Sivil Toplum Meclisi 301. Madde ve Merkez Bankası için toplandı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2006 00:00
Ankara Sivil Toplum Meclisi, hükümetin Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıma kararı ile Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesine ilişkin tartışmaları ele aldı.
ATO’da 100’ü aşkın derneğin katıldığı toplantıda üyeler, 301. maddenin kaldırılmasını değil ağırlaştırılmasını istedi. ATO Başkanı Sinan Aygün ve Türkiye Sanayici İş Adamları Derneği Başkanı Veli Toprak konuşmacı olarak katıldı. "Her şey Avrupa Birliği demek değil" diyen Aygün şöyle konuştu:
BANKALARIN TAŞINMASI "Son günlerde kamuoyunda tartışılan ve hükümet yetkilileri tarafından söz konusu edilen Merkez Bankası ile Ziraat ve Halk Bankalarının Genel Müdürlüklerinin İstanbul’a taşınmasına karşıyız. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın fazla göç alması nedeniyle İstanbul’a girişlerde vize uygulaması fikri ve üç kuruluşun İstanbul’a taşınması halinde bunların çalışanları ve aileleriyle birlikte İstanbul’a yerleşmelerini gündeme gelecek. Bu da yaklaşık 250 bin kişinin daha İstanbul’a göç etmesi anlamına geliyor.
301. MADDE Bu topraklarda özgürlük tohumları elbette yeşermelidir. Ancak, bu tohumlar yeşerdiği toprağı zehirlemeye başlıyorsa, gübreyi kesmek gerekir. Özgürlük tohumları, nifak tohumuna dönüşmeye başlamışsa, o tohumu sulayan su da kesilmelidir. Daha özgür olmayı kim istemez? Bu sözü söylediğimizde nasıl da kulağa hoş geliyor. Eğer biz Türklüğe hakareti serbest bırakırsak, Fransa Parlamentosundan ne farkımız kalır. Türkiye birkaç tane sivil toplum örgütünden müteşekkil değildir. Burada yüzlerce sivil toplum örgütü var. Buradaki örgütlerin sesine de kulak verilmelidir. O çok savundukları (Farklı düşüncelerin serbestçe ifadesi) kavramını biraz da bizim için uygulasınlar. Biz de onlardan farklı düşünüyoruz. 301 kalmalıdır diyoruz." Aygün, 301. maddenin kaldırılmasına karşı çıkarken, kapsamının genişletilerek daha da sertleştirilmesinden yana olduklarını söyledi.
2 MADDELİK DEKLARASYON Toplantının sonunda iki maddelik deklarasyon oybirliği ile kabul edildi. Deklarasyonda, TCK’nın 301. maddesine "tahkir ve tezyif" sözcüklerinin eklenerek anlamının genişletilip daha da sertleştirilmesi istendi. Deklarasyonda 301. maddenin; "Türklüğü, Cumhuriyeti veya TBMM’yi alenen tahkir ve tezyif eden kişi 6 aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen tahkir ve tezyif eden kişilerin altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması, Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde verilecek cezanın üçte bir oranında artırılması ve bu suçları işleyenlerin kamu görevlerinden men edilmesi"ni kapsaması talep edildi.
ANKARA’DA KALMALI Deklarasyonda ayrıca, Merkez Bankası ile Ziraat ve Halk Bankalarının Genel Müdürlüklerinin İstanbul’a taşınmasına karşı çıkılarak, bu kurumların Ankara’da kalması gerektiği vurgulandı. İki maddelik deklarasyon, Sivil Toplum Meclisi Yüksek Danışma Konseyi Başkanı ve ATO Başkanı Sinan Aygün tarafından daha sonra Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e iletilecek.
BANKALARIN TAŞINMASI "Son günlerde kamuoyunda tartışılan ve hükümet yetkilileri tarafından söz konusu edilen Merkez Bankası ile Ziraat ve Halk Bankalarının Genel Müdürlüklerinin İstanbul’a taşınmasına karşıyız. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın fazla göç alması nedeniyle İstanbul’a girişlerde vize uygulaması fikri ve üç kuruluşun İstanbul’a taşınması halinde bunların çalışanları ve aileleriyle birlikte İstanbul’a yerleşmelerini gündeme gelecek. Bu da yaklaşık 250 bin kişinin daha İstanbul’a göç etmesi anlamına geliyor.
301. MADDE Bu topraklarda özgürlük tohumları elbette yeşermelidir. Ancak, bu tohumlar yeşerdiği toprağı zehirlemeye başlıyorsa, gübreyi kesmek gerekir. Özgürlük tohumları, nifak tohumuna dönüşmeye başlamışsa, o tohumu sulayan su da kesilmelidir. Daha özgür olmayı kim istemez? Bu sözü söylediğimizde nasıl da kulağa hoş geliyor. Eğer biz Türklüğe hakareti serbest bırakırsak, Fransa Parlamentosundan ne farkımız kalır. Türkiye birkaç tane sivil toplum örgütünden müteşekkil değildir. Burada yüzlerce sivil toplum örgütü var. Buradaki örgütlerin sesine de kulak verilmelidir. O çok savundukları (Farklı düşüncelerin serbestçe ifadesi) kavramını biraz da bizim için uygulasınlar. Biz de onlardan farklı düşünüyoruz. 301 kalmalıdır diyoruz." Aygün, 301. maddenin kaldırılmasına karşı çıkarken, kapsamının genişletilerek daha da sertleştirilmesinden yana olduklarını söyledi.
2 MADDELİK DEKLARASYON Toplantının sonunda iki maddelik deklarasyon oybirliği ile kabul edildi. Deklarasyonda, TCK’nın 301. maddesine "tahkir ve tezyif" sözcüklerinin eklenerek anlamının genişletilip daha da sertleştirilmesi istendi. Deklarasyonda 301. maddenin; "Türklüğü, Cumhuriyeti veya TBMM’yi alenen tahkir ve tezyif eden kişi 6 aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen tahkir ve tezyif eden kişilerin altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması, Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde verilecek cezanın üçte bir oranında artırılması ve bu suçları işleyenlerin kamu görevlerinden men edilmesi"ni kapsaması talep edildi.
ANKARA’DA KALMALI Deklarasyonda ayrıca, Merkez Bankası ile Ziraat ve Halk Bankalarının Genel Müdürlüklerinin İstanbul’a taşınmasına karşı çıkılarak, bu kurumların Ankara’da kalması gerektiği vurgulandı. İki maddelik deklarasyon, Sivil Toplum Meclisi Yüksek Danışma Konseyi Başkanı ve ATO Başkanı Sinan Aygün tarafından daha sonra Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e iletilecek.