Güncelleme Tarihi:
Diziyle birlikte çok fazla hayrana sahip olduğunu belirten Korkmaz, dizide canlandırdığı Feride’yi insanların evlerinin kızı gibi gördüğünü dile getirdi. “İlk oyunculuk tecrübem TRT’de yayınlanan ‘Hayata Beş Kala’ dizisi oldu. O diziden sonra Ankara’ya lanet etmiştim ve tekrar dönmek istemiyordum. Büyük konuşmuşum. Beni Affet için geri döndüm. Bu şehre artık alıştım ve seviyorum” diyen Şeyma Korkmaz’la Ankara ve oyunculuk üzerine konuştuk.
- Bize biraz kendinden bahseder misin?
- Eskişehir de doğdum ama Çanakkaleliyim. Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi’nde Resim Öğretmenliği okudum. Okul yıllarında fotomodellik yaptım. İlk televizyon deneyimim TRT’de yayınlanan ‘Hayata beş kala’ dizisi oldu. Dizide ‘Yağmur’ karakterini canlandırdım. Aynı zamanda üniversite de öğrenimimi tamamlamaya çalışıyordum.
- Bir Çanakkaleli olarak nasıl buldun Ankara’yı?
- İlk dizimde oynarken Çanakkale-Ankara arasında gidip geliyordum. Okul ile bir arada yürütmek çok zor oluyordu. ‘Hayata beş kala’ sona erdiğinde, ‘Lanet olsun buraya bir daha dönmeyeceğim’ demiştim. Çok büyük konuşmuşum. ‘Beni Affet’ dizisi için geri döndüm. ‘Ankara’yı sevmek zorundasın’ dedim kendi kendime. Birçok arkadaşım oldu. Sağolsun erkek arkadaşım da çok destek oldu. Keşfe çıktık her dakika, sinemaya gittik oyunlar izledik ve şimdi bu şehre alıştım. Ankara’yı artık seviyorum. İlişkiler, arkadaşlıklar çok keyifli.
- Oyunculuk serüveni nasıl başladı?
- 11 yaşından beri aslında oyunculuğu istiyordum. Filmlerde oynarken hayal ediyordum kendimi. Üniversitedeyken fotomodellik yapmaya başladım. O sırada sosyal paylaşım sitelerinde fotoğrafımı görmüşler. Yönetmen yardımcısı bir tanıdığımız vardı. O da aracı oldu. TRT’de ‘Hayata beş kala’ dizisinde oynadım. Ailem öğretmen olmamı istiyordu. Resim öğretmenliği diplomamı aldım ve aileme verdim. ‘Buyurun’ dedim ve buraya geldim.
- Beni Affet’teki Feride nasıl bir karakter?
- 13 yaşındayken Osman Kozan’ın evine geliyor. Besleme olarak adlandırılıyor. Okula gönderilmeyen, hayat tecrübesi olmayan, sokağa dahi çıkartılmayan birisi. Hayat tecrübesi olmadığı için de başına bir çok şey geliyor. Masum, kırılgan bir karakter aslında Feride. Birde Cüneyt’e aşık.
- Feride ile bağdaştırıyor musunuz kendinizi?
- Feride’nin bazı yönlerini benimsemesem de seviyorum. Fakat bazı yönleri saçma geliyor. Bu kadar temiz, saf olunabilir mi bilmiyorum. Bazen “Bu kadar olmaz” diyorum. İnsanlara çok rahat kanıyor, çok güveniyor. Sokakta yaşıyor, tecavüze uğruyor bunlara rağmen insanlara güvenebiliyor.
- Feride’nin en sevdiğin yönü?
- Okumamış, etmemiş hayatı çok bilmeyen bir kız olmasına rağmen aşkına sahip çıkabiliyor. Ben de öyleyim aslında. Kafama koyduysam yaparım ve annemi babamı karşıma alacak kadar inatçıyım. Feride de böyle. Osman Kozan’ın şirketine girmesi tasarımlar yapması başarılı olması paralar kazanması bana benziyor.
- Peki Feride karakterine kendinden bir şeyler katıyor musun?
- Bazı replikleri değiştiriyorum. Belki de Feride’ye bu inatçılığı ben kattım. Bana her zaman söylenen Feride’nin çok güçsüz, kırılgan biri olması. Ama ben farklı yorumladım ve bu çok sevildi. Aşkımı savunmam, Osman’a kafa tutmam sevildi.
- Çalışma temponuz nasıl? Yorucu oluyor mu çekimler?
- Dizi başladığında ilk iki ay çok yoğun geçmişti. Gecemiz gündüzümüz belli değildi. Sette bir köşe bulup uyuduğumuzu hatırlıyorum. Ama üç ayda oturdu. Sonrası memur hayatı şeklinde bir hayat oldu. Düzeni oturttuk. Bu yıl da ilk başlarda yoğunluk olacaktır ama sonra yine düzene girer.
- Dizinin reytingleri de iyi durumda? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
- Reytinglerde 2. ve 3. sırada gidip geliyoruz. Bu bizi oldukça memnun ediyor. Verdiğimiz emeğin karşılığını almak sevindirici. Paylaşım sitelerinde çok keyifli yorumlar geliyor. Sokakta çok güzel tepkiler alıyorum. Ankara seyircisi çok sadık. Ankara’da daha çok biliniyorum. Genellikle bana gelen tepkiler daha sevecen oluyor. Tam anlamıyla evlerinin kızı olmuş Feride.
- Beklemediğin bir tepki aldın mı?
- Dizide Oktay ile beraber olduğumda çok kızdılar. Bir gün alışverişe gittiğimde birisi “Seni üzen kıran varsa halledebiliriz” Feride yenge dedi. Şaşırdım kaldım. Ben de Oktay karakterini anlatmaya çalıştım, teşekkür ettim ve gittim. Bir keresinde de İstanbul’a çekime gitmiştim ve bende yırtık pantolon vardı. Orada beni görenler “Çok havalıymışsın artık izlemeyeceğim” dedi. En ilginci ise sete beni istemeye gelmeleri oldu. Nişan çekimim vardı. Elbise, topuklu ayakkabı... Şık giyinmiştim. Rol arkadaşım Özgün ile şımarıp dans ettiğimiz bir anda sette birileri bana çok sert bakmaya başladı. Beş dakika sonra da gittiler. Sonradan öğrendim ki meğer beni televizyonda görüp çok beğenmişler ve oğullarına uygun görmüşler. Benim orda Feride’den çok farklı olduğunu görünce de istemdiler ve vazgeçtiler.
- Ünlü olmak hoşunuza gidiyor mu?
- Açıkçası çok hoşlanmadım tanınmaktan. İster istemez yaşantıma sınırlama getiriyor. Giyimime kuşamıma dikkat etmek zorunda kalıyorum. Sosyal medyada binlerce takipçim var. Bütün yazılanlara cevap veremiyorum. Cevap veremediğim de ise insanlardan bazen kötü tepkiler alıyorum. Haklılar ama çok yoğun çalışıyoruz ve herkese cevap veremiyorum.
- Sinema filmlerinde oynamak ister misin yoksa dizi sektöründe devam mı edeceksin?
- Tabii ki böyle bir hayalim var. Sinema tecrübesi yaşamak isterim. Dizilere baktığımızda bölüm izlenir ve o bölüm ertesi gün çöpe gider. Ama sinema böyle değil. Daha kalıcı. Ayrıca farklı karakterleri oynayıp, sınırlarımı zorlamak isterim. Dizideki rolde belli sınırlar var ve bu sınırların dışına çıkamıyoruz. Ama şuan için dizilerden de kopmak istemiyorum, çünkü çok keyif aldım. Şu an için diziye devam diyorum. Sinema filmlerinde yer alırsam da daha sanatsal filmler olsun isterim.
- Gelecek için bir hedefiniz var mı?
- Ben umutsuzluğa düştüğümde geleceğe dair mektuplar yazarım. Mesela cüzdanımda 2013 yılına yazdığım bir mektup var. O mektubu seneye açacağım. 2009 yılında yazmışım. Yazdığım dönemde hayalimde Ankara hiç yoktu. İstanbul dair yazmıştım. Ama hayallerimin yarısına da ulaşmışım. Şu an için geleceğe dair bir şey yok. Planlı programlı yaşamayı sevmiyorum. Hayat planlı ve programlı olmuyor, denedim olmadı çünkü.
- Beğendiğiniz bir oyuncu var mı?
- Zerrin Tekindor. Büyük bir keyifle izliyorum kendisini. Umarım birlikte çalışma imkanımız olur.