Şehrin bütün değerlerini korumalıyız

Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Metin Özaslan, dört CD ve içindeki kitapçıktan oluşan ‘Geleneksel Ankara Ezgileri: Seymen Tezenelerinden Bacıeren Oyunlarına’ adlı albüm eserin Ankara’nın kültürel anlamda en önemli projelerinden biri olduğunu kaydetti. Özaslan, “Dört CD ve 56 eserden oluşan bu çalışma esasen bir arşiv çalışması ve referans bir yapıt olma niteliğinde. Eser, kültürel mirasımızın ortaya çıkarılması ve gelecek kuşaklara doğru bir şekilde aktarılması için hazırlanmıştır. Bu albüm, dijital arşive, dijital mecralara yüklenecek, Türkiye’nin hatta dünyanın her tarafından kullanıma açık olacak” dedi.

DÜĞÜN VE EĞLENCENİN OLMAZSA OLMAZI

Ankara’nın halk müziğinin de başkenti olduğunu ifade eden Özaslan, “Cumhuriyetimizin ilk günlerinden itibaren Ankara’mız halk müziğinin de başkenti olmuştur. Radyoeviyle, halkeviyle, konservatuar ve korolarıyla geleneksel müziğimizin millileşme sürecinin kalbidir Ankara. Ayrıca Hamamönü ve Hamamarkası’nda kümelenen saz imalatçıları, halk müziğimizin baş aktörü bağlamanın standartlaşmasına ve millileşmesine büyük katkı sağlamışlardır. Cumhuriyet dönemi başlarından itibaren bahsettiğimiz kurumların lokomotifliğinde halk müziğimiz millileşirken, Ankara yöresi eserleri ülke genelinde tanınır, çalınır, oynanır olmuştur. Bugün de Ankara oyun havaları ve türküleri ülkemizin her bölgesinde yoğun ilgi görmekte ve her bir düğünün, eğlencenin, muhabbetin olmazsa olmazı konumundadır” diye konuştu.

ÖTEKİLEŞTİREN ANLAYIŞI KABUL EDEMEYİZ

Ankara oyun havaları ve türkülerinde son 30-40 yılda büyük bir yozlaşma ve kalitesizlik yaşandığına değinen Özaslan, “Oyun havaları ve türkülerin ülke genelinde bilinirliği, son 30-40 yılda piyasa aktörlerinin sel gibi bu alana akmasına zemin hazırladı. Ankaralı müziği, eğlence anlayışı değişti. En büyük zararımız ise Ankaralılık imajını, başkent Ankara imajımızı kaybettik. Yozlaşan Ankara müziği, pavyon kültürünün bir getirisidir. Ankara ezgilerinin popülaritesinden yararlanmak isteyen kişiler, isimlerinin başına ‘Ankaralı’ sıfatını koyarak, Ankara müziğinin güzel türkülerinin sözlerini ve tavırlarını değiştirdi. Müstehcen sözlerle, elektro saz, darbuka, zil orkestrasının basit ritimleriyle, pavyon adabıyla icra edilen yeni bir müzik türünün oluşumuna neden oldular. Bu olumsuz değişim, süreç içerisinde geleneksel Seymen ve Bacıeren (Ankara Kadınları) oyunlarına da yansımış ve haliyle geleneksel Ankara oyunları, zamanla unutulmuştur. Günlük hayatımıza taşmış vaziyetteki bu kültürel dejenerasyon, Ankaralıları ve ülke genelinde geleneksel Ankara müziğinin ve oyunlarının asaletini, zarafetini ve zenginliğini bilen tüm kültür insanlarını derinden üzmüştür. Bizim, köklü bir tarih ve zengin bir kültürel mirasa sahip Ankara’nın yeniden beyefendi, hanımefendi diye anılan imajını kazandırmamız gerekiyor. Kolaycılığa kaçıp kalitesiz yoz şeyler sunamayız. 21. yüzyılda başkent Ankara, Anadolu’nun kalkınma ve modernleşme lokomotifidir. Ankara’yı ötekileştiren ve itibarsızlaştıran bir anlayışı kabul edemeyiz. Atatürk, başkent Ankara ve Cumhuriyet bir bütündür. Atatürk’ün ve Cumhuriyetin somutlaştığı şehir Ankara’dır. Bu şehrin bütün değerlerini korumalıyız.”

56 FARKLI ESER

İstanbul ve Ankara’daki stüdyolarda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yenimahalle Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan albümün sanat yönetmenliğini İsmail Işık üstleniyor. Albümde Ankara ve Orta çok sayıda saz ve ses sanatçısı görev aldı. ‘Seymen Divanı’, ‘Seymen Meydanı’, ‘Ankara Kadın Oyunları’ ve ‘Ankara Kına Türküleri-Ağırlama Halayları’ adlı dört CD’den oluşan eserde, ‘Misket’, ‘Atım Arap’, ‘Mor Koyun’, ‘Ankara’da Yedim Taze Meyvayı’, ‘Hüdayya’, ‘Sarı Zeybek’ gibi 56 farklı eser yer alıyor.

Derneğin Genel Başkanı Metin Özaslan, son 30-40 yılda pavyon kültürüyle Ankara müziğinin yozlaştığını belirterek, “En büyük zararımız ise Ankaralılık imajını, başkent Ankara imajımızı kaybettik. Ankara’yı ötekileştiren ve itibarsızlaştıran bir anlayışı kabul edemeyiz. Bu şehrin bütün değerlerini korumalıyız” dedi.