Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2008 00:00
ODTÜ’nün geçtiğimiz Haziran ayında başlattığı, Kesikköprü Baraj Gölü Suyu, Ankara İvedik Su Arıtma Tesisi çıkışı ve Ankara suyu şebekesinde yapılan kalite izleme çalışması sonuçlandı.
ODTÜ Kimya Bölümünün de katkısıyla ODTÜ Çevre Mühendisliği tarafından yapılan çalışmayı yazılı bir açıklama yaparak duyuran ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Göksel Demirer, "Ankara şebeke suyunda farklı noktalardan alınan su örneklerinin analizi sonucunda, bakteriyolojik açıdan kalite problemi olduğu anlaşılmaktadır" uyarısında bulundu.
Sudaki bakteriyolik kirliliğin ASKİ yetkililerine bildirildiğini ancak tekrar yapılan analizlerde sorunun devamının gözlediğinin belirtildiği yazıda şöyle denildi:
"Ankara şebeke suyunda farklı noktalardan alınan su örneklerinin analizi sonucunda, bakteriyolojik açıdan kalite problemi olduğu anlaşılmaktadır. Arama tesisi çıkış suyunda yeterli dezenfeksiyon yapıldığı ve bunun sonucunda tesis çıkış suyunda gerek toplam koliform, gerekse fekal koliform değerleri açısından bir problem olmadığı görülmekle birlikte, 15.07 2008 tarihinde yapılan örnekleme ve analiz sonuçlarına göre, su şebekesinin pekçok noktasında problem olduğu anlaşılmaktadır. Örnekleme yapılan 19 noktada toplam koliform (ki bunların 6’sında yoğun toplam koliform üremesi vardır) iki noktada da fekal koliform bulunduğu görülmüştür. Bu sonuçlar üzerine gerekli önlemleri almaları için, ASKİ yetkilileri bilgilendirilmiş ve bu analizlerin teyid amacıyla tekrarlanacağı bildirilmiştir.
Ara klorlama dikkatli yapılmalı
Ancak 13-15.08.2008 tarihleri arasında tekrar edilen örnekleme ve analiz çalışmaları sonucunda bazı semtlerde tümüyle bazılarında kısmen düzelme olmakla birlikte pek çoğunda problemin devam ettiği görülmüştür. Toplam koliform ve fekal koliform tespit edilen örneklerin bir kısmında koliform grubu harici bakterilerin de yoğun üremesi gözlenmiştir. Koliform grubuna dahil olmayan bu bakteriler her ne kadar bir fekal kontaminasyona işaret etmese de, yetersiz dezenfeksiyonun göstergesi olarak değerlendirilmiştir. Bu sonuçlardan ara klorlama işlemlerinin daha dikkatli yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bununla beraber 3-5.09.2008 tarihlerinde gerçekleştirilen üçüncü set örnekleme ve analiz sonuçlarında 10 noktada koliform 1 noktada da fekal koliform gözlenmiş ve ayrıca bakiye klor değerlerinin bazı noktalarda hala yetersiz olduğu saptanmıştır. Bu durum şehir şebeke suyunun bakteriyolojik özelliğinde bir iyileşme olmakla beraber, sorunun sürdüğü şeklinde yorumlanmaktadır.
Arıtma tesisi çıkışı suda toplam koliform/fekal koliform görülmemesine rağmen bu sorunun şebekede görülmesi, ara kolorlama işleminin gerektiği gibi yapılmadığını veya suyun şebekede taşınım sırasında kirlenmiş olabileceğini göstermektedir."
Rapor şöyle devam ediyor:
"İvedik Su Arıtma Tesisi çıkış suyu kalitesi ölçülen parametreler açısından gerek TSE 266 gerek Sağlık Bakanlığı İnsani Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik, gerekse Dünya Sağlık Teşkilatı içme suyu standartlarına uygundur.
Ankara su şebekesinde yürütülen kalite izleme çalışması kapsamında ise 25 farklı noktadan alınan numunelerde, dezenfeksiyon yan ürünlerinin oluşumu ve bakteriyolojik kalite izlenmiştir. Bu parametrelerin arıtma tesisi çıkışı değerleri, içme suyu kriterlerine uygun olmasına rağmen şebekelerde oluşma/değişmeler söz konusu olabileceğinden şebeke izleme özellikle bu parametreler açısından gerçekleştirilmiştir. Bununla beraber, şebeke boyunca herhangi bir değişim beklenmese de son günlerde kamuoyunda tartışılan ve Kesikköprü baraj gölü suyuna olumsuz yönde atfedilen sülfat ve arsenik parametreleri de ölçüm programına dahil edilmiştir.
Şebekede sülfat ve arsenik değerleri içme suyu kriterlerini sağlamaktadır. Dezenfeksiyon yan ürünlerini temsilen ölçülen THM parametresi açısından da bir problem bulunmamaktadır. Bu parametre için değerin, yıllık ortalama düzeyle karşılaştırılması gerekse de, yaz aylarında en yüksek değerlerin çıkması söz konusu olduğundan, yıllık ortalama değerin daha düşük olacağı dolayısıyla sınır değerin altında kalacağı öngörülmektedir. Bu nedenle THM parametresi açısından bir sorun bulunmadığı rahatlıkla söylenebilmektedir.
Diğer bir husus, Kesikköprü baraj gölü suyunun tesis girişi hem suyuna karıştırılmasının, Çamlıdere ve Kurtboğazı baraj sularının THM oluşma potansiyeli (THMOP) göz önüne alındığında, THM parametresine olumlu etkisinin söz konusu olmasıdır. Kesikköprü baraj gölü suyunun THMOP değeri çok düşüktür. Benzer bir durum arsenik parametresi açısından da geçerlidir. Bunun nedeni ise Çamlıdere suyunda daha fazla arsenik olması ve Kesikköprü suyunun seyreltici etkisinin söz konusu olmasıdır. Ayrıcai İvedik Arıtma Tesisi’nde uygulanan pıhtılaşma/yumaklaştırma sırasında çökelen çamur ile birlikte giderimi mümkündür."