptığı yaz dönemini tarlalarda çalışarak geçiriyor. Ebeveynler, çocuklarının çalışmasından rahatsız olduklarını ancak kışı rahat geçirebilmek için buna mecbur kaldıklarını söylüyor. Şanlıurfa’dan 7 çocuğuyla birlikte gelen Ahmet Özbek, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “En önemli şey okul. Buraya okul yapılması gerek. Buraya gelmek için dönemin ortasında okullarını bırakıyorlar. Ama ekmek parası, mecburuz. Okul açıldığında geri döneceğiz.”
YAŞAM KOŞULLARINI ARTIRACAK ÇALIŞMALAR POLATLI’DAN BAŞLAYACAK
Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ve Ankara Valisi Ercan Topaca da Polatlı’daki tarım işçilerini ziyaret etmişti. Bakan Sarıeroğlu, “Başbakanlık Genelgesi’ne dayalı olarak mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarını insan onuruna yakışır bir şekilde düzenlemek için Türkiye genelinde çalışma yapacağız. Bu çalışmanın ilk startını Polatlı’da vermiş olduk” ifadelerini kullanmıştı.
Çadır kentte kadınlara da büyük iş düşüyor. Kadınlar, tarlada çalıştıkları zamandan arta kalan boşluklarda leğenlerde çamaşır yıkıyor, toz ve toprağa bulanmış çadırlarını temizlemeye çalışıyor, yufka açıp yemek yapıyor.
Yılın 6 ayını gurbette yaşadıkları çadır kentlerde geçiren tarım işçilerinden bazıları giderlerini azaltmak için bahçe kuruyor ve hayvan yetiştiriyor. Gençler ise güvercin yetiştiriciliği yapıyor.
Büyükşehir Belediyesi tarafından Sarıoba’daki çadır kentte yaşayan çocuklar için oyun parkı yapılıyor. Yıllar önce yapılan oyun parkları kullanılamaz hale gelen çocuklar, yeni parklarını yapmaya gelen ekipleri coşkuyla karşıladı.
Tarım işçilerinden bazıları Kurban Bayramı için çadırlarını toplayıp memleketlerine doğru yolculuğa çıkarken, bazıları tatilde de çalışacak.