Güncelleme Tarihi:
Sünnetin dini bir gereklilik olmasının yanı sıra “psikoseksüel bir süreç” de olduğunu belirten Keçe, şunları söyledi:
“Sünnetin yapılacağı yaşla ilgili alınacak yanlış bir karar çocuğun gelecekteki kişiliğinde, cinsel yaşamında ve cinsel kimlik gelişiminde ciddi bir travma etkisi yapabilir. Hem kız hem de erkek çocuklar için psikoseksüel gelişimin gerçekleştiği ve çevreden gelecek olan travmalara en çok açık olunan yaş aralığı 3–6 yaştır.
Ödipal dönem
Çocuğun somut olarak cinselliğin farkına vardığı 3–6 yaş arası ödipal döneme denk gelmektedir. Bu dönemde erkek çocuk bir yandan kendi cinsinden olan ebeveyniyle kendi cinsine ait kimlik özelliklerini oluştururken, bir yandan da kendisinin ve karşı cinsin cinsel organını tanımaya yönelik keşifler yapar. 3–6 yaş dönemi beden bütünlüğünün önem kazandığı, en küçük yaralanmaların bile korku ve büyük endişelerle karşılandığı bir dönemdir.
İster yetişkin olalım isterse çocuk, bilmediğimiz, daha önce tecrübe etmediğimiz şeylerden kaçınır ve korkarız. Bu bağlamda çocuk da o güne kadar sadece çevresinin anlatımıyla bildiği sünneti kendi bakış açısı ile değerlendirmekte ve kendi dünyasında bir yetişkininkinden çok daha farklı şeyler yaşamaktadır. Sünnet, yaşı ne olursa olsun, çocuğun dünyasında bedenine yönelik kendi kontrolü dışında maruz kalınmış bir saldırı olarak algılanabilir.
Düzgün bir dille anlatın
Çocuğa sünnet işlemi ile ilgili onun anlayacağı bir dilde açıklama yapmak gerekmektedir. Bunun için de öncelikle sünnet işlemine neden gerek olduğu ve sağlığı açısından neleri kazanabileceği çocuğa anlatılmalıdır. Daha sonra önce güvendiği birilerinin daha sonra da doktorun yapılacak işlemi anlatması gerekmektedir.”