Güncelleme Tarihi:
Anlaşmanın ardından çıktığı üçü lig biri de kupa toplam dört maçını kazanan ve son sırada aldığı kırmızı siyahlı takımı ligin orta sıralarına taşıyan Şifo lakaplı genç teknik adam, 30 dakikalık özel röportajda şu görüşlere yer verdi:
“Trabzon maçını kazanmaya çok inanmıştım. Daha 30 saniyede yediğimiz şok golle geriye düştüğümüzde bile kazanacağımızdan hiç şüphem yoktu. Bu konuda haklı olduğumu, maç sonu itibariyle görerek mutlu oldum. Bu kısa vadede yaptığımız çalışmalar ve gösterdiğimiz çabanın doğal sonucuydu. Bu bir sihirli değnek değil, emek ve alınterinin eseri, hakedilmiş kazanımlar bütünüydü.”
“Bizim sorunumuz özgüven eksikliği idi. Takım olmayı başarmaktı. Takım kaybettikçe azalan moralini yükseltebilmekti. Konuşa konuşa, kazana kazana çözdük büyük ölçüde. Aslında kazanmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Kazanma alışkanlığı, bir takımın gelişimi için çok önemli. Artık bizi yenmek hiç kolay değil. Daha da ileriye gideyim, Gençlerbirliği’ni yenmek artık çok zor.”
LİGİN DİBİ GENÇLERBİRLİĞİ’NE YAKIŞMAZ
“Tam ritmimizini bulmuşken, milli takım arası biçim için iyi olmadı. Ancak işin iyi tarafından bakarsak, sakatlarımız Tosiç, Oktay ve Nizamettin’in iyileşip dönmesi açısından yararlı oldu. Bundan sonra üstüne koyarak devam edeceğiz. Arzuladıklarımızı gerçekleştirirsek, şimdiye kadar yaptıklarımızın bir anlamı olacak.”
“Geldiğimde puan durumunun en altındaydık, en son sıradaydık. Aklımda hiç küme düşme tehlikesi, son sıra kabusu olmadı. Zaten Gençlerbirliği’ne de yakışmaz. Evet, lig zor, maçlar zor... Ama maçlar kağıt üzerinde değil, sahada kazanılıyor. Kendimizi geliştireceğiz, oyunumuzu geliştireceğiz ve daha iyiye gideceğiz.”
BİZİ SEVEN İNSANLARI MUTLU ETMELİYİZ
“Gençlerbirliği’nin çok tecrübeli 35 yıldır görev yapan duayen bir başkanı var. Tecrübelerinden yararlanıyoruz. Bu kulübün etkili, kaliteli bir taraftar grubu var. Zaman içinde biz başarılı oldukça, sayısal olarak da gelişecek tribünler. Bu sezon hedefi, gerçekçi, makul ve mantıklı olmalı. Olabildiğimizde yukarılarda yer alabileceğimiz bir performans göstermeliyiz. İnsanları mutlu edecek bir yerde olmalıyız. Ancak gelecek sezondan itibaren, zirveyi hedefleyip bunun için mücadele eden, Avrupa kupalarına göz diken bir takımın planlamasını yapacağız.”
BENİM HOCAM EFSANE BAŞKAN SÜLEYMAN SEBA
“Benim hocam, yol göstericim Beşiktaş’ın efsane başkanı Süleyman Seba... İlkeli olma, çalışma ve hiç pes etmeme sayın Seba’dan öğrediğim felsefedir. 24 saat aralıksız kulüpteyim. Kulübü her an yaşamaktan keyif alıyorum. Kulüp çalışanları ile hayatı paylaşmak, sahada futbolcularla birlikte ter döküp emek vermek, bu çabaların sonunda mutlu olmak ve insanları mutlu etmek istiyorum.”
TÜRKİYE’NİN EN İYİ FUTBOLCULARI BEŞTEPE’DE
“Üç haftadır kendi takımımıdan çok keyif alıyorum. Eğleniyor, mutlu oluyorum. İnsanların mücadelesi, iyi niyetle herşeyini ortaya koymasına seviniyorum. İnşallah bu, böyle sürer. Benim için şu anda en iyi takım Gençlerbirliği ve en iyi futbolcular benim oyuncularım. Türkiye’nin en iyi futbolcularıyla çalışmaktan dolayı mutluyum. Göreve geldiğimde (9 maç ve 27 puan var. Hepsine talibiz) demiştim. Üç maçı ve 9 puanı almayı başardık. Dilerim kalan 6 maçta da 18 puanı da almayı başarırız. Ve inşallah 6 hafta sonra da böyle düşünürüm. Futboldan keyif alan ve futbolu keyif veren bir takım olursak, bunu da başaracağız.”
HAKEMLER ÇOK ZOR İŞ YAPIYOR
“Hiç bir hakemle sorunum yok. Olamaz da... Sadece Antalyaspor’da iken Süleyman Abay’a bir abartılı tepkim olmuş, tribüne gönderilmiştim. Süleyman Hoca haklıydı ve gittim kendisinden özür diledim. Bence hakemler, çok zor bir iş yapıyor. Futbolun diğer unsurları onlara yardımcı olmalı...”