Doğahan GİRİTLİOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2021 01:40
Kale çevresindeki bazı seyyar satıcılar, tarihi duvarlara çivi çakarak ürünlerini asıyor. Çivileri gören ziyaretçiler satışa karşı olmadıklarını söylüyor ancak çiviler için “Tarihi bir değere yakışmıyor” görüşünde birleşiyor.
Ankara’nın en önemli değerlerinden biri olan ve tarihi Ankara Kalesi’nin, sütunlarını ve kaleye çıkan merdivenlerin kenarlarını tezgâh olarak kullanan seyyar satıcıları, tarihi duvarlara çivi çakarak astıkları ürünlerini satıyor. Her geçen gün çakılan çivilerin sayısını arttıran seyyar satıcılar, ziyaretçilerin yoğun olduğu tatil günleri ve hafta sonlarında el yapımı çantaları kale duvarlarına çaktıkları çivilere asarak görünür olmasına çalışıyor. Duvardaki çivileri fark eden yerli ve yabancı turistler satışlara karşı olmadıklarını belirtiyor ama çakılan çivilerin Ankara Kalesi’nin tarihi dokusuna zarar verdiğine dikkat çekiyor.
BAŞKA BİR FORMÜL GEREKİYORZiyaretçiler, “Seyyar satıcılar stantlarda veya kalenin tarihi dokusuna zarar vermeyecek başka bir formülle, tarihi dokuya uygun stantlarda satış yapabilirler. Kimsenin ekmeğiyle oynanmamalı. Ama sütunlar yerine kendilerine gösterilen daha uygun bir alanda satış yapabilirler. Bu tarz görüntüler tarihi bir değere yakışmıyor” görüşünde birleşiyor.
SORUMSUZCA ÇEVRE KİRLETİLİYORBir seyyar satıcı ise kale duvarlarının yanı başına koyduğu tüple birlikte pişirdiği mısırları satıyor. Tarihi duvarların yanı başındaki tüpü ve çevreye saçılan koçanları gören ziyaretçiler, esnafın başka bir yerde satış yapmasının doğru olduğunu söylüyor. Kalenin yanı başındaki Hisar Parkı’nın mesken edinen alemciler ise yanlarında getirdikleri çöplere çevreye saçmalarının yanı sıra parkın içindeki sur diplerine ateş yakarak hem çevreye hem surlara zarar veriyor.