Ümit KOZAN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2008 00:00
Haymana’nın Büyükyağcı Köyü’nde içme suyu tesisi kurulmak istenen araziden ’tarihi eser fışkırması’ köy halkı, Tabiat Kurulu ve su firmasını karşı karşıya getirdi. Üzerinde tarihi bir hamam olmasına karşın arazide suyun çıktığı bölümün, sit kararı dışında bırakıldığı iddia edildi.
HAYMANA İlçesi’nın Büyükyağcı Köyü’nde, Eski Tunç ve Roma dönemlerine evsahipliği yapan ve üzerinde tarihi eserler bulunan arazinin, Muhtar Mehmet Özcan tarafından içme suyu tesisi kuracak firmaya kiraya verildiği ortaya çıktı. Köy halkı, arazi için apar topar sit alanı kararı çıkarıldığını, ancak su çıkan bölümün karar dışında bırakıldığını iddia ettiler.
Büyükyağcı Köyü Muhtarı Mehmet Özcan, içme suyu tesisi kuracak firma sahibi İsmail Gündoğdu ile 2 aza refakatinde 27 yıllık bir kira sözleşmesini, 2005 yılında noter huzurunda imzaladı. Sözleşmenin varlığı, içme suyu tesisi inşaatının başlamasıyla 2007 Kasım ayında ortaya çıktı. Köylüler, su kaynağı olarak kullandıkları arazinin kiraya verilmesine isyan edip, Kaymakamlık ve Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu.
İVEDİ DURURMA KARARI
Yapılan başvuru ve şikayetleri değerlendiren Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü arkeologlarına söz konusu alanda inceleme yaptırdı. Arkeologların hazırladığı raporda, "Buluntuların tespit edildiği Gavır Hamamı ve Yüz Kuyu Mevkii’nde yer alan höyüğün tescil edilmesi, ancak tescil evraklarının hazırlanmasına kadar geçen süre içinde hamam ve çevresinin daha fazla tahrip edilmesini önlemek için mülki amirlik tarafından inşaat faaliyetlerinin ivedilikle durdurulmasının uygun olacağı" ifade edildi. Bunun üzerine hazırlanan yazı emri, ’ivedi’ olarak Vali Yardımcısı Selahattin Ekremoğlu’nun imzası ile Haymana Kaymakamlığı’na gönderildi.
TAHRİP ENGELLENEMEDİ
Ancak Valilik ve müze müdürlüğünün ’ivedi’ kararının zamanında yerine getirilmediği, sit alanında ılık suyun aktığı bölgede yüzyıllardır oluşan travertenler ve tarihi kalıntıların inşaat faaliyetleri sırasında tahrip edildiği öne sürüldü.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü, alanı ’1’nci derecede arkeolojik sit alanı’ ilan ederken, Kültür ve Tabiat Varlıkları’nı Koruma Bölge Kurulu, sit alanından içme suyu bölgesini çıkartarak diğer bölgeleri sit alanı kabul etti. Karar, arkeologları ve Büyükyağcı köyü halkını harekete geçirdi.
CIMBIZLA ÇEKİLİR GİBİ
Onlarca kamu kuruluşuna yaptıkları şikayetten sonuç alamadıklarını ve çareyi yargıya gitmekte arayacaklarını belirten köy sakini Hasan Aydoğan da, "Sit alanı ilan edildikten sonra, bir üst kuruldan yetkililer getirdiler. Höyük ve Gavır Kalesi sit alanında bırakılırken, suyun çıktığı Gavır Hamamı cımbızla çekilir gibi sit alanının içinden çıkartılmasına anlam vermedik" diye konuştu.
Muhtarla birlikte sözleşmeye imza atan aza Mehmet Erdoğan ise muhtar ve şirket yetkililerinin kendisine ’değirmen yapmak için su kullanılacağını’ söyleyerek sözleşmeye imza attırdıkların iddia etti ve "Bunun böyle olacağını bilseydim imza atar mıydım?" diye dert yandı.
ÖZEL İDARE’DEN KİRALADIK
Seğmen Su Madencilik A.Ş. yetkilisi Erdal Korkmaz inşaat çalışması süren alanda hiçbir tarihi kalıntının bulunmadığı ve tahrip edilmediğini savundu ve şöyle konuştu: "Köy halkından muhtar muhalifi olan kişiler arazilerinin sulanamayacağı iddiasıyla bir takım şikayetlerde bulundular. Ancak, gerek ilgili bakanlıklar gerekse İl Özel İdare Müdürlüğü gerekli araştırmalarını yaptıktan sonra muhtarlıkla yapılan sözleşmeyi iptal ederek 3 yıllığına kiraya verdi. Bu yatırımla hem köyle hem de devlet kazanacak. "
Tarih yok ediliyor
Adının açıklanmasını istemeyen bir arkeolog, şunları söyledi: "Tarihi M.Ö. 3 bin yıllarına dayanan dönemlere evsahipliği yapmış tarih hazinesi bir alanın başkente 100 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen bugüne kadar tespit edilememesi çok acı bir gerçek. Köylülerin tarihi alanın tahrip edildiğine dair şikayeti sonrasında bölge 1’inci derecede arkeolojik sit alanı ilan edildi. Bu acı gerçek Türkiye’de tarihin nasıl yok edilmesine göz yumulduğunun en açık örneğidir."