Sorun çözmekten aldığı keyif onu tüketicinin dostu yaptı

Güncelleme Tarihi:

Sorun çözmekten aldığı keyif onu tüketicinin dostu yaptı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2006 00:00

Yıllar boyunca Sanayi Bakanlığı, Çankaya Tüketici Hakem Heyeti’nin raportörü olarak çalışan Aydın Nikbay, tüketici hakları ile ilgili yürütülen çalışmaları, Ankara Hürriyet’e anlattı. Hakem heyeti olarak yapılan başvuruları yüzde 95 oranında çözüme kavuşturduklarını açıklayan Nikbay, bu işi seçmesinin ve 8 yıldır çalışmasının nedenini ise tüketici olarak geçmişte sıkça yaşadığı mağduriyetler olduğunu söylüyor.

AYDIN Nikbay, Ankaralı tüketicilerin en büyük yardımcısı oldu. Günde en az 30 tüketicinin sorunlarını dinledi. Yakın bir zamana kadar Sanayi Bakanlığı Çankaya Tüketici Hakem Heyeti’nin Raportörlüğünü yapan Aydın Nikbay, görevinden ayrıldıktan sonra deneyimlerini Ankara Hürriyet’e anlattı. Nikbay, Hakem Heyeti olarak tüketicinin sorununu çözmede yüzde doksanbeş oranında başarıya ulaştıklarını kaydetti.

Tüketicilerin yapmış oldukları alışverişten kaynaklanan şikayetlerini dinleyen Nikbay, bunları değerlendirerek rapor hazırlıyor ve hakem heyetine sunuyordu.

Enerji ve Tabi Kaynakları Bakanlığı’nda on yıl basın raportörlüğü yaptıktan sonra Çankaya Belediyesi’nde çalışan Nikbay, Hakem Heyeti Kurulu’ndan gelen teklif üzerine tüketicilerin "Aydın Bey"i olarak tanınmaya başladı. Herkesin kendisiyle görüşmek istediğini, dertlerini aktarırken kendisinden bahsettiğini kaydeden Nikbay, "Mahkemede ifade verdikleri zaman biz ’Aydın Bey’e böyle söylemiştik oluyorlar. Hakem heyeti karar almamış da, kararı ben almışım gibi" dedi.

SORUN ÇÖZMEKTEN BÜYÜK KEYİF ALIYOR İşe başlarken sevgi ve bilincin çok önemli olduğunu söyleyen Nikbay, insanların sorunlarını çözmekten büyük bir keyif aldığını dile getirdi. Bu işi seçmesinin ve 8 yıldır çalışmasının nedenini ise tüketici olarak geçmişte sıkça yaşadığı mağduriyetler olduğunu söyledi. Yaptığı işten büyük bir keyif aldığını aktaran Nikbay, sorunları çözmek için günlerin yetmediğini ve gece geç saatlere kadar evde de çalıştığını belirtti. Haftasonları izin günü olmasına rağmen bürosuna uğradığını ve çalıştığını da ifade eden Nikbay, yoğunluğundan dolayı "Bazen çocuklarımın okulunu bile unutabiliyorum" dedi.

EN ÇOK ALIŞVERİŞ ÇANKAYADA Çankaya’nın en çok müracaat olan bölge olduğunu hatırlatan Nikbay, 1 milyon olan gece nüfusunun, gündüz işyerlerinin ve alışveriş merkezlerinin burada olması nedeniyle 2 milyona çıktığını belirtti. Ankara’nın yarısının bu bölgede alışveriş yaptığını ifade ederek, "Türkiye’deki en çok çalışan bölgeyiz" açıklamasını yaptı. Aylık 250 - 300 civarında da karar aldıklarını sözlerine ekledi. Hakem Heyetleri içerisinde de en çalışkan kendilerinin olduklarını iddia etti. Nikbay, milletvekilleri, hakimler, savcılar danıştay üyelerinden, toplumun her alanından insanların kendilerine geldiklerini dile getirdi.

BAZEN PSİKOLOJİK DURUMU BOZULUYORDU İnsanların kendisine çok dolu olarak geldiklerini aktaran Nikbay, bazen psikolojik durumunun bozulduğunu da belirtti. Nikbay, günde bir çok kişinin kendisine gelerek ağladığını ve herkesi teselli etmekten çok yorgun düştüğünü söyledi. Tüketicilerin sorunlarının ana nedeninin bilinçli olmamalarından kaynaklandığını aktaran Nikbay, "Tüketici kadife patiği alıyor, dışarıda iyice kullanıyor, 2 gün sonra yırtılıveriyor. Kadife patik evde giyilir. O dışarıda giyiyor" örneğini verdi. Tüketicileri bilgilendirmek için onlara bilgiler aktardıklarını kaydeden Nikbay, "Bize gelen tüketicilere tüketici bilincini az da olsa veriyorduk. Psikolojik olarak da tüketiciyi rahatlatıyorduk" dedi.

REKLAMLARA ALDANMAYIN Nikbay, tüketicilerin bilinçli olmaları için ve yapmış oldukları alışverişlerde başlarının ağrımaması için ihtiyaçlarına göre alışveriş yapmalarını, ihtiyaç dışı birşeyleri almamalarını ve reklamlara aldanmamaları gerektiğini söyledi. Nikbay, "Müşterinin 11 tane kazağı var, 12’incisini alıyor. Bunun aynısı ben de vardı. Keşke almasaydım diyor ve bana geliyordu. Kazağı geri vermek istediğini söylüyor. Biz satıcıyı da koruyoruz. Satıcı da akşama kadar orada hizmet ediyor" diyerek amaçlarının ne ticareti baltalamak, ne de tüketiciyi sudan bahanelerle çok haklı duruma getirmek olduğunu söyledi. Tüketici eğitiminin çok önemli olduğunu vurgulayan Nikbay, "İhtiyaçları ve kaynakları konusunda biliçlenmiş tüketicinin hem yaşamı kolaylaşır, hem üreticileri kaliteli mal üretme konusunda zorlar" dedi. Üreticinin de bir tüketici olduğunu hatırlatarak, tüketicinin biliçlenmesiyle kaliteli mal üretiminin artacağı görüşünü savundu.

Tüketici Hakem Heyeti nasıl çalışır?

Tüketici alışverişden kaynaklanan sorunu Hakem Heyetinin hazırlamış olduğu formu doldurarak ve ürününü göstererek aktarıyor. Hakem Heyeti Raportörü şikayeti yazılı olarak satıcıya iletiyor. Satıcı 7 gün içerisinde şikayete yanıt vermek zorunda. Eğer yanıt vermezse tüketicinin beyanı göz önünde bulunduruluyor. Satıcıdan gelen yanıt sonrası Raportör, bilgileri topluyor ve bir dosya hazırlıyor. Dosyayı hakem heyetine sunuyor. Heyet olayı değerlendirerek, bir karar aşamasına geliyor. Raportör bu kararın metinlerini yazıyor ve metinler taraflara gönderiliyor. Hakem Heyetinin almış olduğu kararlar mahkeme gibi geçerli. Alınan karara uyulmazsa hukuksal işlemlere başvuruluyor.

Hakem Heyeti ise 5 kişiden oluşuyor. İlçe kaymakamı, baronun belirlemiş olduğu bir avukat, Ticaret Odası’ndan veya Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ndan bir kişi, ilçenin bağlı olduğu belediyeden bir kişi, en çok üye sayısına sahip ve en çok faaliyeti olan tüketici derneklerinden bir kişi yer alıyor.

Tüketici haklarının tarihçesi

Tüketicilerin korunmasına yönelik uygulamalar, Hammurabi Kanunları’ndan bu zamana kadar gelmiş. Hammurabi Kanunları’nda sağlığa zararlı gıdaya, hatalı tartıya ve ölçülere karşı yasaklar yer almış. Avrupa kıtasında ise tüketiciyi korumaya yönelik uygulamalar, 15’inci ve 16’ıncı yüzyıllarda görülmeye başlamış. Avusturya’da bayat süt satanlar, kendi sütlerini içmeye mahkum edilmişler. Fransa’da halk, bozuk yumurtaları kendilerine satanlara yumurtaları atmaya izinlilermiş.

Gerçek anlamda tüketiciyi korumaya yönelik gelişmeler ise, 19’uncu yüzyılda Sanayi Devrimi ile başlamış. Tüketici hareketlerinin gelişiminin ilk göstergesi ise ABD’de 1850’li yıllarda kurulan tüketici kooperatifleri olmuş. Kendini aldatan üreticiye karşı tüketicinin gösterdiği büyük uğraş sonucunda, ABD’de ilk tüketiciyi korumaya yönelik yasa 1872 yılında çıkmış. Çağdaş anlamda ’tüketici kavramı’ ve tüketici hakları kavramı ilk kez ABD’de, 1962 yılında Kennedy tarafından ABD kongresinde yapılan konuşma ile dile getirildiği kabul edilmiş.

Türkiye’de ise Cumhuriyetin ilk yıllarında tüketiciyi dolaylı olarak koruyan yasalar ve düzenlemeler vardı. 1961 Anayasasının "Sosyal ve İktisadi Haklar ve Ödevler" bölümündeki sağlık hakkı ile tarımın ve çiftçinin korunmasına ilişkin hakları düzenleyen hükümleri dolaylı olarak tüketiciyi koruyan haklar getirdi.

1982 Anayasası’nda ise genel çerçeve koruyucu madde hükümlerinin yanında, 172’inci madde ile tüketici açıkca Anayasal güvence altına alındı. Tüketicinin korunmasına ilişkin Anayasal hakkın hayata geçirilmesi ise 13 yıllık bir aradan sonra yasa metni olarak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile 23 Şubat 1995 tarihinde gerçekleşdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!