Seymenler'in Ata Çemberi

Güncelleme Tarihi:

Seymenlerin Ata Çemberi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2019 16:00

Atatürk’ün, “Seymenlik geleneğini ve 27 Aralık ruhunu yaşatın” talimatıyla kurulan Ankara Kulübü’nün Başkanı Metin Özaslan, Ankara Seymenleri’nin hikâyesini anlattı.

Haberin Devamı

Ankara Seymenleri’nin yolu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’le 27 Aralık 1919’da Ankara Dikmen sırtlarında kesişti. 3 bin atlı ve 700 yaya Seymen, etrafında çember olup, Atatürk’ü bağrına bastı.

Seymenlerin Ata Çemberi

Şaşıran ve duygulanan Ulu Önder’in “Merhaba Efeler! Niye zahmet ettiniz, neden geldiniz?” sorusuna Seymenler hep bir ağızdan, “Paşam seni görmeye geldik, bu vatan uğruna ölmeye geldik” diye haykırdı. Bunun üzerine Atatürk, “Fikrinizde sabit misiniz?” diye sorduğunda, Seymenler büyük bir kararlılıkla “And olsun” dediler. Atatürk ise “Var olun yiğitler” karşılığını verdi.

Seymenlerin Ata Çemberi


Ankara Seymenleri, 10 Kasım 1953’te ise bu defa Ata’nın Anıtkabir’e nakledilen naaşının başında çember oldular. O fotoğrafın hikâyesini, Atatürk’ün “Seymenlik geleneğini ve 27 Aralık ruhunu yaşatın” talimatıyla kurulan Ankara Kulübü’nün Başkanı Metin Özaslan, Hürriyet Ankara’ya anlattı:

Haberin Devamı

ETTEN DUVAR ÖRÜYORLAR

“Atatürk, Cumhuriyet ve başkent Ankara, ayrılmaz bir bütün. Seymenler de bu bütünün tamamlayıcılarından. 27 Aralık 1919’la birlikte (Atütürk’ün Ankara’ya gelişi) Atatürk ve Seymenler, etle kemik oluyor. Seymenler, Atatürk’ün hayatında etten duvar örüyorlar.

Seymenlerin Ata Çemberi

KARANLIKTAN, AYDINLIĞA

27 Aralık 1919’da Atatürk’ü, 3 bin atlı, 700 yaya Seymen ile on binlerce insandan oluşan büyük bir Seymen Alayı ile karşılayan Seymenler, Büyük Seymen Alayı’nın düzenlendiği bu tarihi günü, karanlık bir dönemi kapatıp, aydınlık bir geleceğe geçişi müjdelediği inancıyla ‘Kızılca Gün’ olarak tanımlarlar.

CUMHURİYET FİİLEN KURULUYOR

27 Aralık’ta yani Kızılca Gün’de, Türkiye Cumhuriyeti fiilen kuruluyor. Sabahlara kadar sancak, davul ve sinsin töreniyle yeni bir devletin kuruluşu simgeleniyor. Ankara Seymenleri, Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı’nda sayısız katkılar vermiş, ülkemizin bağımsızlık mücadelesi tarihine isimlerini altın harflerle yazdırmış, dönemin ‘Ankara önderleri’dir.

Haberin Devamı

BİR KEZ DAHA ÇEMBER OLDULAR

10 Kasım 1953’te de yine Seymenler, bu defa coşkunun yerini büyük bir hüzne bıraktığı duygularla Anıtkabir’e getirilmek üzere olan Büyük Önder’in naaşının başında çember oldular. 10 Kasım’ları yas günü olarak görmektense bir ders günü olarak görüp, Atatürk’ü iyi anlamamız lazım. Atatürk’ü anlamak aynı zamanda başkent Ankara’yı anlamak anlamına geliyor."

Seymenlerin Ata Çemberi


ASLANLI YOL’DA ASKERLERİN  OMUZLARINDA

İstanbul Dolmabahçe Sarayı’ndan 20 Kasım 1938’de, Cumhuriyet’in başkenti Ankara’ya getirilen Mustafa Kemal Atatürk’ün cenazesi, 21 Kasım’da yapılan törenle Etnografya Müzesi’ne defnedildi. Ulu Önder’in naaşı 15 yıl süre ile kaldığı geçici kabri Etnografya Müzesi’nden ise 10 Kasım 1953’te özel bir törenle ebedi istirahatgâhı Anıtkabir’e nakledildi. 10 Kasım 1953 günü saat 09.05’te Etnografya Müzesi önünde top atışları altında gerçekleşen saygı duruşunun ardından omuzlarda taşınan naaş, top arabasına yerleştirilerek büyük bir kortej eşliğinde Anıtkabir’e taşındı. Askerlerin omuzlarında Aslanlı Yol’dan hareket eden naaş, Mehmetçiklerin elleriyle ebedi istiratgâhına yerleştirildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!