Güncelleme Tarihi:
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, nadir türlere evsahipliği yapan Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin doğal, tarihi ve kültürel değerleriyle korunmasını amaçlayan ‘yönetim planı’ çalışmalarını tamamladı. Bölgedeki yapılaşmanın önlenememesi halinde, Mogan ve Eymir göllerini de içinde barındıran alanın tamamının doğallığının kaybolacağına ve ekosistem işlevlerinin yok olacağına dikkat çekilen yönetim planında, şu tespitler ve uyarılar yer aldı:
KENTSEL VE ENDÜSTRİYEL TEHDİT
“Ankara’nın en önemli rekreasyon alanı olan Eymir ve Mogan göllerinin sahip oldukları doğal değerler, bölgenin metropole yakın olması nedeniyle kentsel ve endüstriyel tehdit altındadır. Bu durum, bölgedeki 488 bitki türü ile 200 civarındaki kuş türünün potansiyel yaşam alanlarını da tehdit altında bırakmaktadır. Mogan ve Eymir gölleri arasında bulunan sazlık-bataklık alan hem biyolojik çeşitlilik, hem de Eymir Gölü su rejiminin-su kalitesinin korunması bakımından özel öneme sahiptir.
EYMİR’E GÖRE MOGAN PLANLAMASI
Eymir Gölü’nün varlığı, büyük ölçüde Mogan Gölü’nden gelen sulara bağlıdır. Bu nedenle Mogan Gölü’ndeki su yönetimi, Eymir Gölü’nün ihtiyaçları da dikkate alınarak planlanmalı ve uygulanmalıdır. Bölgede özellikle içme suyu ve bahçe sulaması amacıyla birçok sondaj kuyusu açılmıştır. Akarsular aynı zamanda yeraltı sularını da besleyen temel unsurlardır. Bu itibarla akarsu havzalarına yapılacak olan müdahaleler göllere ulaşan su miktarını ve kalitesini etkileyebileceği gibi yeraltı sularını da etkileyecektir. Bölgenin su rejimindeki değişimler ve ekolojik açıdan da telafisi olamayacak olumsuzluklara neden olabilecektir.
KUZEY-GÜNEY ARASINDA DEĞER FARKI
Göl, toplam azot ve toplam fosfor açısından da sınır değerleri oldukça aşmaktadır. Gölün kimyasal oksijen ihtiyacı ve toplam koliform değerleri de yüksektir. Mogan Gölü kuzey ucuyla Mogan Gölü güney ucu analiz sonuçları değerlendirildiğinde kuzey ucunda toplam fosfor, toplam azot ve kimyasal ihtiyacı değerlerinin güney ucuna göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu da bize kuzey uçtan özellikle fosfor dikkate alındığında evsel kirlilik girişi olduğunu göstermektedir. Mogan Gölü güney ucunda ise özellikle azot değerinin çok yüksek olduğu burada da başlıca kirlilik kaynağının tarımsal olduğu görülmektedir. Toplam koliform gölün güney ve kuzey uçlarda daha yoğun, kimyasal oksijen ihtiyacı ise kuzey ucunda, güney uca göre daha yüksek tespit edilmiştir.
ASPİR YERİNE ALTERNATİF ÜRÜN
Yanar döner(Sevgi) çiçeğinin, yeryüzünde doğal olarak yayılış gösterdiği tek alanın Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi olduğunun da belirtildiği yönetim planı’nda, “Yöner Döner çiçeğinin toplanması ve satışının yasak olduğu Ankara’daki tüm belediyelere yazılı olarak bildirilecek. Belediye zabıtaları tarafından nisan-mayıs aylarında çiçekçilerde denetimler yapılacak.
Gölbaşı İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından 2016 yılı mart ve nisan aylarında Hacılar Köyü’nde ‘aspir ekiminin yanar döner çiçeğine verdiği zararlar ve alternatif ürünlerin ekimi’ hakkında bilgilendirme toplantısı yapılacak. Aspir yerine alternatif ürün ekimi konusunda da bilgi verilecek” denildi.
KAÇAK KUYULAR KAPATILACAK
Bölgede, 10 metreden derin ve belgesi olmayan kuyuların denetleneceği ifade edildi ve şöyle denildi:
“Jandarma Çevre Timleri tarafından alanda yapılan kontroller sırasında tespit edilen kaçak açılmış kuyular DSİ’ye bildirilecek. DSİ, Jandarma Çevre Timleri veya herhangi bir şikayetle bildirilen şahıslara ait özel araziler dışında kalan 10 metreden daha derin ve belgesi olmayan tespit edilmiş kaçak kuyuları kapatacak ve cezai işleml uygulayacak.” Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Çevre Koruma Timi, Mogan Gölü ve çevresini denetleyecek. Özellikle ağ gibi diğer katı atıklar tespit edilerek, Gölbaşı Belediyesi’ne talimat verilerek temizlenmesi sağlanacak.