Güncelleme Tarihi:
Ankara Hürriyet’in ‘Başkanlar Konuşuyor’ röportaj dizisinin 7’nci konuğu olan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Altındağ’daki büyük dönüşümü anlattı. Ankara Hürriyet Haber Koordinatörü Deniz Gürel ve haber ekibine çalışmaları değerlendiren Tiryaki belediye kanunundaki değişikliklerle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.
* Altındağ’da gecekondu bölgelerinin yerinde yeni yapılaşmalar hızla devam ediyor. Kentsel dönüşümde gelinen nokta nasıl? Şu anda ne kadar gecekondu kaldı?
Altındağ’da kentsel dönüşüm başladıktan sonra yılda ortalama 15 bin konut yapılıyor. Bazı yerlerde belediye olarak bazı yerlerde ise müteahhitler aracılığıyla yapılıyor. Belediyenin kendisinin yıktığı bir çoğu çok katlı olmak üzere gecekondu sayısı 45 binin üzerindedir. Müteahhitlerin yıktıkları gecekondular bu rakama dahil değil. Bundan sonra ayakta kalacak gecekondu bölgesi yok. Her bölgede yapılaşma başladı. Bizim göreve geldiğimizden bu güne artık yüzde 20 kadar bir gecekondu kaldı. Bir iki yıl içinde Altındağ’da gecekondu kalmaz.
ŞEHİR İNSAN YETİŞTİRMELİ
* Altındağ’da büyük parklar da göze çarpıyor, Kentsel dönüşümün yanında sosyal donatılar ve yeşil alanlar konusunda nasıl bir yol izliyorsunuz?
Dönüşümün olduğu yerlerde çok ciddi yeşil alanlar yapıyoruz. 50 dönümden aşağı park yapmıyoruz. 38 tane park yaptık. Küçük park yapmıyoruz, bu bizim belediye politikamız. Göreve geldiğimizden bu yana küçük park alanlarına da kreş sağlık merkezi gibi sosyal tesisler yapıyoruz. Şu anda tamamen gecekondu dönüşümünün Doğantepe’ye yapacağımız park 200 dönüm. Sadece park değil şu anda 13’ncü okulu yapıyoruz. Milli Eğitim’e teslim ediyoruz. Altındağ’da hiçbir tesis özel sektöre verilmez, hepsini işletiyoruz. Altındağ’da fiziki değişimle birlikte bir zihniyet değişimi düşünüyoruz. Şehirleri güvenli hale getirmek lazım. İnsan yetiştirmemiz lazım. Şehir bir okul olmalı. Şehir insanı yetiştirmeli. İnsanlar sokakta yürürken bir şeyler öğrenmeli bunu amaçlıyoruz. Şehir aynı zamanda medeniyet demektir. Bizim tesislerimize yüzlerce üniversite hocası gelerek eğitimler veriyor. Binlerce insan girip çıkıyor.
* Ulucanlar, Altınköy Açık Hava Müzesi ve Hamamönü gerçekten ilçenin çehresini değiştirerek büyük bir katkı sağladı. Bu müzeler bugüne kadar ne kadar ziyaretçi aldı?
Ulucanlar Cezaevi Müzesi var. Sadece bir tane müze yapmadık. Somut Olmayan Kültürel Miraslar Müzesi’ni yaptık Gazi Üniversitesi işletiyor. Bizim katkılarımızla özel şahıs satranç müzesi yaptı. Mehmet Akif Ersoy Edebiyat Müzesi, Ankaralı Şair ve Yazarlar Müzesi, en büyüğü Altınköy açık hava Müzesi, bunların hepsi bitti. Şimdi kent müzesi için mücadelemizi veriyoruz. Altınköy’ün içinde de Çocuk Müzesi, Köy Müzesi, Doğa Müzesi gibi dört tane müze olacak. Ulucanlar’ı 2 yılda gezen kişi sayısı 500 binin üzerinde. Altınköy’ün resmi açılışı olmadı. Mart’ta açacağız. 2 aylık deneme süresinde 100 bin kişi gezmiş. Hamamönü tamamen bir turizm destinasyonu oldu. Tarihi dokunun yenilenmesi ile ilgili çalışmalar sadece Türkiye’den değil yurtdışından ödül aldı. Bir yerel idare adına çok önemli çalışma. Şu anda Hamamarkası’nda çalışmalar var. 2016 yılı itibariyle insanların konaklayabileceği evler yapılacak. Tamamen ticarethane değil ev konseptinde yapılar olacak.
ANKARA’DAKİ SURİYELİLERİN
TAMAMINA YAKINI BİZDE
* Siteler bölgesindeki mahallelerde Suriye’den gelen vatandaşların yoğunluğu söz konusu. Bu durumla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Ankara’ya gelen Suriyelilerin hemen hemen tamamına yakını bizim bölgede. Nedeni sahiplerinin oturmadığı yıkılmayan mevcut gecekondulara yerleşmiş olmaları. 30 ila 40 bin arasında bir Suriyeli olduğu söyleniyor. Yıkım yaptığımız bölgelerde ‘Onlar oturuyor niye yıkıyorsunuz’ diyenler oluyor ama yıkımı geciktiremeyiz. Zaten birçoğu başka yerlere gittiler. Buradaki insanların uygun olmayan koşullar yerine daha sağlıklı yapılarda kalmalarını arzu ediyoruz.
* Belediye binasının da yıkımına başladınız. Tamamı ne zaman yıkılacak?
Belediye binasının yarısını yıkmaya başladık. Tamamı da yıkılacak. Yarısını Sağlık Bakanlığı kullanıyor yazı yazarak çıkmalarını istedik. Bir sene süre istediler. Bu görev dönemimizde yıkmayı hedefliyoruz. Özellikle kaleden itibaren esnaflar ve herkes yıkım için teşekkür etti.
* 2016 yılında neler yapacaksınız?
Bugüne kadar yapacağımız işleri seçim dönemi de dahil halkla paylaşmadık. Her yıl nisan ayının ilk haftasında okul müdürleri, imamlar, muhtarlar, STK’lar gibi Altındağ’dak bin 500 kişiye bir yılda şunları yaptık diye sunum yapıyoruz. İhalesi yapılmamış hiçbir işi göstermedik. Ocak ayı bizim ihale ayımız. Bazılarını paylaşayım. Bir büyük kültür merkezinin ihalesi yapıldı. Aydınlıkevler pazar yeri ihalesi yapıldı. Çok farklı bir pazar yeri konseptine geçiyoruz. Güneşevler pazar yeri İhale aşamasında. Beşikkaya Pazar yeri ihale aşamasında. Gecekondudan dönüşen Ali Ersoy Mahallesi’nde ilk kez bir buz pateni tesisi yapacağız. Ahşaptan yapmayı düşünüyoruz. Ahşap konusunda da yurtdışından bile danışmanlık hizmeti aldık. Yüzde 100’ü ahşap olacak atların olduğu bir projeyi de Altınköy’ün içine yapıyoruz. Köy 300 dönüm daha büyüyor bin dönüm olacak.
* Altındağ’da diğer belediyelerden farklı bir modelle ilerliyorsunuz. Yastığa başınızı koyduğunuzda bu kadar yapıyoruz ama bizden sonra ne olur diye endişe ettiğiniz oluyor mu?
Bu soruyu halk da soruyor. ‘Niye bu kadar çok işi yapılıyor sonrasında nasıl yönetilecek?’ Bu endişeleri taşımıyorum demek doğru olmaz ama endişe var diye bir iş yapmamak da olmaz. Halk sahip çıkmalıdır.
BELDE BELEDİYESİNİN
İŞİNİ BÜYÜKŞEHİR YAPIYOR
* Kamudan gelen yerel yönetimde olan birisisiniz. Yeni belediye yasasında ilçe belediye başkanı olarak beklentileriniz neler? Ne olmalı ne olmamalı?
Son 10 yılda belediye yasaları çok defa değişti. Hala değişmeye devam ediyor. Demek ki yeterince hazırlık yapılmadan alelacele bazı spesifik problemleri çözmek üzere yasalar çıkarılıyor bu da bir süre sonra farklı problemler doğuruyor. Yasanın objektif kriterlerle yerel idarelerin uzun dönemde hizmet edebileceği şekilde çıkması lazım. Çok sık değişiklik doğru bir şey değil. Yeni çıkacak olan yasadan da ilçe belediyelerine ciddi bir katkı beklentisi içinde değilim. Büyükşehir belediyelerinin yasalarla yanlış kurgulandığını düşünüyorum. Bazı ilçe belediyelerinde bırakılması gereken görevler Büyükşehir’e verilmişti sıkıntıların büyük kısmı da budur. Özellikle yasadan sonra Büyükşehir’e dahil olan yerlerde çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bunları önceden tahmin etmiştim. Bu sıkıntılara çözüm bulmak amacıyla yasa değişikliğine gidiliyor. Ümit ederim ki problemlere çözüm olur daha objektif kriterlerle yasa hazırlanır. Eğer yine subjektif şeyler olursa 6 ay sonra yine bu sızlanma devam eder. Türkiye’de yerel idareler Büyükşehir üzerinden gitmekte. Büyükşehirleri meşgul eden asıl görevlerini yapmasına engel olan adeta ilçe ve belde belediyelerine dönüştüren ilgisiz görevlerden dolayı Büyükşehirler, ilçe belediyelere dönüştürülmüştür bir yerde. Belde belediyesinin yapması gereken işleri Büyükşehir yapıyor. Bazı ruhsatları Büyükşehir’in vermesi, 200 kilometre uzaklıktaki bir yerdeki itfaiye görevlisinin tayini, oradaki bir mezarlığın sorumluluğu gibi işler örnek verilebilir. Oysa Büyükşehir belediyeleri şehrin 100 yıl geleceğiyle ilgilenecek konumda olmalıdır. Belediyelerin ihtiyaçları sonsuz kaynaklar kısıtlı.
ULUS İÇİN YAPTIKLARIMIZ ORTADA
* Büyükşehir Belediyesi’nin proje toplantısında Başbakan’ın Ulus’la ilgili bir çağrısı oldu. Siz de Ulus’ta belediye başkanısınız sizin sorumluluk alanınızda elinizden geleni fazlasıyla yaptınız belki ama Ulus’un ulusumuza yakışır bir hale gelmesi lazım dediğinde ne hissettiniz?
Sözün gerçekliği konusunda tereddüt hiç yok. Çok gecikmiştir. Bizim de Ulus’a katkı adına yaptıklarımız ortada. Siz üzerinize düşeni yaptınız mı Ulus konusunda? Kendi yetki alanımızda olan bölgelerdeki performansımızın düşük olmadığını düşünüyorum. Bütün kaynakları buraya harcama durumumuz yok. Suç üreten bölgelere de yatırım yapmamız lazım. Bir taraftan da o bölgedeki tarihi dokunun yenilenmesi bakımında halen ciddi çalışmalarımız var. Önümüzdeki süreçte oralar da konut bölgesi de yapacağız. Hamamarkası’nda konutlar yapacağız. Bir ilçe belediyesi olarak ne kadar yapabilirsek o kadar yapacağız. Şehrin göbeğinde insanların oturabileceği konaklar olacak. Bir sene içinde hayat bulur diye tahmin ediyoruz.
YARIN: SİNCAN BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA TUNA