Güncelleme Tarihi:
"KIZIM 'TERÖRİSTLER BİZE BOZKURT İŞARETİ YAPARAK SALDIRIYOR' DEDİ"
MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan, Yozgat'taki saldırıdan dolayı MHP'li yöneticileri ve hükümeti sorumlu tutarak "AKP'nin yeni planı, ülkücülerin arasına kan davası sokarak, birbirinin kanını dökmesini sağlayarak, bu referandumu iptal ettirmek" dedi.
Bağımsız Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Sinan Oğan ile birlikte Meclis'te basın toplantısı düzenledi. MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan, 'hayır' kampanyası için gittiği Yozgat'ta eşi ve kızının da içinde bulunduğu sırada otomobile yapılan saldırıdan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve MHP'li yöneticiler Sadir Durmaz ile Şefkat Çetin'i sorumlu tuttu. Sinan Oğan, "Bizlerden herhangi birine bir şey olması durumunda bunun müsebbibi AKP ve tetikçileri ve onun yardakçılarıdır. Ancak her şey aklımıza gelirdi de bizim bazı arkadaşlarımızın AKP'ye tetikçilik yapacağı akımıza gelmezdi. 'Hayır'lar çok önde. Bu referandumu iptal ettirmek istiyorlar. Son düzlüğe girdiğimizde AKP'nin yeni planı ülkücülerin arasına kan davası sokarak birbirinin kanını dökmesini sağlayarak bu referandumu iptal ettirmek" diye konuştu.
"O ÇOCUĞUN BİR DAMLA GÖZYAŞINI DÖKENLERİ LANETLİYORUM"
Referandum için yürüttüğü 'hayır' kampanyası kapsamında ailesiyle beraber gittiği Yozgat'ta silahlı saldırıya uğradıklarını söyleyen Oğan, şöyle devam etti: "Yozgat, eşimin de memleketi olduğu için çocuklarda gelmek istedi. Belediye düğün salonunun tahsisi edilmesine şaşırmıştık. Belediyenin niye salonu bize verdiğini saldırı olduktan sonra anladık. O saldırı aileme yapılmış bir saldırıdır. En kötü dönemlerde dahil 7 yaşındaki bir kız çocuğunun da içinde olduğu araca saldırı yapılmadı ama maalesef Türkiye bunu da gördü. Bu kadar alçakça saldırıyı Sadir Durmaz ve Şefkat Çetin saldırıyı organize etmiştir. Sadece hayır toplantımıza değil ailemize saldırdılar. Kızım 'bunlar bize bozkurt işareti yaparak saldırıyor, teröristler bize saldırıyor ama bozkurt işareti yapıyor hani biz bu işareti yapıyorduk' dedi. O çocuğun bir damla gözyaşını dökenleri lanetliyorum"
"AKP'NİN YENİ PLANI ÜLKÜCÜLERİN ARASINA KAN DAVASI SOKARAK REFERANDUMU İPTAL ETTİRMEK"
Anayasa değişikliği referandumuna ilişkin 'hayır' oylarının önde olduğunu savunan Oğan, şunları söyledi:
"'Hayır'lar çok önde. Bu referandumu iptal ettirmek istiyorlar. Nasıl edecekler? Son düzlüğe girdiğimizde AKP'nin yeni planı ülkücülerin arasına kan davası sokarak birbirinin kanının dökmesini sağlayarak referandumu iptal ettirmek. Oraya gitmeden önce saldırı istihbaratı Vali, Emniyet müdürü ve Hollandalı Bekir Beye iletildi. Polis tedbirleri orada saldırıyı önlemek üzerine değildi. Burada bir olay olsun kan dökülsün ve biz kan döküldükten sonra gereğini yapalım. Kavga esnasında bir polis orada müdahalesi söz konusu değildir. Türkiye'nin böyle hassas ortamda vali dalga geçiyor, insan aklıyla. Taraflar arasında sözlü sataşma odu iki polis yaralandı diyor. Sözlü sataşma ile iki polis nasıl yaralanır. Arkadaşlarımıza plastik mermi ile ateş edildi. Araca tekme tokat girenleri buradan ihbar ediyorum, suç duyurusunda bulunuyorum. O arbede de ceketi açıldığında belinde silahı olduğunu gördüm. O yüzden silahlı saldırı diyorum. Vali utanmadan silahlı saldırı yoktu diyor. Hollandalı Bekir Ağa sen kalkmışsın oradaki yapılanları lanetliyorsun burada tek kelime etmiyorsun. Bugün Ümit Beye, bana yapılan saldırılar Türkiye'de bir kaosu tetiklemek ve referandumu iptal ettirmek için yapılan saldırılardı. Bizlerden herhangi birine bir şey olması durumunda bunun müsebbibi AKP ve tetikçileri ve onun yardakçılarıdır. Bizim bazı arkadaşlarımızın AKP'ye tetikçilik yapacağı akımıza gelmezdi her şey gelirdi de. Çalışmalarımıza devam edeceğiz. Allah'a bir can borcumuz var. Alacaksanız buyurun gelin alın. Bizi canımızla mı korkutuyorsunuz. Biz özgür demokratik birey olarak yaşamak istiyoruz. Mücadelemiz demokrasi mücadelesidir. Bundan kimse bizi vazgeçiremeyecektir. 16 Nisan günü mücadelemiz hayırlı bir netice ile noktalanacaktır"
"NE YAPALIM, SİLAHLANALIM MI?"
Ruhsatlı silah bulundurduğunu da söyleyen Sinan Oğan, "Devlet bizi korumuyor. Doğal olarak biz kendimizi koruyacak tedbirleri alıyoruz. Ben bir siyasetçi olmama rağmen ruhsatlı silahımla gezmek durumundayım. Saldırganlar onları aşıp arabanın içine girdiklerine ne olurdu? Ailem çocuğum içinde ne olurdu? Bunu Yozgat valisi, emniyet müdürü akıl edemiyor mu? Adalet Bakanının memleketinde saldırıya uğruyoruz. O adalet bakanı için utançtır utanç o bakan için. Sanki Hollanda bakanı. Bekir Bozdağ adına dün ki saldırı bir utançtır. Ama Bozdağ da bu saldırının planlayıcısıdır. Polise verilen talimat 'Müdahale etmeyeceksiniz'. Uzun eşek oyunu var. Polisin üzerinden atlaya atlaya gelip saldırdılar. Saldırıya göz yumuldu ve bizim tarafımızdan püskürtüldü. Ne yapalım silahlanalım mı? Kendimizi mi koruyacağız. Polis yalandan dizilmiş. Böyle bir devlet olur mu ya? Maalesef devletin kontrolünde yapılıyor bütün bunlar" diye konuştu.