Haşim KILIÇ
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2021 00:18
Önce bale sonra podyum ve şimdilerde ise oyunculuk kariyerinde emin adımlarla ilerleyen Ankaralı Asena Melikoğlu, “Dizi heyecanımı sinemada da yaşamayı çok isterim. Kendimi geliştirmeye devam edip hayallerimi hayata dönüştürmeye devam edeceğim” diyor.
Ankara Devlet Opera ve Balesi’ndeki parlak kariyerini radikal bir kararla sona erdirdikten sonra mankenliği tecrübe eden ve ardından asıl hayali olan oyunculuğa adım atan Asena Melikoğlu, tüm bu sürecin yanı sıra hedeflerini de Hürriyet Ankara’ya anlattı.
* Ankara Devlet Opera ve Balesi Çocuk Balesi Bölümü’nün kapısından 8 yaşında girdiniz ve başarılarla dolu bale kariyerinizi noktalayıp bir süre sonra da televizyon dünyasına adım attınız. Peki bugün olsa yine aynı şeyi mi yapardınız? Şu an bu kararınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?Bale sanatı, hayatımda ve hayallerimde her zaman büyük bir yer kaplayarak hedeflerimdeki merkez oldu. Profesyonel platformda hem yurt içinde pek çok şehrimizde hem de yurt dışında pek çok ülkede klasik bale sanatını icra etme şansını elde ettim. Yine yıllarca pek çok başarıya sanatçı arkadaşlarımla birlikte imza attık. Yıllar birbirini kovalarken, bir kelebek ömrü kadar ömrü olan bale dansçılığı da siz anlamadan bitiveriyor. Bu yüceliğine sonsuz inandığım sanat dalında daha okula başlamadan kurduğum hayallerimi gerçekleştirdiğimi, ulaşmayı istediğim basamaklara ulaştığımı, yapmak istediklerimi hayatıma geçirdiğimi gördükten ve sahnede yaşadığım binlerce canlı performansın hazzına ulaştıktan sonra daha kanım taze, enerjim yerinde, zihnimde ve kalbimde olan pek çok hayali hayatıma geçirebilme şansım varken, liseden beri yüreğimde yer eden oyunculuk dalına iyice merak saldım. Bale dansçılığının siz onu bırakmadan onun sizi bırakması acıdır ve o sizi bırakırsa enerjinizden, yaşınızdan epey almış götürmüş olur. Enerjim daha çok yüksekken, o alanda gerçekleştirdiğim tüm tecrübelerimi heybeme kattım ve bir başka büyük hayalim olan oyunculuk için kollarımı sıvadım. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru donanımla var olmaya ve bunların güzel denk gelmesi sonucu başarıya ulaşmaya inanırım. Fırsatları ve şansınızı kendiniz yaratırsınız. Zamanı; hedefleriniz, kendi enerjiniz ve birikimleriniz ile doğru orantılı değerlendirerek bazı yeni kapıları açarak kendinize katmaya, var olan tecrübenizi katlamaya çalışmalısınız. Benim yaptığım tam olarak bu oldu. 15 yıllık eğitimim ve sekiz yıllık profesyonel platformda sahne yaşamımı umduğum yerde noktalayıp bu alana geçme kararı hiç kolay olmasa da şu anki başarılarımı geçmişime borçluyum. ‘İyi ki de yoluma böyle devam etmeye karar vermişim’ sözünü her gün sabah kalktığımda söylüyorum.
BÜTÜN ALTYAPIMI BALEYE BORÇLUYUM* Peki bale ile oyunculuk arasında geçen sürede neler yaptınız?
Baleden sonra biraz daha kendi kişisel gelişimim için faydalı olacak çalışmalara yöneldim. Buradaki en büyük adım tabii ki aldığım oyunculuk derslerime ek olarak şan eğitimime başlamamdır. Alışık olduğumun aksine farklı dans türlerinden olan caz dansını deneyimlemeye ve bunun üzerine dersler almaya başladım. Bu süreçte yapmaktan büyük keyif aldığım bir başka platform ise podyumlar oldu. Mankenlik yapmak da canlı bir performans olduğundan, modelliğin o şov kısmı bana çok keyif verdi. Pek çok markanın defilelerinde yer alarak modellik ve mankenliğe de adım atmış oldum. Ama şu anda hayalim olan ekranlarda yer almak ve başka karakterlerle insanların karşısına çıkıyor olmam benim için çok heyecan verici.
* Bale sahnesinden çıkıp set ortamına girdiğinizde sizi en çok ne zorladı?
Çok zorlandığımı söyleyemeyeceğim. Çünkü işini iyi bilen insanlarla, sanatçı dostlarım ve büyüklerimle bir aradayım. Onların desteği bana her zaman cesaret verdi ve alışma sürecimi kolaylaştırdı. Hayatın içinde de eğlenmeyi sevdiğim için sette çok eğlenerek ama balede öğrendiğim disiplinden ayrılmadan keyifli bir süreç yürütmekteyim. Ancak oyunculuk serüveninin sonsuz olması ve sürekli ilerlemem gerektiği düşüncesi ile hiç ara vermeden çalışmalarıma devam ediyorum.
* Mankenlik ve sonrasında da oyunculuk günlerinizde yıllarınızı verdiğiniz balenin size bir katkısı oldu mu?Tabii ki oldu. Bütün altyapımı baleye borçluyum diyebilirim. Bale sanatının içeriğinde bulunan dramatik anlatım eğitimi oyunculuk için bana bir başlangıçtı. Sahne matematiği de setteki düzene alışmama yardımcı oldu. Bir bale sanatçısı olarak oyunculuk adına da vücudumu iyi kullandığıma, canlandırdığım karaktere, bedenimi evriltmeme çok büyük yardımı var. Hayatımın her alanında olduğu gibi bundan sonraki süreçte de bale altyapımdan destek almaya devam edeceğim.
HER KARAKTER BENİM İÇİN BİR HEYECAN
* Ve gelelim rol aldığınız diziye. ‘Acemi Anneler’ dizisindeki rolünüzden biraz bahsedebilir misiniz? Hangi karakteri canlandırıyorsunuz, nasıl bir set ortamı var?
Canlandırdığım karakter ‘Özlem Selin Soydan’ karakteri. Benim de ilk heyecanım. Ekranda her ne kadar zorlu sert bir karakter gibi görünse de ailesiyle yaşamış olduğu zorluk ve acılar kendisini haklı görmeye sebep oluyor. Çok kıvrak zekâlı, amacından hiç vazgeçmeyen ama özünde iyi bir insan. Günlük hayatta bana çok ters gelen bir karakter ama Özlem Selin’i anlamaya çalışmak ve yorumlamak benim için inanılmaz bir serüven. Burada bana yardımcı olan yapımcılar, yönetmenlerim ve tüm set çalışanları bana bu serüvende çok destek oluyorlar. Sette çalışırken eğlenmeyi hiç ihmal etmiyoruz. O yüzden benim için set gülen ve seven insanların yeri.
* Son soru: Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Oyunculuk kariyerime hız kesmeden devam etmek istiyorum. Her karakter benim için bir heyecan. Yeni heyecanlar yaratmak ve izleyicinin beğenisine sunmak benim için sürekli bir hedef olacaktır. Dizi heyecanımı sinemada da yaşamayı çok isterim. Bu kariyerle alakalı kendimi geliştirmeye devam edip hayallerimi hayata dönüştürmeye devam edeceğim.
Asena Melikoğlu, 1992 yılında Ankara’da doğdu.Ankaralı güzel oyuncu, TRT 1’in ‘Acemi Anneler’ dizisinde ‘Özlem Selin Soydan’ karakterine hayat veriyor.