Güncelleme Tarihi:
Özkan ARSLAN / ANKARA, (DHA) - 15 Temmuz gecesi Ankara'da Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in şehit edilmesiyle ilgili 18 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Duruşmada, darbeci general Semih Terzi'nin son anına kadar yanında bulunan eski Astsubay Ali Kapucu tanık olarak dinlendi. Kapucu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan Gülhane Askeri Tıp Fakültesi (GATA) iddianamesinde, Terzi'nin hastanede cebinden çıkan notu almaya çalıştığı iddia edilen kişi olduğunu ancak, Terzi'nin cebindeki bu kağıdı ve diğer eşyalarını, kendisinin almadığını ve tutanakla hastane yetkililerinin teslim aldığını söyledi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, davanın sanıklarından eski binbaşı Fatih Şahin'in avukatının talebi üzerine, şehit Ömer Halisdemir tarafından öldürülen darbeci general Semih Terzi'yi Özel Kuvvetler Komutanlığı'na geldiğinde karşılayan ve aynı gece dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın yüzüne telefonu kapattığı iddia edilen ÖKK eski Harekat Şube Müdürü Albay Ümit Bak ile Terzi'ye hastanede yoğun bakım odasına kadar eşlik eden eski Astsubay Ali Kapucu tanık olarak dinlendi. 69 sanıklı ÖKK davasının sanıkları olan tanık Ümit Bak duruşmada hazır edilirken, Ali Kapucu tutuklu bulunduğu Bolu F Tipi cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmada dinlendi.
SAĞ ÇAPRAZDAN İKİ EL SİLAH SESİ DUYDUM
Ali Kupucu, 15 Temmuz günü evinde otururken olayları öğrendiğini ve yaptığı bazı telefon görüşmelerinin ardından birliğine gittiğini söyledi. Özel Kuvvetlere nizamiyeden alınmadığı için tel örgülerden atlayarak gittiğini ve içeride Semih Terzi'nin geleceğini öğrendiği, onu karşılamasının istendiğini ileri sürdü. Ali Kapucu, Ömer Halisdemir'in şehit edildiği o anları şöyle anlattı: "Birisinin helikopteri karşılaması gerektiği söylendi. Bunun üzerine ben karargahın önüne gittim. Helikoptere doğru yöneldim. İlk helikoptere yanaşıp 'komutanın nerede' diye sordum. Diğer helikopteri işaret ettiler. İkinci helikopterde Semih Terzi'nin indiğini gördüm. Yanına yaklaşıp, kendisine yol gösterir tarzda bina istikametini gösterdim. O şekilde ilerlerken sağ çaprazdan iki el silah sesi duydum. Hızla binaya girmeye çalışırken, Terzi'nin, 'arkadaşlar ben vuruldum' diye seslendiğini duydum. Bunun üzerine tim ateşe karşılık verdi. Arkaya döndüğümde Terzi yerde yığılı vaziyetteydi. Bunun üzerine ilk yardım müdahalesine başlandı. Önce bina içerisine taşıdık, ardından helikopterle GATA'ya götürdük. Sivil olduğum için hastanede öldüğü söylenen kadar yanında kaldım" dedi.
KIRMIZI TİSÖRTLÜ KİŞİ BENİM
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan Gülhane Askeri Tıp Fakültesi (GATA) iddianamesinde Terzi'nin hastanede cebinden çıkan notu almaya çalıştığı iddia edilen kırmızı tişörtlü kişinin kendisi olduğunu söyleyen Kapucu, "Çantası vardı. Sonra cebinden bir şarjör çıktı. Pantolonunun cebinde bir kağıt vardı. Ama ben bunun bir not olduğunu hiç düşünmedim. Üzerinden çıkan bütün eşyalar tutanakla hastane yetkilileri tarafından teslim alındı" dedi. Kapucu, Terzi'nin ölümünden sonra evine gittiğini ve Ömer Halisdemir'in şehit olduğunu da bir gün sonra öğrendiğini iddia etti.
O GECE 3 AYRI EMİR GELDİ
15 Temmuz gecesi ÖKK Hareket Eğitim Şube müdürü olarak görev yaptığını belirten tanık eski Albay Ümit Bak, o gece karargaha Genelkurmay'dan gelen terör saldırısı içerikli yazılı emir üzerine dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'y aradıkları belirterek, "Zekai Aksakallı 'birliğe giriş-çıkışı kapatın, emniyet tedbirlerini arttırın. Semih Terzi dahil içeri kimseyi almayın' emrini verdi. Biz bu emir gereği tüm tedbirleri aldık. Daha sonra ikinci mesaj emri geldi. Görev değişikliği ve atama bilgisiydi. Aksakallı'nın yerine Semih Terzi'nin vekalet edeceği yazıyordu. Biz bu emre şaşırdık. Hemen Semih Terzi'yi aradım. 'Ben oraya geliyorum. Ben gelene kadar içeri kimseyi almayın' dedi. Tekrar Zekai Aksakallı'ya ulaşmaya çalıştık ancak telefonu sürekli meşgul çaldı. Daha sonra 3. emir geldi. Bu Yurtta Sulh konseyi adına gönderilen sıkıyönetim emriydi. Bu emri görünce iyice şaşırdık. Bu emri dikkate almadan Zekai Aksakallı'yı aradık. 'Arabadayım eve geçince sizi arayacağım' dedi" diye konuştu.
BANA KÜFÜR EDİP TELEFONU KAPATTI
Bir süre sonra Aksakallı'nın aradığını söyleyen Bak, "Ömer Faruk Bozdemir Albayı hemen içeri alın' dedi. Ben komutana Genelkurmaydan gelen emirden bahsettim. Bana 'o emri tanımayacaksın hala komutan benim' dedi. 'Komutanım emir kriptolu ve yazılı geldi' dedim. Sonra Semih Terzi'nin verdiği emirleri söyleyince, bana küfür edip, 'FETÖ'cü hain' diye bağırdı. Sonra, 'Seni öldürtürüm' deyip telefonu kapattı. Böyle bir durumla karşılaşınca bendeki şaşkınlık şok durumuna geçti. Daha sonra telefon çaldı. Telefona bakan astsubay 'Komutanım sizi değil Ümit Kocak'ı istiyor' dedi. Koçak da 'ben o telefona bakmam' dedi. Bunun üzerine astsubay telefonu kapattı" diye konuştu.
ZEKAİ AKSAKALLI'YI SUÇLADI
Ümit Bak, yaşadıklarından sonra Semih Terzi'nin gelip sorumluluğu almasını beklediğini belirterek, Terzi'nin gelişini ve Ömer Halisdemir'in şehit edilmesini şöyle anlattı: "İki tane helikopter geldi ve karargah binasının yanındaki piste indi. Personel grup halinde bize doğru geliyordu. Semih Terzi'nin yanına gittim ve emirleri göstereceğimi söyledim. Yanında da Murat Aydın Albay vardı. Karargah binasının önüne geldiğimizde silahlar patladı. Ben kendimi yere attım. Tim karşılık verdi. Semih Terzi'nin yaralı olduğunu anladık. ilk müdahaleler yapılırken çarşafla yukarı götürüp müdahaleye devam edildi. Sonra helikopter çağırtıp GATA'ya gönderdik" dedi. Bak, darbe girişiminden başından beri haberi olduğunu iddia ettiği Zekai Aksakallı'nın, darbeci ve FETÖ'cü olduğunu bildiği Semih Terzi'nin ÖKK'ya kadar gelmesine izin verdiğini ve emirleri uygulayan kendilerinin bu kumpasın ortasında kaldığını iddia etti. Bak, ayrıca Ömer Halisdemir'in şehit olduğunu sonra öğrendiğini ileri sürdü.
TANIKLARA ŞEHİT TEPKİSİ
Olay anında Ömer Halisdemir'e ilk müdahaleyi yapan davanın tutuklu sanıklarından eski Astsubay Hüseyin Oğuz, her iki tanığında yalan söylediğini iddia ederek, "O akşam Ömer Halisdemir'e küfür eden bu insanlar şimdi nasıl şehit diyebiliyorlar" diyerek tepki gösterdi.