Güncelleme Tarihi:
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), Gölbaşı’nda oluşabilecek su taşkınlarının önlenmesi amacıyla 2015’te, Mogan Gölü’nü besleyen Çölova Deresi’nin geçtiği Yağlıpınar Mahallesi’ndeki havzaya ‘Mogan Sel Kapanı’ inşa etti. İddiaya göre sel kapanının yapıldığı Gölbaşı’na 15 kilometre mesafedeki havzada bulunan tapulu araziler ile mera ve hazine alanları, biriken suyun altında kaldı.
Vatandaşlar, su altında kalan arazilerinin bedelinin ödenmesi için ‘kamulaştırmasız el atma’ davası açarken, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü de mahallede ‘toplulaştırma uygulaması’ başlattı. Mahalleliye parasını alamadıkları su altındaki arazileri ile diğer arazilerinin toplamı kadar alanların birleştirilip, bölgedeki başka yerlerden verileceği söylendi. Ancak mahallede yeterli arazi olmadığı için mevcut mera arazileri tapulaştırılarak vatandaşa dağıtıldı. Özel mülkiyete geçen mera alanlarının azalmasından rahatsız olan vatandaşlar, bir de ‘toplulaştırmanın iptali’ davası açtı.
Çoğunluğu çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan Yağlıpınarlılar, son çare olarak toplulaştırma uygulamasının durdurulması ve kendi görüşleri alındıktan sonra tekrar yapılması için Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na toplu dilekçe verdi. Mahallede çiftçilik ve hayvancılığın bitmesinden korktuklarını ifade eden mahalle sakinlerinden eski İl Genel Meclisi ve Gölbaşı Belediye Meclis Üyesi Yüksel Özbek, Hürriyet Ankara’ya şunları söyledi:
ARAZİLER GASP EDİLMİŞ DURUMDA
“İşi bitmiş bir projenin altında kalan arazilerin parasını vermemek için köyün etrafındaki mera parsellerini, toplulaştırma adı altında vatandaşa veriyorlar. Ama bu hayvancılığı bitiren bir şey. Toplulaştırmaya karşı değiliz, devletin güzel bir uygulaması. Hem vatandaşın hem de ülkenin menfaatine. Fakat hiçbir kurala uymadan, işine geliyorsa şeklinde oluyorsa olmaz. Örneğin bizim 7 hissedarlı 150 ve 200 metrekare arsamızı, dağın tepesine atmışlar. Köyün tamamı sıkıntıda. Ayrıca projenin altında kalan yerlerin parası vatandaşa verilmeli. Araziler gasp edilmiş durumda. Projeden sorumlu herkese anlattık derdimizi ama kimseden olumlu bir yanıt alamadık. Başbakanımıza mektup verdik, CİMER’e ve BİMER’e yazdık. Çaresiz şekilde kapı kapı dolaşıyoruz.”
HAYVANCILIK BİTMEK ÜZERE
Hayvancılıkla uğraşan Ertekin Başkan ise ailesinin diğer üyeleriyle birlikte toplam 300 dönüm arazilerinin suyun altında kaldığını söyledi. Mera alanları azaldığı için hayvancılığın bitmek üzere olduğuna dikkat çeken Başkan, şöyle konuştu:
“Hala, amca, kardeşler toplam bin 200 dönüm civarı arazimiz vardı. 300 dönümü su altında kaldı. Toplulaştırma ile 210 dönümlük bir arazimiz 30 dönüme düştü. 14 olan tapu sayımız 21 oldu. Bu nasıl toplulaştırma anlamadık. Yağlıpınar’da 5 bin 250 dönüm mera, 5 bin civarı hayvan vardı. Yani meralar, köyün hayvanlarına yetiyordu. Ama meraların bir bölümü gölette gittiği, bir bölümünü de tarlaya çevrildiği için Yağlıpınar’da hayvancılık bitmek üzere.”