Sinema sektörü Ankara’ya kaymalı
Güncelleme Tarihi:
‘Aşk Tesadüfleri Sever’ filmlerinin yapımcısı ve yönetmeni Ömer Faruk Sorak, 4. Pasific Medya Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, sektörün kalbinin İstanbul’da attığını, hemen hemen her sokakta dizi çekildiğini ve söz konusu bu durumun özellikle de deprem sonrasında Anadolu özelinde Ankara’ya kaydırılması hususunu önemli bulduğunu söyledi.
Pasific Film Yapım ve Medya Şirketi’nin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirilen ‘4. Pasific Medya Zirvesi’, sinema dünyasının önemli isimlerinin katılımıyla gerçekleşti. Oyuncular Tamer Levent, Bekir Aksoy, Okan Şenozan, Naz Çağla Irmak, yapımcı ve yönetmen Ömer Faruk Sorak, TRT Sinema Müdürü Faruk Güven, oyunculuk, sinema ve sanat eğitimi alan gençlerle bir araya gelerek tecrübelerini aktardı.
İSTANBUL’A GÖÇÜN ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Sektörün kalbinin İstanbul’da attığını, hemen hemen her sokakta dizi çekildiğini ve söz konusu bu durumun özellikle de deprem sonrasında Anadolu özelinde Ankara’ya kaydırılması hususunu önemli bulduğunu belirten Ömer Faruk Sorak, konuyla alakalı belirli çalışmaların bizzat içerisinde yer aldığını ifade etti. Sorak, “İstanbul haricinde radyo, sinema, televizyon ve oyunculuk okuyan öğrenciler, eğitimlerini tamamlandıktan sonra İstanbul’a gitme sorunsalı ile karşı karşıyalar. Bu iç göç birçok konunun da fitilini ateşliyor ve bunun önüne geçilmesi gerekiyor” dedi.
SÜNDÜRME SAHNELERİ ZARAR VERİYOR
Dizi sürelerinin çok uzun olduğunu ve bu durumun hem kamera önü hem de kamera arkasındaki ekip için ciddi zorluklar oluşturduğunu özellikle de aile kurumuna zarar verdiğini belirten Aksoy, sürelerin kısaltılmasının hem çalışanlar için hem de işin kalibresinin artması açısından önemli bulduğunu anlattı. Aksoy, söz konusu sürenin tamamlanması amacıyla yapılan sündürme sahnelerin oyuncuya, diziye ve izleyici kitlesine olumsuz yansıdığını ve birçok önemli unsurun gözden kaçarak özellikle de devamlılık hatalarının fazlasıyla yapıldığını belirtti.
DURU TÜRKÇE KONUŞMAK ÖNEMLİ
Oyunculuk öğrencilerinde genel sinema ve medya kültürünün oluşması gerektiğini ve şu anki teknolojinin buna fazlasıyla imkân tanıdığını aktaran Okan Şenozan, “Öncelikli olarak teknolojik imkanların çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Dil eğitimi, uluslararası alanda iş yapabilmeleri ve tanınırlığını arttırabilmeleri açısından iyi bir araç. Bu noktada kendi ana dilimizi arı duru bir Türkçe ile konuşmak da özel bir sorumluluk gerektiriyor” diye konuştu.
OYUNCULUK FEDAKÂRLIK İSTİYOR
Oyuncunun rolünü layıkıyla yerine getirmesi ve set disiplinine uyması oyuncunun geleceği açısından önem arz ettiğini belirten Naz Çağla Irmak, oyuncuyu ekranda güzelleştiren unsurlarından birinin kamera arkasındaki teknik ekip olduğunu ve oyuncuların ekiple uyum içinde olmasının önemini vurguladı. Oyunculuk mesleğinin çeşitli fedakarlıklar gerektirdiğini ve bazen çok sevilen şeylerden dahi feragat edilebileceğini ifade eden Irmak, ‘Demir Kadın: Neslican’ filmi için saçlarını kazıttığını ve sonraki gelişen süreçler ile ilgili nasıl bir yol izlediğini anlattı.
BU TARZ ETKİNLİKLER ARTMALI
Sinema endüstrisinin büyük ölçüde İstanbul’da olduğunu belirten Tamer Levent da Ankara’da bu tarz etkinliklerin arttırılmasının profesyonel sektör açısından sevindirici bir gelişme olduğunu ifade etti. Sanatın ne olduğu, nasıl üretildiği ve nasıl görülmesi gerektiği ile ilgili önemli bilgiler aktaran Levent, oyunculuk özelinde yaptığı uygulamalı sahne çalışmaları ile salondaki izleyicilerin hem aktif katılmalarını hem de unutulmaz anlar yaşamalarını sağladı.
ZİRVENİN AMACI: GENÇLER İÇİN NİTELİKLİ KARİYER PLANI
Pasific Film Yapım ve Medya Şirketi’nin kurucusu, yapımcısı ve yönetmeni Tayfun Öztürk de, “Yapmış olduğumuz bu zirvenin amacı; sektör profesyonelleri ile medya, oyunculuk ve sanat eğitimi alan öğrencileri bir araya getirerek, gençlerimizin nitelikli kariyer planı yapabilmelerini sağlamak ve motivasyonlarını yükselterek sektöre profesyonel adım atmalarına imkân tanımaktır” dedi.
