Güncelleme Tarihi:
Bilal Karabulut/ETLİK
Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sivil Toplum Kuruluşları, basın, aileler ve sürücü kursları, yıllardır trafik terörünü önlemek için çalışmaktadır. Sürücü belgesi almak için kurslara kaydolan adaylara trafik kuralları öğretilir, kurallara uymanın önemi anlatılır. Daha sonra trafikte kurallara göre araç kullandırılır.
Bu kadar olumlu çalışma maalesef sokaklara faaliyet gösteren görgüsüz, kaba, anlayışsız ve uyumsuz bazı kimselerce heba edilir. Bahsettiğim ’seyyar sürücü kurslarının’ mekanı ve yasal statüsü yok!
Mahallenin zıpkın gençlerinin sokak aralarında bir araya gelip, ne kadar yanlış bilgi varsa tatbik ettikleri, her çılgınlığın yaşandığı, yeni saçmalıkların ayaküstü anlatıldığı ortamlara diyorum ’seyyar sürücü kursları’ diye...
Tedirgin ediyorlar
Egzozdaki susturucunun sökülmesi, abart egzoz taktırılıp mahallenin inletilmesi... Teybin sesinin yetersiz bulunup, anfi taktırılıp, sabaha kadar uykuların kaçırılması...
Kırmızı ışığın görülmesine rağmen, son sürat kavşağa girilmesi ve ani frenle aracın tehlikeli durdurulması... Kalkışlarda pati (patinaj) çekilmesi, araca ve lastiklere zarar verirken, yayaların ve sürücülerin tedirgin edilmesi...
Eğitim ve denetim
Bunlar gibi birçok hareketin hem yasak ve tehlikeli olduğu, hem de toplumun huzurunu bozan saygısız davranışlar olduğu yıllardır anlatılmasına, öğretilmesine rağmen, seyyar sürücü kurslarında bir anda bu değerler yıkılır, kuralların çiğnenmek için olduğu benimsetilir!
Üzücü olan da eğitimli gençlerin, eğitimsiz, kontrolsüz, magandaları arkadaş edinmeleri, bu yanlış davranışlara yönelmeleri! Bu tehlikenin önüne geçebilmek için ailelere, öğretmenlere, trafik polislerine çok önemli görevler düşmektedir.
Akşam ve gece boyu eve gelmeyen, araçla caddelerde tur atan 15-17 yaşlarındaki liseli gençlerin anne ve babaları, çocuklarına iyilik değil, kötülük yapıyorlar. Kesinlikle bu yanlışa izin verilmemeli, gerekirse psikolojik destek ve rehberlik hizmeti alınmalıdır. Eğitimden sonra en önemli unsur denetimdir.
Trafik görevlileri bu araçları ve çocukları görmezden gelmemeli, mutlaka cezalandırmalıdır. Öğretmenlerimiz hayali kahramanlara özenen, model arayışı içinde olan, çocuklarımıza hassas yaklaşmalı.
Doğamızı unutmayalım
KENE ve böcekler sayesinde son yıllarda piknik bile yapmakta zorlanır hale geldik. Hafta sonu sadece büyük alışveriş merkezlerine giden ailelerin çocukları da hayvan, doğa ve çevreden uzaklaşır oldular.
Eskinin sokaklarında oynayan çocukları, artık anaokullarında doğayla bütünleşebiliyorlar. Masallar Ülkesi Anaokulları’nın üç şubesinde yaparak, yaşayarak öğrenmeyi hedefleyen çocuklar, hayvanları, böcekleri, doğayı yerinde görüyorlar.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi süt ürünleri merkezini ziyaret eden anaokulu çocukları, inekleri, koyunları, keçileri ve yeni doğmuş oğlakları tanıdılar ve unutulmaz bir gün geçirdiler.
bistan/AYDINLIKEVLER
İki kentin hikayesi
İKİ kentin uzaydan çekilmiş fotoğraflarını görüyorsunuz. Hangisinin Türkiye’nin, hangisinin Fransa’nın başkenti olduğunu anlamak zor olmasa gerek.
Görüntülerden birisi, Fransa’nın Başkenti Paris. Resimden de görüldüğü gibi şehir şiir gibi.
Diğer resimde de Başkentimiz Ankara’dan bir fotoğraf görüyorsunuz. Sanki millattan önce kurulmuş ve hatta hala kurulduğu çağda yaşıyor gibi.
ssssafak/ANKARA
Sanatımızı yaşatıyorlar
ANKARA’da yerleşik Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı, Hat Sanatı ile ilgili çalışmalarıyla unutulmaya yüz tutmuş "Hat ve tezhip" sanatını yeni kuşaklara aktarıyor.Dünya çapında üne sahip ’Hat Sanatı ve Tezhip’in yanısıra, tüm kültürel değerlerimizi yaşatmak için büyük çaba gösteren Ahlat Kültür Sanat ve Çevre Vakfı, bu konuda gerçekleştirmiş olduğu çalışmaları zaman zaman açmış oldukları sergilerle kamuoyu ile paylaşıyor. Vakıf, çalışmalarını Türkiye dışındaki kültürel organizasyonlarda da tanıtma fırsatı buluyor.
ilnal/ANKARA