Güncelleme Tarihi:
İşitme engelli ve işitme engeli bulunmayan bireyler arasında farkındalık oluşturmak amacıyla kurulan ‘Sessiz Kamp’ projesinin üçüncü durağı Kızılcahamam Şahinler Tabiat Parkı oldu. Doğada işaret diliyle iletişim kurmanın zor olmadığını insanlara anlatmak amacıyla düzenlenen kampa, katılımcılar yoğun ilgi gösterdi.
Sessiz Kamp'ın kurucusu Hikmet Onat, doğuştan işitme engelli olduğunu belirterek işaret dilini sonradan öğrendiğini söyledi. Onat, “İşaret dilini yaygınlaştırmak için işitme engelli ve işiten bireylerin bir arada toplanmasını istedim ve böyle bir kamp projesi aklıma geldi” dedi.
Herkesin potansiyel bir engelli adayı olduğunu hatırlatan Onat, “Ulaşım konusunda biraz zorluk çektik ama buna rağmen kampa 160 kişi katıldı. Bu kişiler arasında 50 kişi işiten bireyler. Beraber kaynaşıp bir şeyler paylaşmak bizim için çok değerli. Bundan sonraki hedeflerimiz arasında tercümanlarımızın çoğalması var. Şu an aramızda kamuda çalışan çok kişi var. Onlar da işaret dili öğrenmeye çalışıyor. Bu vesileyle engelleri kaldırmış olacağız” dedi.
FARKLI BİR TECRÜBE
Ankara'da Matematik öğretmenliği yapan ve işitme engeli bulunmayan Ceyda Özşimşek, işitme engelli bireylerin yaşadığı zorlukları daha iyi anlamak ve onlarla iletişimde olmak için kampa katıldığını belirterek, “Buraya empati kurmak ve farklı dünyaları keşfetmek amacıyla geldim. Çok farklı bir tecrübe oldu” dedi.
İşaret dili çevirmeni olan Neslihan Kurt, Türkiye'de çok fazla bilinmeyen Child of Deaf Adult'a (CODA) dikkat çekti. Ebeveynleri işitme engelli olan ve kendisinde işitme engeli bulunmayan çocuklara CODA dendiğini ifade eden Kurt, kendisinin de bir CODA olduğunu söyledi. Kurt, “Şu an CODA'lara ilişkin çok fazla faaliyet yok. Yapılan projelere katılıp, o projeleri yapan arkadaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Genelimiz işaret dili çevirmenliği yapıyor ve sağırlarla bir arada olmaya çalışıyoruz” dedi.
EŞİT BİR HAYAT SÜRDÜREBİLİRİZ
Ankara Üniversitesi'nde işaret dili eğitmenliği yapan ve işitme engeli bulunan Mesut Öztürk, işitme engeli bulunmayan bireylere eğitim verdiğini belirterek, herkesin işaret dili öğrenmesi gerektiğini söyledi. Öztürk, şunları ifade etti: “İşitme engelli bireylerin eğitimi konusunda sıkıntılar yaşanıyor. İşitme engelli bireyler olarak Türkiye genelindeki işiten bireylerle aynı eğitimi almak istiyoruz. Liseden, üniversiteden mezun oluyoruz ama asla işaret diliyle eğitim görmüyoruz. Öğretmenler işaret dili bilmiyorsa bile tercüman yardımıyla işitme engelli bireyleri eğitebilir. Sonrasında işitme engelli bireyler avukat, doktor, savcı olur ve işiten bireylerle eşit bir hayat sürdürebilirler.”