Survivor’ın Aslanı bir doğa tutkunu

Kendinizden bahseder misiniz?
1972 yılı Ankara doğumluyum. Aslen Hatay’da yaşıyordum. 1989’da Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne başladım. Protetik diş tedavisinde yani protezde doktora yaptım. 2005’te doktoramı bitirdikten sonra 97 yılından bu yana DENTESS isimli muayenehanemde çalışıyorum. Uzmanlık alanım protez ama protetik diş tedavisi dediğiniz zaman estetik ve protez olarak geçiyor. İmplant, dolgu hepsini yapıyorum.

Hekimliğinizin yanı sıra tarımla uğraşıyorsunuz. Sizin için mesleğiniz mi tarım işleri mi ağır basıyor?
5 buçuk yaşından bu yana tarlaya gidiyorum. Hatay’da ailece geniş arazilerimiz var. 2005’te üniversiteyi bitirdikten sonra daha çok boş vaktim oldu, hayatla barışık hale geldim. Aile işlerinin de bir kısmını devraldım. Hatay’da zeytincilik ile uğraşıyorum. Zeytinyağı, tane zeytin üretimi yapıyorum. Sık sık Hatay’a gidiyorum. Annemin bir röportajı vardı, oğlum Ankara’da ben onun arazilerine bakıyorum diyordu. Buğday, pamuk, patates gibi ürünlerin de üretimini devam ettiriyorum. İkisini de çok seviyorum. Hatta 2005 yılı bu işlere başlamak için geç oldu, keşke erken başlayabilseydim diyorum..

Bu sevgi doğa sevgisi mi?
Doğa sevgisi var tabi. Aynı zamanda yüksek irtifa dağcılık yapıyorum. Profesyonel bir kulübümüz var. Geçen hafta sonu 3 kişi Aladağ’da zirve yaptık. Ayın başında Kafkasya’nın en 5 bin 600 metre bir dağ, çok yüksek değil ama zor etapları var. Yelkenciliğe de başlamıştım ama çok ilgi gösteremiyorum. Amatör olarak bisiklete biniyorum ama o sadece tırmanışlardan önce zinde kalabilmek için.

Hedefim 8 bine tırmanmak

Dağcılık yaparken hekim olmanız kendinizi ve arkadaşlarınızı korumak için avantaj sağlıyor mu?
Tırmanışlar için iyi bir okuma, malzeme bilgisi, eğitim, kondisyon ve iyi bir lider gerekiyor.İlla hekim olmanız gerekmiyor ama mesela hipotermiye girerseniz, hekim olmanın gerektirdiği avantajları görebilirsiniz.

Dağcılıkla ilgili hedefleriniz nedir?
Hedeflerim arasında 8 bin tırmanmak var. Çok zor ama hayali bile güzel. Elbruz’dan sonra Güney Amerika’nın en yüksek dağı Arjantin’deki Aconcagua Dağı ve Afrika’nın en yüksek zirvesi Kilimanjaro Dağına yani üç kıtanın en yüksek dağına tırmanmak da hedeflerim arasında.

Survivor Aslanlar Kanaryalar’a katılmaya nasıl karar verdiniz, kimler sizi teşvik etti?

Aslanlar beni teşvik etti. Sarı kırmızı renkleri görünce dayanamadım. Yarışmayı boş vaktimde internette dolaşırken bir ilanda gördüm. Ben de fanatik aslan taraftarıyım. Daha önce Acun Bey bu konsepti uygulamıştı. Öyle işleri de severim. Ben bu işi yaparım dedim. Başvuru formunu doldurdum. Acun Medya’ya gelir misiniz dediler. Sanıyorum yoğun bir başvuru vardı. Sağ olsunlar uygun gördüler beni seçtiler. İlk adım atmam Aslanlar tabi ama sonra işin içine girdikten sonra doğa, mücadele, hayat mücadelesi, sinir katsayısı mücadelesi ile karşılaşıyorsunuz.

Dünyadan izole oldum

Yarışma sonrasında hayatınızda bir değişiklik oldu mu?
Survivor’da yaşadığım tecrübe hayatımın dönüm noktası oldu diyebilirim. Benim için bu hayatta birçok kararı verebildiğim, yalnız kalabildiğim, dünyadan izole olduğum, çok ciddi bir dönüm noktası oldu. Aç kalmak, saat kaç bilememek, haber alamamak gibi durumlarla karşılaştık. Ödül kazanırsak, balık tuttuysak yemek yiyebildik. Mesela ne bulursak onu yedik. Tabi yarışmanın konsepti bu. Gittiğiniz zaman tanımadığınız insanlarla karşılaşıyorsunuz. Gerçi çok ciddi dostluklar kuruldu. Çoğuyla görüşüyorum.

Yarışmaya bir daha katıl deseler?
Gel deseler hiç düşünmem giderim.

Hastalarınız Survivor’dan sonra nasıl tepki verdi? Sokağa çıktığınızda insanlar sizi tanıyor mu?
Tarım işlerinden dolayı, haftanın bazı günleri Hatay’a gidiyorum. Hastalarım benim bu tarz işlerime artık alıştılar. Doktor beyin arazi işleri var diyorlar. Sokağa çıktığımda, bir yere gittiğimde insanlar beni tanıyorlar. Dizide filmlerde oynuyorum sanıyorlar, hangi filmde oynuyorsunuz diye soranlar oluyor. Daha çok Aslanlar tanıyor, maalesef Kanaryalar da.