Güncelleme Tarihi:
GENÇLERBİRLİĞİ’NİN DAHA ÖNCE 3-4 KEZ YAKALADIĞI İYİ BİR JENERASYONA İHTİYACI VAR.
“Sahada, ofansif, önde tarafta basan ve hızlı oynayan bir takım olacak. Bunu teorik olarak düşünmek yetmiyor. O profilde oyuncuları bulmak ya da mevcut oyuncuları bu profile dönüştürebilmek gerekiyor.”
Formasını 10 yıl giydiği Gençlerbirliği’ne Teknik Direktör olarak dönmenin gururunu yaşadığını belirten Metin Diyadin, “Mesleki ve duygusal anlamda çok güzel bir duygu içindeyim. Sahada, bu camia adına iyi işler yapmaya çalışacağız” diye konuştu.
Gençlerbirliği’ni ailesi gibi gördüğünü vurgulayan Diyadin, “Buradaki oyunculuk kariyerime başladığımda, takım 2. Lig’deydi ve gençlerden kurulu yeni bir kadro vardı. Sezonun tamamlanmasına haftalar kala Süper Lig’e dönmeyi garantiledik. Ligdeki ilk yılımızda; Rinaldi, Zacarias, Kemal Yıldırım, Avni gibi isimlerin bulunduğu çok iyi bir kadromuz vardı. 3 yıl sonra da Kona, Moshoeu ve Kushe’li kadro. Bizden sonra ise Youla-Ahmed Hassan- El Sakalı jenerasyon geldi. Gençlerbirliği’nde 3-4 defa böyle iyi jenerasyonlar yakalandı. Çalıştığınız takımın gerçeklerini ve yapısını iyi bilmelisiniz. Başka bir kulüpte farklı politika izleyebilirsiniz ama Gençlerbirliği gerçeğinde başka davranmanız gerekebilir. Yabancı kontenjanı ve transferdeki yüksek rakamlar düşünüldüğünde Gençlerbirliği, yeni ve iyi bir jenerasyon yakalamalı. Kırmızı-siyahlı kulüpte genç oyunculara önem veren bir yapı var ama bunun karşılığını pratikte göremiyoruz. Çalışmalarımız bu yönde olacak” dedi.
YAŞADIĞIM DEĞİŞİM VE GELİŞİMLE OLGUNLAŞTIM
Başkent’ten uzak kaldığı 6-7 yılda, hırslı ya da agresif olarak tanımlanabilecek karakterini, yaşadığı değişim ve gelişimle olgunlaştırdığını ifade eden teknik adam, kurduğu bazı takımlarda sezon sonlarını göremmesini ise “Güzel bitirdiler. Beni mahcup etmediler. Benim için bu önemli” şeklinde değerlendirdi. Diyadin, OFTAŞ’taki başarılı dönemle ilgili olarak da “O zamanki altyapı takımımız altın jenerasyondu. Az çok bizim de katkımız olmuştur. Tüm altyapı teknik adamlarının emeği ile oluşmuş bir kadroydu. Gökhan Gönül, İlhan Eker, Giray Kaçar, Doğa ve diğerleri. Bu jenerasyonu, iyi değerlendirdik” ifadelerini kullandı.
GÜÇLÜ BİR TAKIMDA GENÇLER ÇABUK PARLAR
Her teknik direktörün, döneminin futbolundan ve daha önce çalıştığı hocalardan etkilenebileceğini ifade eden Diyadin, şöyle konuştu:
“Bana benzeyen bir takım kurmak istiyorum. Ofansif, önde basan ve hızlı oynayan. Bunu, teorik olarak düşünmek yetmiyor. O profilde oyuncuları bulmak ya da mevcut oyuncuları, o profile dönüştürebilmek gerekiyor. Güçlü bir ekip kurar ve çıkış yakalarsanız, genç oyuncuları daha rahat kazanırsınız. Ben, bunu zorlayacağım. Riskse bu riski alacağım. Yapılanmamız da bu yönde. Azofeifa ve Vleminckx ile yollarımız ayrıldı. Eldekileri kaybetmeden, 2 ofansif katkıyla iskeleti kuvvetli bir takım kuracağız.”
SIRALAMA HEDEFİ KOYMAK UYGUN DEĞİL
Kadroyu şişirecek fazla transfere gerek olmadığını, eksiklik duydukları yerlere birkaç oyuncunun takviyesinin yeterli olacağını dile getiren genç teknik adam, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ön tarafa etkili, skoru değiştirebilecek, oyuna ağırlığını koyabilen 2 oyuncu yeterli olacak. Sezon başında sıralamada yer hedeflemek, sıkıntıya yol açabilir. Doğrusu, oynayanın da seyredenin de zevk alacağı bir oyun karakteri oluşturmaktır. Bu yapı sizi nereye taşırsa, sıralamada da yeriniz orası olacaktır. Başkanımız İlhan Cavcav, 19 yaşındayken beni Trabzon’da keşfetti. Bunun sonrasında kopmayan ilişkinin, yeni sezonda takım için avantaj olacağını düşünüyorum. Ben, camiayı yakından tanıyorum ve bu da benim için büyük şans. Taraftarın beni, benim onları sevdiğim kadar sevdiğini iyi biliyorum. Futbolu bilen, güzel ve centilmen bir taraftar grubumuz var. Gençlerbirliği takımına, onların heyecanına ve duygularına karşılık veren, keyif aldıkları futbolu oynatmak istiyorum.”