Sermayenin duayenleri mahalle arasına indi haksız rekabet var

Güncelleme Tarihi:

Sermayenin duayenleri mahalle arasına indi haksız rekabet var
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2007 00:00

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnaf ve sanatkarların sorunlarını, çözüm yollarını ve projelerini Ankara Hürriyet’e anlatırken, "Ankara’da artık görsel kirliliğe yönelebilecek şekilde alışveriş merkezleri çoğaldı. Haksız rekabet var ve perakende sektörü 150 milyar dolarlık bir hacme sahip. Bunun belirli bir bölümü yabancı sermayedir. Öbürü de sermayenin duayenleri" dedi.

TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkarlar Odası (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, Başkent’teki esnaf ve sanatkarların sorunlarından, yeni hazırladıkları kanun tasarısı taslağına, Başkent’te yeni açılan alışveriş merkezleri hakkındaki görüşlerinden yeni projelerine kadar bir çok konuda Ankara Hürriyet’e önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de esnaf ve sanatkar denince aileleriyle birlikte 20 milyonu aşkın bir nüfusun da akla geldiğini söyleyen Palandöken, "Nüfusun neredeyse üçte birini ilgilendiren bir sektör. Dolayısıyla bu sektörün sorunu Türkiye’nin sorunu demektir" dedi.

Başkent Ankara’nın Türkiye profilini bire bir yansıttığını söyleyen Palandöken sektördeki en büyük sıkıntıları şöyle sıraladı:

"Ankara çok vilayetlerden göç almış, ülkenin yönetildiği bir merkez. Türkiye profilini de bire bir gösteriyor. Yani Ankara’da problem neyse Hakkari’de de o. Dolayısıyla bu kadar büyük bir kitlenin, ciddi sorunları var. Birincisi 21. yüzyıla esnaf ve sanatkarın nasıl hazırlanacağı. Yani haksız rekabetin önüne geçilebilmesi. İkinci mesele ülkemizdeki 21. yüzyıl koşullarında esnaf ve sanatkarın oluşabilmesi için şartların uygun olması. Bunun için bizim yaklaşık 13 ilde mesleki eğitim geliştirme tesislerimiz var.

DUAYENLER MAHALLE ARASINDA : Ankara’da artık görsel kirliliğe yönelebilecek şekilde alışveriş merkezleri çoğaldı. Haksız rekabet var ve perakende sektörü 150 milyar dolarlık bir hacme sahip. Bunun belirli bir bölümü yabancı sermayedir. Öbürü de sermayenin duayenleri. Yani artık teknolojik birikimleriyle uluslararası pazarda Türkiye’yi temsil etmek yerine sokak aralarına yaygınlaşıp mahalle esnafının işini yapmaya soyundular. Artık mahalle kültürünün de site kültürüyle birleşmesi aşamasına geldik. Mahalle esnafı o mahallenin sosyoekonomik yapısının ana damarıdır. O bölgedeki insanların sosyal yönlerini takdir eden en önemli unsur. Evinizin anahtarını bırakırsınız, ödünç para alırsınız, veresiye alırsınız.

YASA ÖNERİMİZ ÇÖZÜM OLACAK : Dolayısıyla çok önemli. Bunun için yapılması gereken esnaf ve sanatkarın yasal mevzuat karşısındaki mağduriyetlerinin önüne geçilebilmesi için perakende sektörünü düzenleyen yasa tasarısını hazırlamak. Bunu da Sanayi ve Ticaret Bakanımız Zafer Çağlayan’a sunduk. Bu yasa esnafı büyük ölçüde rahatlatacaktır. Her kesimden görüşler alındı. Örneğin bir sokağa, bir bakkal, bir ayakkabı tamircisi, bir terzi, bir manav gerekirse ikincisinin açılmasına sınırlama getirilecek. Almanya, İtalya, İngiltere, Amerika gibi ülkelerde, bu şekilde esnaf ve sanatkarları korudular. Maalesef biz bunu Türkiye’deki sistemin içine sokmakta güçlük çekiyoruz. Büyük alışveriş merkezleri de haksız rekabete yol açıyor. Ankara’da iki tane alışveriş merkezi çokken şimdi şehrin her yeri alışveriş merkezi oldu. Hepsi de birbirinin yanında. Milyonlarca liralık atıl yatırım. Caddelerde trafiği engelliyor. Kredi kartı mağdurları oluyor. Yasa önerimiz hem alışveriş merkezlerini hem bizleri düzenleyecek. Bu yasanın zamanı geldi de geçiyor. Esnaf ve sanatkar için 2007 yılındaki olumsuzluklar bu yasanın çıkmasıyla 2008 yılında olumlu ivme kazanacaktır."

Kendi geleceğiniz için bizi bırakmayın

"Yeni açılan her alışveriş merkezi bin 500-2 bin esnafın kepenk kapamasına neden oluyor. Sokak aralarına kadar giren hipermarketlerin küçültülmüşü haksız rekabete yol açıyor. Hatta Kızılay’da hava parasız dükkanlar açılmaya başladı. Buradan vatandaşlara sesleniyorum. Kendi geleceğiniz için bizi bırakmayın. Çünkü biz fiyat istikrarını dengeleyen kurumlarız. Alışveriş merkezlerindeki tuzak ürünlere dikkat edin. Bir tane tuzak ürün koyuluyor. Halk gidiyor onu almaya. Ne kadar ucuz diye düşünüyor. Dışarıda iki liraydı burada bir lira diyor. Vatandaş dükkana girdikten sonra da diğer ürünlere yönlendiriliyor. Sadece tuzak ürünü alıp çıkan müşteri akıllı müşteridir ve kardadır. Aksi durumda belki de dışarıdan daha pahalıya farkında olmadan alıyor. Bu noktada unutmasınlar ki biz esnaf ve sanatkarlar onlardan biriyiz. Ağızlarının tatlarını biliriz. Onlar her zaman bizim velinimetimizdir. Biz müşterimize alacağının yanında duygu da satıyoruz. Mahalledeki bakkalla müşterisi arasında bir bağ oluşur. Bu yüzdendir ki esnaf ve sanatkarlık bizim kültürümüzün en güzel unsurlarını oluşturur."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!