Paylaş
Ankaragücü’nün olağanüstü genel kurul ilk toplantısı 22 Temmuz’da yapılacak. Bu tarihte çoğunluk sağlanamayacağı için sonucun alınacağı kongre 30 Temmuz’da olacak. Sarı-lacivertlilerin birçok genel kurulu, heyecanlı, tartışmalı ve gerilimli geçtiğinden, şu anki süreçte yaşananlar, bu genel kurulun da çok konuşulacağını gösteriyor. Hem Türk futbolu hem de Ankaragücü’nün önünde zorlu bir dönem olduğundan, bu kongreden çıkacak sonuç, bundan sonrası için büyük önemde. Seçim nasıl biter bilemem ancak şifreleri iyi okumak, analizi iyi yapmak gerekiyor. Ankaragücü’nde sandığa giden yolu, geçen sezon deplasmanda oynanan ve 4-0 kaybedilen Sivasspor maçı sonrasında, teknik direktör İsmail Kartal’ın, yönetimi istifaya davet eden açıklamasının açtığı söyleniyor. Aslında, Mehmet Yiğiner ve ekibinin, o bildiriden daha önce kulüp üzerinde bazı girişimleri bildikleri kanaatindeyim. O dönem, Ankaralı tanınmış iş adamlarına, yeni oluşumda yer alıp alamayacakları önerisi götürülürken, Gençlerbirliği ile adı özdeşleşmiş bir isme de teklifte bulunulması, bu işin ciddiyetini ve evveliyatını gösteriyor.
YİĞİNER YALNIZ KALIYOR
Yiğiner ve ekibi, kulübü kapanma noktasından alıp bugünlere getirmesine, 2 kez şampiyonluk sevinci yaşatmasına ve 6 yıl aradan sonra takımı Süper Lige taşımasına rağmen, taraftar desteğini kaybetmiş durumda. 6-7 yıllık süreçte, zaman zaman çatışan, zaman zaman orta yolu bulup, uzlaşı içinde yürüyen iki taraf arasındaki bağ, yakın dönemde koptu. Taraftarın, ligde kalışın garantilendiği Sivasspor maçında takım 3-0 galipken yönetimi istifaya davet etmeleri, sonraki süreçte, yönetimin karşısındaki oluşumun yanında yer almaları ve başkan adayı Murat Ağcabağ’ın adaylık toplantısına katılmaları, Yiğiner’in bu konuda yalnız bırakıldığının işareti.
Ankaragücü Başkanı Mehmet Yiğiner
ARKADAŞLARI DA BIRAKTI
Sadece taraftar mı ? Yönetici arkadaşları da Yiğiner’i birer ikişer terk ediyor. İsmail Kartal’ın yönetimi hedef alan çıkışının ardından; Murat Ağcabağ, Ercan Soydaş ve Tuna Yılmaz, kulüpten uzaklaşmıştı, yakın zamanda; Sadık Soylu ve Gürkan Büyükkaralı da yönetimden istifa etti. Osman Gazi Kandaş ve Metin Akyüz de Mehmet Yiğiner’in yeni listesinde yer almak istemediklerini açıkladı. Tüm bunlar, Yiğiner’in çevresinin de gelişmelerden bilgisi oluğunu ve etkilendiğini ortaya koyuyor.
İSTANBUL EKİBİ TARTIŞMASI
Yiğiner, “Bizim yönetimde olmamız istenmiyor’ çıkışı ile İstanbul’dan bir ekibin, Ankaragücü’nü yönetmeye talip olduğu, Murat Ağcabağ’ın da bu ekibin lideri olarak hareket ettiği savını ileri sürmüştü. Ağcabağ, başkan adaylığını açıkladığı toplantıda, kendisini İstanbul ekibi ile tanıştıranın Mehmet Yiğiner olduğunu, hatta Yiğiner’in “Bunlar bizim dostlarımız, menajer değiller’ şeklinde konuştuğunu, medya önünde anlatıp, konuya farklı bir boyut getirirken, kimseyle bağı olmadığını, A.Gücü yönetiminde yaşanan tıkanıklığa çare olmak için yola koyulduklarını anlatmaya çalıştı.
Ankaragücü Başkan Adayı Murat Ağcabağ
35 MİLYON TL TEPKİSİ
Bu sürecin en çok tartışılan konusu, başkan Yiğiner’in sık sık gündeme getirdiği, “Yönetime talip olan arkadaşlar, 35 milyon TL’yi kulüp hesabına yatırsın’ çıkışı. Daha önce yapılan genel kurullarda da Yiğiner ve ekibi buna benzer bir yaklaşımı dile getirmiş, ekonomik olarak taşın altına elini sokacaklara, kulübü bırakabileceklerini ancak bu taahhüdü söz yerine eyleme dökmeleri gerektiğini vurgulamıştı. Camianın Yiğiner’e eleştirisi bu noktada yoğunlaşırken, başkanın, demokratik bir seçimi ağır bir şarta bağlaması tepki topladı. Camia, kulübün önemli bir borç yükü altında olduğunun ileri sürüldüğü ortamda, sorumlunun mevcut yönetim olduğu noktasında birleşmiş durumda. Bu nedenle de oyuncularla sözleşme imzalayan ve yükümlülüğü yerine getirmek zorunda olan yönetimin, dışarıdan gelecek isimlere, bu maddi külfeti yükleme anlayışına anlam vermekte zorlanıyor.
GERİ ADIM ATAN OLUR MU ?
Yiğiner ve ekibi, daha önce taraftar arkalarında durduğu için bazı sıkıntıları kolay aşmış, istediğini alabilmişti. Ancak bu kez taraftar yanlarında değil ve bu yüzden işler onlar açısından hiç de kolay olmayacak. Teknik direktör konusunun netleşmemesi, transfer yasağının sürmesi, mevcut kadronun güçsüz hali, önemli sorunlar olarak duruyor. Bu aşamada, Yiğiner çekilip geri adım atar mı ? Ben yarıştan vazgeçeceğini sanmıyorum. Açıklamaları ve davranışları da zaten bu yönde. Taraftarın artık yanında olmadığını, ancak delege gücünün kendi elinde olduğunu çok iyi biliyor. Bu şartlarda, seçime girerse kaybetme ihtimali yok gibi. Bunu sonuna kadar kullanmayı düşünecektir. Taraftara karşı Ankaragücü’nü yönetmenin ne derece çetin olduğunun farkında ama geçmişte benzer badireleri atlatmış olmanın tecrübesine de sahip. Üzerindeki baskı bundan sonra daha da artabilir. Eğer şartlar, kendisi açısından zorlaşırsa, o zaman, ‘Kulübe cebimden şu kadar para verdim, onu isterim. Bu durumda ben yokum’ diyebilir.
DELEGELER NE YAPACAK ?
Diğer cephe ise taraftar rüzgarını etkili şekilde arkasına almış durumda. Onlar, bu gücün ve hazırladıkları plan ve projelerin kendilerini zafere taşıyacağı inancında. Fakat onlar da biliyor ki mevcut yapıda, seçimi kazanma şansları çok zayıf. Sandıkta belirleyici unsur taraftar değil, delegenin tavrı olacak. O yüzdendir ki Yiğiner’in kendi isteği ile çekilmesini bekliyorlar. Sandığa gidilmesine kısa süre kalmışken; “Kulübün borcunun ne kadar olduğu, Yiğiner’in kulübe ne kadar para verdiği, kendisinin Ankaragücü AŞ’nin en büyük ikinci hissedarı olmasının seçime ya da seçim sonrasına nasıl etki edeceği, Murat Ağcabağ’ın sponsorluk anlaşması yaptığı şirketler ve yönetime alacağı saygın iş adamlarının kim olduğunu, camianın bilmeye hakkı vardır diye düşünüyorum. Bunlar açıklanırsa, kafalardaki soru işaretleri de ortadan kalkar ve Ankaragücü delegesi daha sağlıklı karar verir. Genel kurula sayılı günler kala, iki taraftan da yeni hamleler mutlaka gelecektir. Ancak şu bir gerçek ki Ankaragücü’nün içinde bulunduğu mali tablo çok vahim. Koltuğa kim oturursa otursun, çok zor bir görevi üstlenecek, A.Gücü’nün yol haritasını çizerken, tarihi bir sorumluluğu omuzlayacak.
Paylaş