Gamze KOLCU
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2011 00:00
Ankara Kadın Sığınmaevi Günleri konulu sempozyumda konuşan HÜKSAM Müdürü Prof. Dr. Şefkat Bahar Özbarış, sığınmaevlerinin sayısının yetersiz olduğunu ve buralara ulaşabilen kadın sayısının sınırlı olduğunu söyledi.
ÇANKAYA Belediyesi ve Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Uygulama Merkezi (HÜKSAM) işbirliğiyle düzenlenen “2011-Ankara Kadın Sığınmaevi Günleri” konulu sempozyum Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi’nde yapıldı.
HÜKSAM’ın Müdürü Prof. Dr. Şefkat Bahar Özbarış, sığınmaevlerinin sayısının yetersiz olduğunu belirterek, “Belediye Kanunu’yla büyükşehir belediyelerine ve nüfusu 50 binden fazla olan yerleşim yerlerindeki yerel yönetimlere sığınmaevi kurma görevi verildi. Türkiye’de Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının açmış olduğu 53 sığınmaevi bulunuyor. Sayının yetersizliği ve ülke içinde homojen dağılmamış olması nedeniyle, sığınmaevine ulaşabilen kadın sayısı da çok sınırlıdır” dedi. Ankara’da SHÇEK’e ait iki, Ankara Büyükşehir, Çankaya ve Keçiören belediyelerinde birer tane olmak üzere toplam beş sığınmaevi bulunduğunun altını çizen Özbarış, bu kurumların 100 civarında kadına hizmet verebildiğini söyledi.
Hem seviyoruz hem dövüyoruz
Kadına yönelik şiddetin muhafazakarlıkla birlikte aynı zamanda hastalıklı bir tutku ve sevgi anlayışıyla çarpıtıldığının altını çizen Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da, “Kadına karşı şiddetle mücadele kültürel ve siyasal bir sorundur. Bu soruna karşı mücadele edilmediği takdirde kadın sığınmaevlerinin yaygınlaşması kalıcı bir çözüm değildir. Bu nedenle kadını baskılayan sistemlere karşı Anadolu’da kadının çok egemen olduğu bir dönemin kültürünün bugüne gelmiş toplulukları olarak geçmişimizin çok daha gerisine düşmüş olmaktan da utanç duymamız gerekiyor. Şizofrenik bir durum yaşadığımızı düşünüyorum. Hem seviyoruz, hem dövüyoruz” diye konuştu.
Evli kadınların yüzde 39’u şiddet görüyor
HACETTEPE Üniversitesi(HÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Gürgan da kadına yönelik şiddetin dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaygın ve çok boyutlu bir sorun olduğuna işaret etti.
HÜ Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün 2008’de yaptığı çalışmaya göre, Türkiye’de evli kadınların yüzde 39’unun yaşamları boyunca eşlerinden en az bir kez şiddet gördüklerinin ortaya çıkarıldığını belirten Gürgan, “Şiddet, kadınların temel insan haklarının ihlali olduğu gibi onların yaşamlarını da tehdit etmektedir. Kadınlar ne yazık ki en fazla tanıdıkları, yakınlarında olan kişilerden şiddet görmektedirler. Kadına yönelik şiddet uygulayanların başında da eşleri gelmektedir” diye konuştu.