Güncelleme Tarihi:
Diş Eti Hastalıkları Uzmanı Dr. Dt. Serdar Sütçü, Ramazan ayı ile birlikte, ağız kokusu şikâyetlerinde artış yaşanmaya başladığını kaydederken, “Kokunun kaynağı yüzde 85 ağız kaynaklıdır, yüzde 15 ise diğer sebepler oluşturur” dedi. Ramazan ayında ağız kokusu şikayetlerinin yiyeceklere bağlı olarak geliştiğini kaydeden Sütçü, kokunun azalması için yemeklerden sonra ağız temizliğinin iyi yapılması gerektiğine değinerek ağız kokusunu önleme ile ilgili şu önerilerde bulunuyor:
EĞİTİM VE MÜCADELE GEREKTİRİR
“Ağız kokusu iki türlüdür, geçici ve kalıcı. Geçici ağız kokusu genelikle yiyeceklere bağlı gelişir, 24-72 saat içersinde geçer, Kalıcı ağız kokusu geçmez profesyonel bir eğitim ve mücadele gerektirir. Dişeti hastalığı ağız kokusu oluşumunda önemli bir faktördür, bu hastalıkta var olan inatçı patojenler volumetrik sülfid komponentleri üreterek ağız kokusuna neden olur.
DİŞETİ İLTİHABI TEDAVİ EDİLMELİ
Dil yüzeyinin mikroorganizma ve onların ürünleri ile kaplanması sonucu ağız kokusu oluşur. 2 bin kişide yapılan bir çalışmada bu kişilerin yüzde 60’ının dil yüzeyi kaplanmasıyla oluştuğu görülmüştür. Ağız içersindeki ve dil yüzeyindeki bakterilerin baskılanması ağız kokusu problemlerinin çözümünde çok önemlidir, özellikle dişeti iltihabı olan kişilerde bu hastalıkların tedavisi şarttır.
DİL YÜZEYİ TEMİZLENMELİ
Dişeti hastalıklarının tedavisi ağız kokusunu azaltır. Diş fırçalama ve arayüz temizlik araçlarının etkin olarak kullanılması önemlidir. Dil yüzeyi temizliği, yani dilin fırçalanması ağız kokusunun önemli ölçüde azalmasını sağlar. Bu dönemde ağız gargaraları tedaviyi desteklemede yararlıdır. Ağız kokusunu arttıran medikal problemler tedavi edilmeli. Sakızların kullanılması, özellikle çinko katkılı sakızlar, ağız kokusunu maskeleyebilir, ama sebebe yönelik tedavi Ağız kokusunu gidermede en önemli tedavi şeklidir.”