Güncelleme Tarihi:
Özkan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'terör örgütü yöneticiliği' suçlamasıyla yargılandığı davada, 24 Haziran seçimleri öncesi, tahliye talebini reddeden Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi başkanı ve bir üyeyle ilgili reddi hakim talebinde bulundu. Demirtaş, karara muhalefet şerhini yazan diğer üyeyle ilgili reddi hakim talebinde bulunmadı.
Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Cezaevi yerleşkesindeki salonda görülen duruşmayı, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan, Sezai Temelli, Parti Sözcüsü Saruhan Oluç, Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Grup Başkanveki Fatma Kurtulan ile milletvekilleri Ahmet Şık, Erkan Baş, Filiz Kerestecioğlu, Hüseyin Kaçmaz, Meral Danış Beştaş, Oya Ersoy, Tuna Çelik ve Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş takip etti. Mahkeme heyeti, duruşmayı takip etmek için akreditasyon yaptıran, aralarında hukukçuların da bulunduğu yabancı heyetin duruşmayı izleyici olarak izlemesine izin verildiğini belirterek, heyetin içeri alınmasını için emniyet güçlerine talimat verdi.
DEMİRTAŞ SAVUNMASINA KÜRTÇE BAŞLADI
Savunmasına, kendisine destek olan kişilere teşekkür ederek başlayan Demirtaş, yabancı heyetlere akreditasyon engelli çıkartıldığını belirterek, "Ben dünyanın birçok ülkesinde duruşma takip ettim. Kimse bizden akreditasyon istemedi. Çünkü yargı kendine güvenir. Burada da yargı kendine güvenseydi, Adalet Bakanlığı kendine güvenseydi böyle bir sorun yaşamazdık" dedi. HPD'ye yönelik siyasi soykırım operasyonlarının yargı eliyle devam ettiğini ileri süren Demirtaş, "Maalesef ana dilim Kürtçe üzerinde de baskılar devam ediyor. Eğitim dilim Kürtçe olsaydı, savunmamı Kürtçe yapmak isterdim. Ancak kısa bir süre savunmamı Kürtçe yapacağım" diyerek, yaklaşık 10 dakika Kürtçe savunma yaptı.
'BENİ ANLAYIP ANLAMAMANIZI ÖNEMSEMİYORUM'
Demirtaş, Kürtçe savunmasının tercümesini de kendisi yaparak, "Beni anlayıp anlamamanızı önemsemiyorum. Çünkü benim yaptığım savunmayı, benim dediklerimi değil hükümetin dediklerini dinleyeceğini biliyorum" ifadelerini kullandı.
Mahkemeye yönelik, "Baştan beri adil yargılanma yapılmadığını biliyorum. Ancak meselenin sizden kaynaklanmadığını, bunun Türkiye'de yargının içinde bulunduğu bir çıkmaz olduğunu da biliyorum. Ancak sizden buna rağmen bağımsız ve tarafsız bir tavır sergilemenizi bekliyordum" dedi.
'KENDİNİZ BU DOSYADAN ÇEKİLMELİSİNİZ'
Mahkemenin, siyasetin etkisi altında hareket ettiğini ileri süren Demirtaş, mahkeme heyetine yönelik, "Kendiniz bu dosyadan çekilmelisiniz. 'Biz artık böyle bir davayı böyle bir aşamada, böyle bir dosyayı tarafsız ve adil bir şekilde yürütemiyoruz' diyerek, yargının da önünü açarak çekilmelisiniz. Yapmazsanız ben ve avukatlarım reddi hakim talebinde bulunacağız" dedi. Demirtaş bu talebinin gerekçelerini ise şöyle sıraladı:
"İlk tutuklandığımız andan itibaren bunun siyasi bir operasyon olduğunu herkes gibi siz de biliyordunuz. Tutuklandıktan 15 ay sonra karşınıza çıkarıldığımda 4 delile dayanarak tutukluluğumun devamına karar verdiniz. PKK ile organik bağ kurduğum yönündeki iddialar gizli tanık 'Mercek'in ifadelerine dayanıyordu. Ben hiç yalan söylemedim ve size 'Böyle bir tanık yoktur' dedim. Siz Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na yazı yazdınız. Böyle bir tanık olmadığını söylediler. Fakat halen bu tanığın iftiraları dosyada. Dosyada yer alan yasa dışı dinlemelerin bana ait olmadığını söyledim ve ses kaydımın getirilmesini istedim. İki yıldır getirtemediniz. Böyle bir ses kaydı yok çünkü. Ama siz her seferinde bunlara dayanarak, tutukluluğuma devam dediniz. Murat Karayılan adına Kobani olayları ile ilgi atılan tweet'i delil gösterdiniz. Bunun araştırılmasını istedik ama siz bunun esasa ilişkin olmadığını söyleyerek talebimizi reddettiniz. Yine de bunu tutukluluğuma gerekçe yaptınız. Bütün bunlar kimler tarafından hazırlandı? Bugün tutuklu olan, görevde olmayan FETÖ üyesi savcılar tarafından hazırlandı. En somut deliliniz bunlar. Bunları siz de biliyordunuz. Ancak taraflı davranarak, sahte delileri kabul ettiniz ve tutukluluğa devam dediniz. Avrupa'daki parti temsilcilerimizin konferans daveti, terör örgütünden talimat diye iddianamede yer aldı. Güvenlik gerekçesiyle dosyayı Diyarbakır'dan Ankara'ya aldınız. Aslında güvenlik sorunu yoktu. Ancak 'güvenlik yok' denilerek beni Edirne'ye dosyaları Ankara'ya getirdiniz. Dosya önünüze ilk geldiğinde, benim kabul etmeyeceğimi bildiğiniz halde SEGBİS'le savunma almakta ısrar ettiniz. Bu nedenle duruşmayı uzatarak, 15 ay sonra beni duruşmaya getirdiniz."
'BENİ YUNANİSTAN SINIRINDAN İTSENİZ YİNE KAÇMAM'
Kobani olaylarıyla ilgili suçlamanın Asli Cezalık bir suç olduğunu ve bu suçlamayla ilgili tutukluluk süresinin dolduğunu ileri süren Demirtaş, "Tahliyeyi yasal zorunluluk olarak vermeniz gerekiyordu. Ancak haziran seçimleri yaklaşmıştı. AK Parti Genel Başkanı meydanlarda '65 kişinin katili Demirtaş' demeliydi ve benim tutukluluğum buna dayandırılmalıydı. Seçimlere iki ay kala bir formül bularak tahliye kararı vermediniz. Bu arada 24 haziran seçimleri oldu. Halkım beni aday gösterdi. Ben o dönem milletvekiliydim. Hem partim için hem adaylığım için çalışma yapmam gerekiyordu. Heyetinizin tahliye kararı vermesi gerekiyordu. Beni götürüp Yunanistan sınırından itseniz yine kaçmazdım" dedi.
'DIŞARIDA OLSAYDIM ERDOĞAN SEÇİMLERİ KAZANAMAYACAKTI'
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, cezaevi dışında olması halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kazanamayacağını ileri süren Demirtaş, "Bunda sizin katkınız var. Siz AK Parti'den yana taraf oldunuz. İki üye tutukluluğunum devamına karar vererek, siyasi olarak taraf oldunuz. Beni bir hücrede tuttunuz, orada seçim çalışması yürüttüm. Beni hücrede tutarak AKP'den yana tavır aldınız. Bu süreçte Anayasa Mahkemesi ölü taklidi yaptı. Açıkça söylüyorum çünkü korkudan ödleri kopuyor, düğmelerini ilikliyorlar" ifadelerini kullandı.
'ANAYASA İHLALİ YAPTINIZ'
Mahkemenin verdiği kararla Anayasa'nın yasama dokunulmazlığı maddesini ihlal ettiğini savunan Demirtaş, "Açık ve aleni bir Anayasa ihlali yaptınız. Anayasayı yok saydınız" dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ihlal kararı nedeniyle tahliyesi yönündeki kararına rağmen mahkemenin tutukluluk halinin devamına karar verdiğini anlatan Demirtaş, "AİHM ilk tutukluluğumun kanuni olduğuna ancak haklı gerekçesi olmadığına hükmederek ihlal kararı verdi. 'Uzun tutukluluktan ve seçim sürecinde yargının siyasete müdahale ettiğini' söyleyerek tahliye istedi. Siz ne dediniz? Önce hükümetin tepkisini beklediniz. Sonra çeviri beklediniz. Oysa avukatlarım size çeviri sunmuştu. Ancak siz Cumhurbaşkanının, 'Biz AİHM tanımayız, karşı hamlemizi yaparız' açıklamasını beklediniz. Bu süreçte AK Parti 'Demirtaş-AİHM kararı' diye bir rapor yayınladı. Ben de okudum. Benim bu rapora diyeceğim yok partinin kendi raporu. Ancak sizin tahliye talebinin reddi kararınızın bu raporda gördüm. Keşke kendi gerekçenizi yazsaydınız daha inandırıcı olurdu" dedi.
'BEN SİYASİ REHİNEYİM'
Mahkemenin ret kararında, AİHM kararının kesin olmadığının hatırlatıldığını belirten Demirtaş, "Sonra Adalet Bakanlığı'na yazı yazıp 'karar kesin mi değil mi?' diye soruyorsunuz. İlk önce 'karar kesinleşmemiş' diyorsunuz sonra Adalet Bakanı'na soruyorsunuz. Bu Adalet Bakanının işi değil hakim bey. Sizin bunu bilecek kadar hukuk bilginiz vardır. Adalet Bakanının ne işi var sizin vereceğiniz ara kararda. Bir de kararda savunmadan kaçtığımı ve yargılamayı bilerek uzattığımı söylüyorsunuz. Sanıktan kaynaklı diyorsunuz. Açık çarpıtma yapıyorsunuz. AİHM uzun yargılama demiyor ki, uzun tutukluluk diyor. 25 aydır beni yargılıyorsunuz ama 15 ay hakim karşısına çıkmadım. Ben hangi savunmadan kaçmışım. 'Adli kontrol şartına uyacağına dahi bir beyanda bulunmadı' demişsiniz. Var mı CMK'da böyle bir şey? Ben bilmiyorum. Ben sizden tahliye talep etmedim. Yaşım 90'a gelse yine de tahliye talep etmeyeceğim. Çünkü ben siyasi rehineyim. Siyasi rehine neden tahliye talep etsin ki" dedi.
'SİZ O DOSYAYA BİRLEŞTİRME KARARI VERMEDİNİZ'
Hakkındaki 31 fezleke ve birleştirilen bir dosya için savunma yapmasının hücre ortamında kolay olmadığını anlatan Demirtaş, İstanbul'da yargılandığı davada aldığı cezaya değinerek, "Burada size İstanbul ve Elazığ dosyaları ile ilgili birleştireme kararı verin dedik. Avukatım 'İstanbul'daki dosya karara bağlanacak, siz de bu dosyadan dolayı tahliye vermeyeceksiniz' demişti. Mahkeme tutanaklarında var. Birleştirme değerlendirilmeden esasa ilişkin karar verilmez diye çok sayıda istinaf kararı var. Siz bunu yapmadınız. Yüksek yerlerden fısıldanan ne idi ki, siz o dosyaya birleştirme kararı vermediniz? İstanbul İstinaf Mahkemesi de hiç utanmadan 4 yıl 8 aylık cezayı onayladı. Buna da mahkemeniz dosyayı birleştirmeyerek sebep oldu. Bu da bir siyasi operasyondu. Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararı onaylamasını beklediniz. Kararı onayladıktan sonra da siyasi iktidarın isteği doğrultusunda beni huzura alıp, 'haydi devam edelim' diyorsunuz” diye konuştu.
MAHKEME BAŞKANI VE BİR ÜYE İÇİN REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU
Demirtaş, savunmasının büyük bir bölümünde bazı ülkelerdeki iktidar ve yargı arasındaki ilişkileri örnek vererek, yargının bağımsızlığının önemine vurgu yaptı. Savunmasında saydığı gerekçelerle mahkemenin davadan çekilmesi gerektiğini tekrarlayan Demirtaş, "Bu saatten sonra siz yargılayamazsınız, çekilin. Yeni bir mahkeme, yeni bir heyetle ben ve avukatlarım duruşmalara devam edelim. İyi bir şerh yazın sonra dosyadan çekilin. Bunca yaşananlardan sonra, bu heyet yeni bir şey yapmadan, siyasetin ağır saldırısına karşı bir duruş sergilemeden bir şey yapamazsınız. Biz avukatlarımızla hukuk mücadelesine sonuna kadar devam edeceğiz. Siz de bu hukuk mücadelesine destek olup, dosyadan çekilin. Benim ilk talebin bu. Bu mahkemeye ve yargılamaya güç katar. Eğer bu talebimi kabul etmiyorsanız, 24 Haziran seçimleri sırasından tahliye talebinin reddi kararına muhalefet şerhi yazan üye dışında Mahkeme Başkanı ve diğer üye için reddi hakim talebinde bulunuyorum" dedi.
Mahkeme, Demirtaş'ın talebini avukatlarının savunmasından sonra karara bağlayacak.