Güncelleme Tarihi:
Ramazan ayı süresince oruç tutmak kişisel bir karardır, ancak özellikle diyabetli hastalarda bu kararın sağlık profesyonellerinin tavsiye ve desteği ile alınması gerekir. Bu konuyu Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Reyhan Ersoy anlattı. Hastaların Ramazan ayı başlamadan bir iki ay önce mutlaka tıbbi değerlendirmeden geçmeleri gerektiğini söyleyen Ersoy şunları söyledi:
“Yapılan değerlendirme ile tıbbi açıdan hastanın risk durumu belirlenir. Yüksek riskli bulunan hastaların oruç tutması önerilmez. Daha düşük riskli hastalar ise diyet, egzersiz ve tedavi düzenlemeleri ile oruç tutabilir. Tip 1 diyabeti olan, gebe, diyalize giren, ciddi ve tekrarlayan hipoglisemi atakları olan, ciddi sağlık sorunları yaşayan, hemoglobin A1C düzeyi yüzde 10’un üzerinde olan, insülin ve bazı özel şeker düşürücü ilaçları kullanan hastaların oruç tutmasını önermiyoruz. Diyabet nedeniyle herhangi bir organda hasar varsa (böbrekte, gözde, sinirlerde) oruç tutulmasını önermiyoruz. Çünkü uzun süreli açlık ve susuzluk, organ hasarının ilerlemesine neden olabilir ve hayatı tehdit eden durumların ortaya çıkmasına yol açabilir.
KAN ŞEKERİNİZİ ÖLÇTÜRÜN
Yüksek riskli hasta grubunda olmamak kaydı ile hastalarımız oruç tutmayı çok istiyorsa, kan şekeri kontrolünü çok dikkatli ve sık yapmalı, düzenli doktor kontrolünde olmalı, tedavileri düzenlenmeli ve dikkatli bir beslenme programı uygulamalıdır. Tüm önerilere uyulmasına rağmen takiplerde problem yaşanıyorsa oruç tutma konusunda ısrarcı olmamak ve doktorun önerilerine uymak gereklidir. Bu hastalarımız da mutlaka Ramazan’a bir ay kala tıbbi değerlendirmeden geçmelidir. Diyabetli hastalarda hipoglisemi yani kan şekerinin çok düşmesi ve hiperglisemi yani kan şekerinin çok yükselmesine bağlı rahatsızlıklar yaşanabilir. Hasta oruç sırasında kan şekerinin düştüğünü hissettiğinde hemen ölçüm yapmalıdır.
DENGELİ BESLENİN
Ramazanda da yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıkları sürdürülmelidir. Bir süredir Ramazan ayı sıcak ve uzun yaz günlerine denk geliyor. Bu nedenle, vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve sıvıyı karşılayabilmek için daha fazla özen göstermek gerekir. Öncelikle sahurun kesinlikle atlanmamasını öneriyoruz. Sahuru kahvaltı gibi düşünüp, az yağlı peynir, yumurta, birkaç zeytin, çavdar veya tam buğday ekmeği, bol yeşillik tercih edilmelidir. Öğün bir bardak süt veya ayran ile zenginleştirilebilir. Öğünlerde beyaz unlu Ramazan pidesinden uzak durmak gerekir. Diyet tüm besin gruplarını kapsamalıdır. Hızlı emilen karbonhidratlardan, aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Sıvı ihtiyacı karşılayabilmek için bol suyun yanı sıra şekersiz komposto, ayran, süt, maden suyu gibi içecekler tercih edilebilir. Diyabet tedavisi bireyseldir ve Ramazan gibi bir aylık süre için de olsa yaşam tarzını ciddi anlamda değiştiren bu sürede, diyabet için kullanılan ilaçların dozu ve zamanı hastaya göre ayarlanmalıdır.”