Güncelleme Tarihi:
ANKARA,(DHA) -CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke Türk Lirasındaki değer kaybına yönelik açıklamalarda bulundu. CHP sözcüsü Selin Sayek Böke,"Özgürlükler kısıtlandıkça daha da fakirleşiyoruz, 2 ayda borcumuz, 44 milyar lira daha arttı. Hükümet hukuku hiçe sayan uygulamalarından vazgeçmezse, kur artışı da durmaz, toplu iflaslar da gündeme gelebilir" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke Türk Lirasındaki değer kaybına yönelik açıklama yaptı. Selin Sayek Böke'nin açıklaması şöyle:" Türkiye, ekonomide de olağanüstü günler yaşıyor. Türk Lirasındaki değer kaybı, işlerin kötüye gidişini daha da hızlandırdı. İşlerin kötüye gidişi hızlandıkça da Türk Lirasının değer kaybı hızlanıyor ve artıyor. 2016 yılı başında dolar/TL kuru 2,9167 düzeyindeyken 9 Kasım itibariyle kısa süreli de olsa dolar/TL kuru 3,30 TL düzeyini aşarak tarihi bir rekor daha kırdı. Türk Lirasındaki değer kaybı hafta boyunca sürdü ve dolar kuru bu haftayı 3,26 TL düzeyinde tamamladı. Yani sadece 2 ayda, (9 Eylül- 11 Kasım ) kurlardaki artış 31 kuruşu geçti. Türk Lirası'ndaki değer kaybının sorumlusu ekonomiyi tamamen boşlamış olan AKP iktidarıdır. AKP hükümetinin ülkede sorunları çözmeye dönük adımlar yerine, gerginliği sürekli arttırıcı adımlar atmasıyla Türk Lirası'ndaki değer kaybı daha da büyüyor. AKP iktidarı adeta dolar lobisi. AKP Hükümetinin bu aymazlığı yüzünden, sadece kurlardaki artış nedeniyle Türkiye'nin toplam borcu 2 ayda, 44 Milyar Lira daha arttı. Artık Türkiye, 2 ay öncesine göre daha fakir. Hepimiz oturduğumuz yerde, daha da fakirleştik. AKP iktidarı vatandaşlarımızı fakirleştiriyor."
"TL DEĞER KAYBETTİĞİ İÇİN VATANDAŞIN HAYATI DAHA DA PAHALANDI"
Türkiye ekonomisini korunaksız ve zayıf olduğunu ileri süren Selin Sayek Böke,Dünyada en ufak bir esinti olsa, Türkiye ekonomisinde hortum çıktığını belirtti. Böke'nin açıklamasın şu ifadeler yer alıyor:"AKP hükümeti, gerginliği artırmaktan vazgeçmiyor, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı yerine, baskıcı ve özgürlükleri hiçe sayan tutumunu sürdürüyor. Ekonomide yaşanan OHAL'in en önemli nedeni de bu. Dış dünyada yaşanan gelişmelere karşı, Türkiye ekonomisini korunaksız ve zayıf bırakan da bu... Dünyada en ufak bir esinti olsa, artık Türkiye ekonomisinde hortum çıkıyor. AKP hükümeti Türkiye ekonomisini o kadar güçsüzleştirdi ki, dışarda oluşan küresel belirsizliklerden de en çok sarsılanların başında bizim ekonomimiz geliyor. AKP Hükümetinin bu tutumundan vazgeçmemesi halinde, önümüzdeki hafta da kurlardaki bu gidişatın süreceğini tahmin etmek güç olmaz. Bu durumun Türkiye'de yaşayan herkese büyük maliyetleri var. Örneğin tedarikçisine 1.000 dolarlık borcu olan bir esnafın, 2 ay önce geri ödeyeceği tutar 2.950 lirayken, bu borç sadece kur artışı nedeniyle bugün itibariyle 3.260 liraya çıktı. TL değer kaybettiği için vatandaşın hayatı daha da pahalandı. Dolar bazında ithal edilen ürünlerin TL olarak fiyatı arttı. Hepimizin enerjiye, doğalgaza, benzine ödediği fatura sıçradı. Çiftçinin toprağından kopardığı domatesin pazara taşınmasının maliyeti arttı. Vatandaşın pazara giderken kullandığı ulaşım maliyeti arttı. Böyle olunca, her şeyin fiyatı arttı. Kısacası TL dolara karşı değer kaybettiği için, gerçek enflasyon arttı. Öte yandan TL değer kaybettikçe şirketlerimiz zarar yazdı. Bu zarar iflasları ve işsizliği daha arttıracak. Her 1 kuruşluk değer kaybı şirketlerimizin yaklaşık 1,8 milyar TL zarar yazmasına yol açıyor."
"DERHAL OHAL'İ KALDIRIN, TBMM'Nİ DEVRE DIŞI BIRAKMAKTAN VAZGEÇİN"
Selin Sayek Böke ,toplu iflaslar da gündeme gelebileceğini ifade etti. Böke'nin açıklaması şu şekilde:"Öyle anlaşılıyor ki, bu kritik gelişmelerin hiçbiri AKP iktidarının umurunda değil. İktidar kendi koltuğuna kilitlenmiş durumda. Oysa açık olan şu: AKP Hükümeti, hukuku hiçe sayan uygulamalarından ve ülke içinde gerilim yaratmaktan vazgeçmezse, kur artışı da durmaz, toplu iflaslar da gündeme gelebilir. Çare kurlara gündelik, göstermelik müdahalelerde değil. Çare bu ateşi yakan ve durmadan besleyen AKP iktidarının, Türkiye'nin hem bugününe hem de geleceğine zarar veren politikalarının acilen son bulmasında. Ülkemizin, hepimizin geleceği için, AKP iktidarını, hiç umudumuz olmasa da, bir kez daha uyarmak zorundayız: Derhal OHAL'i kaldırın, TBMM'ni devre dışı bırakmaktan vazgeçin, “başkanlık" lafını dahi etmeyin, hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığını sağlayın, demokrasi ve özgürlükler üzerindeki kısıtları kaldırın. Başka çözüm yok!"