Sığınmacı çocukların 23 Nisan dileği: Savaşsız bir dünya

Luceyn, Ragab, Abdulgafur ve Zeyd... Onlar ülkelerindeki savaş nedeniyle Irak ve Suriye’den Türkiye’ye gelmiş dört sığınmacı çocuk. Tek ortak noktaları bu değil. Onlar aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediyesi(ABB) Çocuk Meclisi’nde dirsek dirseğe çalışarak akranlarının sesi oluyor. Savaş mağduru dört çocuğun 23 Nisan için dileği ise “Tüm dünya çocukları için mutluluk ve huzur dolu, savaşsız bir dünya”. Luceyn, Ragab, Abdulgafur ve Zeyd, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda hayalleri ile Meclis’teki çalışmalarını Hürriyet Ankara’ya anlattı.

ÇEVRECİ VE ENGELSİZ ÖNERGELER

14 yaşındaki Luceyn Halef, 2016 yılında ailesiyle beraber Suriye’nin başkenti Şam’dan Türkiye’ye geldi. 7’nci sınıfa giden Luceyn, eğitim hayatının yanı sıra Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin (SGDD-ASAM) UNICEF ile iş birliğinde çalışmalarını sürdürdüğü Altındağ’daki Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi’nde düzenlenen psikososyal destek etkinliklerine, sanatsal faaliyetlere ve gezilere de katılıyor. Gelecekte avukat olup şiddet gören çocuk ve kadınların haklarını savunmak isteyen Luceyn, ”Ankara’nın en çok havasını seviyorum. Bugüne kadar ABB Çocuk Meclisi’nde 2 önerge verdim. Birinci önerim yurt dışında da olan çevreci canavar makineler. Makineye plastik şişe koyuyorsunuz ve şişenin ağırlığına göre makine size para veriyor. Diğeri ise görme engellilerin yol bulmalarına yardımcı olacak şekilde sokak levhalarının sesli hale getirilmesi. Önergeler kabul edildi, ilgililerin görüşüne sunulacak” dedi.



MAVİ GÖL VE GÖLBAŞI’NIN SEVİYORUM

Irak’tan 8 yıl önce ailesiyle birlikte Türkiye’ye gelen 15 yaşındaki Abdulgafur Esvad, şu anda 7’nci sınıfa gidiyor ve hayali bilgisayar mühendisi olmak. SGDD-ASAM’ın Mamak’ta bulunan Ankara Toplum Merkezi’nde Çocuk Komitesi’nin kuruluşunda da aktif rol alan Abdulgafur, ayrıca ritim, kodlama, sinema ve satranç atölyelerine de katılıyor. En sevdiği dersin inkılap tarihi olduğunu anlatan Abdulgafur, bunun nedenini “Irak’ta reformlar çok yaygın değil, çok gelişmiş bir ülke de değil. Irak’a dönersek ve belki bir ihtimal başkan da olabilirsem Irak’ı daha iyi bir yer yapmaya çalışırım” sözleriyle açıkladı. Çocukluğunu yaşadığı Ankara’nın kendisi için özel bir yeri olduğunu anlatan Abdulgafur, ”En çok Mavi Göl ve Gölbaşı’nı seviyorum. Arkadaşlarımla daha çok mahalle ve okulda zaman geçiriyoruz. Meclis’te çocuk dostu şehirleri konuşuyoruz. Bence çocuklar için iki tip büyük alan kurulmalı. Biri ücretsiz futbol, basketbol ve yüzme komplekslerinin olduğu yerler, diğeri ise ağaçların yanı sıra kedi, köpek gibi canlıların yaşadığı ve çocukların rahat rahat gezebildiği mekanlar” diye konuştu.



ANKARA’NIN ÖZEL BİR YERİ VAR

13 yaşında olan, 6. sınıf öğrencisi Suriyeli Ragad Al Fariz, SGDD-ASAM Ankara Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi’nde gerçekleştirilen sanatsal aktivitelere ve gitar kurslarına katılıyor. ABB Çocuk Meclisi’nin toplantılarına da düzenli olarak katılan Ragab gelecekte moda tasarımcısı olmak ve özellikle çocuk kıyafetleri tasarlamak istiyor. Çocukluğunun Ankara’da geçtiğini belirten Ragad, “Ankara’nın benim için özel bir yeri var. 23 Nisan’ı Türkiye’de kutladığım için çok şanslıyım” ifadelerini kullandı.



HAYALİ VETERİNER OLMAK

ABB Meclis üyesi ve SGDD-ASAM Ankara Toplum Merkezi’nin bir diğer yararlanıcısı ise Iraklı Zeyd Al Abbas. Merkezde geri dönüşüm, film gösterimi, ritim atölyesi, yaratıcı hikâye yazma faaliyetlerine katılan Zeyd, merkezdeki Çocuk Komitesi’nin kuruluşunda da rol almış. Evinde üç muhabbet kuşu beslediğini, kedi ve köpekleri çok sevdiğini söyleyen Zeyd’in hayali ise veteriner olmak. Türkiye’de yedinci kez 23 Nisan’ı kutlayacak olan Zeyd, ”Tüm dünya çocukları için mutluluk ve huzur dolu, savaşsız bir dünya diliyorum” dedi.



1.7 MİLYONDAN FAZLASIĞINMACI ÇOCUK YAŞIYOR

SGDD-ASAM Genel Koordinatör Yardımcısı Buket Bahar Dıvrak, 4 çocuğun ABB Çocuk Meclisi’nde yer almaları ve Ankara’da yaşayan tüm çocukların sorunlarını çözmeye yönelik proje üretmelerinin çok önemli olduğunu altını çizerek çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “Ülkemizde farklı uyruklardan 1.7 milyondan fazla sığınmacı çocuk yaşıyor. Sığınmacı çocuklar ile ailelerinin, günlük yaşamda ihtiyaç duydukları bilgi ve becerileri kazandırmak ve çocukların eğitim hakkına erişimlerini desteklemek üzere UNICEF ile iş birliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Aynı zamanda, Mamak’ta bulunan Ankara Toplum Merkezi’mizde Federal Alman Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı (BMZ) ve Avrupa Birliği’nin İnsani Yardım Kurumu (ECHO) ortak finansmanı ile Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ) ortaklığında yürüttüğümüz Ankara’da Mültecileri Güçlendirme ve Sosyal Uyumu Destekleme Projesi ile çocukların sosyal hayata katılımlarını teşvik etmek için etkinlikler düzenliyoruz.”