Mehmet Uğur Yüksel
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2011 00:00
Bu hafta gösterime giren Kral Henry Fransa’nın kanlı tarihini Kraliçe Margot’nun bıraktığı yerden anlatmaya devam ediyor. Patronunuz hakkında aklınızdan kötü fikirler geçiyorsa Patrondan Kurtulma Sanatı tam da size göre? “Korku filmi vasat da olsa izlenir” diyenlerdenseniz haftanın seçeneği Saklı Ruh sinemalarda sizi bekliyor!
Kral Henry
Henri 4 ?
Henry of Navarre
Yönetmen: Jo Baier
2010/Alm-Frn-Çek C.-İsp/155’Televizyon için çekilen ve dışarıda çoktan DVD’ye sürülen
film 1563 Fransa’sına götürüyor izleyiciyi.
Protestanlar ve Katolikler, inanç farklılıklarını mazeret göstererek, toprak ve iktidar için kıyasıya bir savaşa girmişlerdir. Protestanların başında bulunan Navarra Kralı Henri ordusuyla Paris’e doğru ilerlerken yalnızca Katoliklerden değil, annesinin can düşmanı, Fransa Kraliçesi Catherine De Medici’den de öç almak istemektedir. Medici Henri’ye, barışı sağlamak amacıyla, kızı Margot’la evlenmesini teklif eder. Ancak düğünden sonra Paris tam bir kan gölüne dönüşür. (1994 tarihli Kraliçe Margot tam da bu olayları anlatır.) Henri, Aziz Barthelemy Katliamı’ndan sağ kurtulur, ancak DÖRT yıl boyunca sarayda esir tutulur, tahta geçene kadar da canını ve askerlerini korumak için dinini değiştirmek zorunda bırakılır. Tahta geçtikten sonra da, monarşiyi yıkıp düşünce ve inanç özgürlüğünü ilan ederek ilk hümanist kral olarak tarihteki yerini alır.
Heinrich Mann’ın aynı adlı eserinden uyarlanan Kral Henry özellikle tarihi epiklerden hoşlananların kaçırmaması gereken bir film.
HAFTANIN FiLMLERiPatronunuzu yok etmenin 50 yolu
Patrondan Kurtulma Sanatı
Horrible Bosses
Yönetmen: Seth Gordon
2011/ABD/98’Dale: “Patronlarımızdan ne kadar nefret ettiğimiz umurumda değil. Biz katil değiliz.”
Kurt: “Haklı adam öldürme diye bir şey duymadın mı hiç? Onları öldürmemek ahlaksızlık olur.”
Patronunuzu öldürmeyi hiç düşündünüz mü? Onlar düşündüler, dahası uygulamaya geçtiler. Yönetici adayı Nick fazlasıyla hak ettiği terfiyi alabilmek için günde 12 saat çalışmakta ve dengesiz amiri Dave ne isterse yapmaktadır. Yine de bu terfinin asla gerçekleşmeyeceğini bilmektedir.
Diş hekimi asistanı Dale ise patronu Julia’nın son zamanlarda iyice artan tacizleri karşısında özsaygısını yitirmemek için çabalamaktadır. Ve muhasebeci Kurt, şirketinin sahtekar yeni sahibi Bobby’nin onun kariyerini mahvetmeye kararlı olduğunu, ayrıca her şeyden habersiz bir insan topluluğunu toksik atığa maruz bırakmayı planladığını öğrenir.
Sohbet ve içilen bira gırla giderken, üç arkadaş bu berbat patronlarının devreden çıkması durumunda hayatlarının ve kariyerlerinin ne kadar parlak olacağını düşünmeye başlarlar:
“Bir gün ölüverseler ne güzel olur. Ölmeyi ne de çok hak ediyorlar?”
Bundan sonrası o kadar da büyük bir adım değildir. Ya da onlar öyle düşünürler.
Klişelerle dolu bir korku filmi
Saklı Ruh
Hidden 3D
Yönetmen:
Antoine Thomas
2011/İtalya-Kanada/80’
ANNESİNİ yakın zamanda kaybeden Brian arkadaşlarını da yanına alarak kendisine miras kalan evi görmeye gider. Karlarla kaplı, ıssız bir yerde bulunan bu ev Brian’ın öğrenmemesi gereken korkunç sırları saklamaktadır.
Bağımlıları iyileştirmek için deneysel çalışmalar yapan ve çığır açıcı bir alet geliştiren annesi hastaları bağımlılıklarından kurtarmıştır ama onları insan etine aç mutantlara çevirmiştir. Konu olarak korku klasiği Lanetli Ev’i (The House on Haunted Hill, 1959) hatırlatan Saklı Ruh korku sinemasının vazgeçilmezlerinden “lanetli ev” motifini kullanıyor ve seyirciyi de bununla korkutmaya çalışıyor. Türe hiçbir yenilik katmadığı gibi bir süre sonra sıkıcılaşmaya başlıyor. Karar sizin.
5 lanetli ev filmiCinnet (The Shining, 1980)
STANLEY Kubrick’in Stephen King’in romanından uyarladığı bu korku klasiği pek çok sahnesi ve Jack Nicholson’ın şeytani gülüşüyle hafızalarda yer ediyor.
Lanetli Tepe (The House on Haunted Hill, 1999)
1959 tarihli korku klasiğinin yeniden çevirimi. Orijinali kadar iyi olmasa da 90’ların sonunda yeniden yükselişe geçen “lanetli ev” temasını kullanan filmlerin arasından sıyrılmıştı.
Diğerleri (The Others, 2001)
ALEJANDRO Amenábar’ın adını geniş kitlelere duyuran, gücünü büyük ölçüde şaşırtıcı finalinden alan modern korku klasiği.
Perdelerin hep sımsıkı kapalı tutulduğu eve yalnızca üç kişi uğrar: İhtiyar bir kadın ve adam, bir de dilsiz genç kız.
Yetimhane (El Orfanato, 2007)
30 yıl sonra, mutlu bir çocukluk geçirdiği yetimhaneye geri dönen Laura, viraneye dönüşen binayı satın alıp restore ettirir ve engelli ve hasta çocuklar için bir yaşam alanına dönüştürür. Gösterildiği yıl Goya Ödülleri’nin pek çoğunu toplamıştı.
Paranormal Activity
(2007)
GENÇ bir çift evlerindeki paranormal olaylardan şüphelenmeye başlar. Bir kamera sistemi kurarak gece uyuduklarında neler olup bittiğini kaydetmeye başlarlar.