Güncelleme Tarihi:
Süper Lig’in son 5 sezonunda ilk devreyi 15 puanın altında tamamlayan ekiplerin çoğu tutunmayı başaramadı. 2 takımın, ilk yarının son 2 maçında kendilerini bu kritik barajın üstüne taşıması gerekiyor.
Huylu huyundan vazgeçmez. Ümit Özat, daha önce görev yaptığı ve Beştepe’de kaldığı sürede yaşattığı gerilimleri, Gençlerbirliği’nde yine sürdürüyor. İkinci gelişinde, başkan ve yöneticilere, rahat duracağını söylemişti ancak öyle olmadı. Söylemleri ve eylemleri ile her gün yeni bir tartışma başlatıyor, kulübü zor durumda bırakıyor. Son olarak, bir taraftara hava alanı ve uçak içinde sözlü saldırıda bulunduğu ortaya çıktı. Yönetim ise yaptığı açıklamada teknik adama, ‘Bu işlere girip, kulübü neden yıpratıyorsun’ demek yerine, kendisine destek vermeyi tercih etti. Hürriyet Ankara olarak, ‘Beştepe Kaosu seçti’, demiştik. Sosyal medyaya yansıyan taraftar mesajları gösteriyor ki özellikle iç saha maçları, tepkiler, sataşmalar ve anlamsız kargaşalara sahne olacak.
BİR MAÇA SIĞDIRDILAR
Futbolun en çok tartışılan kararlarındandır biridir penaltılar. Son hafta maçlarında, yine verilen verilmeyen penaltı kararları gündemin belirleyicisi oldu. Başkent’in 3 takımı da kendi maçlarında, ceza atışıyla karşı karşıya kaldı. Bu sezon, geride kalan maçlarda hiç penaltı kullanamayan Osmanlıspor’un, 3-0 kazandığı Aytemiz Ayanyaspor maçındaki 3 golü de penaltıdan atması ilginçti. Sarı-morlar, bu hakkını toptan kullanmış gibi oldu. Gençlerbirliği, tam üç puana uzanıyorum derken, penaltı golü ile yıkıldı. Gazişehir-Ankaragücü maçında skorun belirleyicisi de penaltılar oldu.
Sorular:
1- Ankaragücü iki maçtır geriye düşüyor. Takım üzerinde bir baskı olduğunun işareti olarak değerlendirilebilir mi ? Umut Nayir’in yokluğunun bunda ne derece etkisi olabilir ?
2- Osmanlıspor ilk 30 dakikada, 3 penaltı golü buldu ancak ikinci yarıda kalesinde çokca pozisyon verdi. Takımı Karcemarskas ayakta tuttu. Bu olumsuzluğu neye bağlıyorsunuz?
3- Gençlerbirliği kazanabileceği bir maçı, berabere bitirdi. Ümit Özat’ın değişiklikleri ve takımın geriye çok yaslanması eleştiri konusu oldu. Bu yorumlara katılır mısınız ?
Özgür ŞAHİNER: Elvis Manu ve Jailton’un yükselen formu, Gençlerbirliği’ni farklı bir noktaya taşıdı. Yönetim, devre arasında, bu takıma forvet değil, mutlaka iyi bir golcü kazandırmalı.
Eray GÖRGÜLÜ: Ankaragücü, geçtiğimiz haftalarda vurguladığımız gibi, zirve yarışının içinde olduğu sürece, ligin sonuna kadar bu baskıyı hep hissedecektir. Bu baskının olması da doğaldır.
Deniz GÜREL: Osmanlıspor’da, yarım saatte 3 gol bulmanın rahatlığı pahalıya patlayabilirdi neyse ki Karcemarskas farkını ortaya koydu. Büyük takımların da kalesini koruyabilecek bir kaleci.
Fatih TEKECİ: Gençlerbirliği takımı, topu ayağında tutup, en iyi yaptığı kontra ataklarla ikinci golü bulma şansı varken, Özat, oyuncularının vakit geçirmeyi tercih etmesine izin verdi.
Özgür ŞAHİNER
BU KAYIPLAR NORMAL
1- TFF 1. Ligin kendine özgü yapısı var. 64-65 puan toplamak, Süper Lige direk çıkmaya yetebiliyor. 4 takım için play-off şansı olduğundan, çekişme daha üst düzeyde. Güç dengeleri birbirine yakın ve iddialı takımlar, hesapların üzerinde puan kaybedebiliyor. A.Gücü, şu an hedef takımı olduğundan, baskıdan çok, rakiplerin bakış açısı durumu zorlaştırıyor. Umut’un olmayışı kesinlikle etken. Çünkü, takım, onun hareketli ve istekli oyununa ihtiyaç duyuyor.
2. YARI DÜŞTÜLER
2- Osmanlıspor, penaltılar olmasa bile, oyunun ilk yarısında, hırslı, baskılı ve agresif yapısı ile kazanma hevesini ortaya koymuştu. Ben bu maçı kazanmalıyım ve kazanacağım diyordu. İkinci yarıda, oyundan bu kadar düşmelerine ve önemli eksikleri olan rakibe bu kadar pozisyon bırakmalarına anlam veremedim. Bunu, farklı skorun rahatlığına, kendilerini huzurlu hissetmemelerine ve ilk yarıdaki yüksek eforun getirdiği yorgunluğa bağlayabiliriz.
FARKLI YÜK VAR
3- Gençlerbirliği teknik direktörü ve futbolcu grubunun çoğunluğu, omuzlarında farklı bir yükle maça çıkıyor. Çünkü, teknik adam değişikliğinin ardından, bazı isimler üzerindeki sorumluluk arttı. Onlar da dışarıdan farklı bir gözle takip edildiklerinin farkında. Bu, doğal olarak ekstra bir motivasyon sağlıyor. Kendilerini gösterme çabası içindeler. Bu gerginlik, ister istemez, gerek kulübede gerekse sahada basit hataları beraberinde getiriyor.
Eray GÖRGÜLÜ
KULÜBE, EKSİĞİ DOLDURUR
1- Ankaragücü, geçtiğimiz haftalarda vurguladığımız gibi, zirve yarışında olduğu sürece, ligin sonuna kadar bu baskıyı hep hissedecektir. Bu baskının olması da doğaldır. Umut Nayir’in yokluğu takımın ahengini etkilese de Ankaragücü, bu boşluğu dolduracak kadro zenginliğine sahip bir takım. Gazişehir Gaziantep maçında da bunu gördük. 2-0 geriye düşmesine karşın, sarı-lacivertliler 1 puan kazanmayı bildi.
HIZLI HÜCUMU DURDURAMIYOR
2- Osmanlıspor, halen tam anlamıyla bir oyun düzeni oturtamadı. Özellikle deplasman maçlarında bunun sıkıntısını yaşarken, kendi evinde de bu sorunun işaretlerini görüyoruz. Aytemiz Alanyaspor, ligin en hızlı hücuma çıkan ekiplerinden birisi ve Osmanlıspor, 3-0 önde olmasına karşın, rakibin hızlı atakları karşısında çok fazla pozisyon verdi. İkinci yarıdaki kötü oyunda, rehavet de etkiliydi.
GENÇLER FIRSAT TEPTİ
3- Sezon boyunca belki de bu kadar rahat yenilebilecek bir Antalyaspor bulunamazdı. Yönetiminde sorunlar yaşayan, teknik direktörü maçtan iki gün önce istifa etmiş, yıldızı Eto’suz bir Antalyaspor karşısında, Gençlerbirliği tam anlamıyla fırsat tepti. Üstelik ligin başından beri yaşanan bireysel hatalardan biriyle. Yine de önde olan Gençlerbirliği, Antalyaspor karşısında bu kadar yaslanmamalıydı. İkinci golü rahat bulabilirdi.
Deniz GÜREL
LİDERLİĞİ GARANTİLEYEBİLİR
1- Ankaragücü uzun bir yenilmezlik serisinde. Futbolda maç içerisinde geriye düşmek de var, mühim olan buradan maçı çevirebilmek. A.Gücü bunu başarabiliyor. Zor bir deplasmanda 2-0 geriye düşmelerine rağmen bir puanı aldılar. Umut çok iyi bir oyuncu ama o olmadan da A.Gücü puan ve puanlar alabiliyor. Evinde Manisa önüne erken gol bulmalılar. Rize, Ümraniye’yle oynuyor, Giresun deplasmana gidiyor. Bu hafta devreyi lider bitirmeyi garantileyebilirler.
RAHATLIK PAHALI GELEBİLİRDİ
2- Alanyaspor maçının hayati önemde olduğunu söylemiştim. Beklediğim oldu, Osmanlı 3 puanı alıp, haftalar sonra ateş hattından çıktı. Yarım saatte 3 golü bulmanın rahatlığı pahalıya mal olabilirdi neyse ki Karcemarskas farkını ortaya koydu. Büyük takımların da kalesini koruyabilecek bir kaleci. Bu hafta Beşiktaş deplasmanında işleri çok zor. Bir puan alabilirlerse büyük başarı. Son maçta içerde Akhisar’ı yenip ilk yarıyı düşme hattının üzerinde tamamlamalılar.
ATIK OLAYLARLA ANILMAMALI
3- G.Birliği 6 puanlık bir maça çıktı. 88’de gol yiyip büyük fırsatı eliyle itti. Son haftalarda takımda bir kıpırdanma var. Manu’ya ayrı bir parantez açmamız lazım. F.Bahçe’de geçen sene Lens’in yaptığı patlamaları, yapıyor. Ara transferde ona ayak uyduracak 1-2 isimle daha çok gol atar/attırır. Ümit Hoca takımı geriye yaslamış, puan almış, kaybetmiş bunlardan daha önemli bir şey var. Artık olaylarla anılmamalı. Saldırı iddiaları hoş değil. Bu olayların kimseye yararı olmaz.
Fatih TEKECİ
PUAN ‘ALTIN’ DEĞERİNDE
1- A.Gücü kritik bir virajı daha büyük hasar almadan dönmeyi bildi. Gazişehir’in, A.Gücü maçına kadar 7 haftadır yenilmediğini es geçmemek lazım. Zor bir maçı, 2-0 geriden, 2-2’ye getirerek alınan 1 puan ‘ALTIN’ değerindedir. A.Gücü’nün son iki maçta da geriye düşmesini baskıya değil, rakiplerin iyi giden A.Gücü’nü mağlup etme isteğine bağlıyorum. Umut Nayir önemli bir gol ayağı. Eksikliği elbette hissediliyor ancak hedefi şampiyonluk olan takıma yedek kulübesi de katkı vermeli.
“BU MAÇ BİZİM” REHAVETİ
2- Osmanlıspor bildiğimiz gibi. Hücum oynamaya çalışırken, kalesinde birçok pozisyon veren görüntüsünü bu maçta da sürdürdü. 30 dakikada 3 penaltı atışının gole çevrilmesiyle gelen 3-0’lık skorun avantajı, Osmanlıspor’u “Bu maç bizim” rehavetine soktu. Özellikle ikinci yarı A. Alanyaspor öylesine pozisyonlar buldu ki, 5 maç aradan sonra kaleyi devralan Karcemarskas, tek başına duvar oldu. Osmanlıspor 3 puan almadı, Karcemarskas 3 puanı korudu.
ÖZAT’IN ‘UYKU MODU’ TAKTİĞİ
3- Gençlerbirliği, o eski halinden eser olmayan Antalyaspor karşısında 3 puanı, Ümit Özat’ın ‘uyku modu’ taktiğinden dolayı kaçırdı. Geçen haftanın yıldızı Manu, bu hafta da şapkadan tavşan çıkarıp, takımını öne geçirdi. Ancak Özat, topu ayakta tutup, en iyi yaptığı kontralarla ikinci golü bulabilecekken, oyuncularının vakit geçirmeyi tercih etmelerine izin verdi. Rakip, bu hatanın faturasını penaltıdan da olsa kesti.