Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de görevli yabancı büyükelçilerin ve diplomatların eşleri haftada bir gün bir araya gelerek Türkçe öğreniyor ve Türk kültürünü tanıyor. Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği’nin (DMEDD) çatısı altında gönüllüler tarafından verilen Türkçe derslerine katılan diplomat eşleri, Türkçeyi nasıl öğrendiklerini ve günlük hayatta nasıl alıştırma yaptıklarını anlattı.
Ankara'ya 6 ay önce geldiklerini belirten Lüksemburg Sefiresi Barbara Faber-Mohr, "Ankara'yı ve Türkiye'yi çok sevdim. Ama en çok sevdiğim yanı, insanları. Türk halkı tarafından çok sıcak bir şekilde karşılandık. Türk dostlarımız oldu. Bizi evlerine davet ediyorlar, şımartıyorlar" dedi. Faber-Mohr alışverişle alıştırma yaptığını, hatta zaman zaman "Bu çok pahalı. Daha ucuz lütfen" diyerek, Türkçe pazarlık ettiğini anlattı.
‘TUNALI’DA ALIŞVERİŞ YAPIYORUM’
İki ay önce Türkiye'de ikinci kez görevlendirildiklerini, 23 yıl önce de Türkiye'de 4 yıl kaldıklarını belirten İsrail Sefiresi Cheryl Andrea Na'eh, "Biraz Türkçe hatırlıyorum" dedi. İyi Türkçe konuştuğunu söyleyenlerin bulunduğunu, ancak gramer bilgilerinin zayıf olduğunu belirten Na'eh, nasıl alıştırma yaptığını "Alışveriş yapıyorum, Tunalı'ya gidiyorum" diye anlattı. İki ülkede kullanılan ortak kelimeler olduğunu belirten Na'eh, "İbranicede de nisan ve eylül kelimeleri aynı" dedi. Kore Cumhuriyeti Sefiresi Na-mi Hong, yaklaşık 2 yıldır Türkçe dersleri aldığını, orta seviyede Türkçe konuşabildiğini, ancak bu derslere katılarak daha fazla ilerleme kaydettiğini belirtti. Japonyalı Hiroka Ateş de kendisini Türkçe tanıttı. "Beş ay önce Türkçe öğrendim. Çok zor" dedi. Ateş, günlük hayatta nasıl Türkçe alıştırma yaptığını, "Yavaş yavaş öğreniyorum. Televizyon seyrediyorum. Eşim Türk, Türkçe ve İngilizce konuşuyoruz" diye anlattı.
‘ULUS’UN ATMOSFERİ BAMBAŞKA’
Eşi, Benin'in Ankara Büyükelçiliği’nde Maliye ateşesi olan Sabine Attigla da, 3 yıldır Türkçe dersleri aldığını, Türkçe şöyle anlattı: "Arkadaşlarla konuşuyorum, gazetelerden, roman ve kitaplardan öğreniyorum. Genellikle biyografi okuyorum." Türkçe'nin 7. yabancı dili olduğunu belirten Cristina Oberreiter de yaklaşık 1 yıl 3 aydır Türkçe dersi aldığını söyledi. Eşi Avusturya'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı olan Oberreiter, nasıl Türkçe alıştırma yaptığını, "Türkçe filmler gördüm ve İngilizce alt yazılarını okudum" diye anlattı. Eşi Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nda (UNFPA) görevli Tighereda Alem Kulessa da, bir buçuk yıldır Türkçe öğrendiğini söyledi. 6. dil olarak öğrendiği Türkçede ileri seviyeye gelen Kulessa, "Türkçe öğrenmek zor mu, kolay mı?" sorusunu, "Şöyle böyle. Zor değil, kolay değil" diye yanıtladı. Türk dizilerini izleyerek ve alışverişe çıkarak alıştırma yaptığını söyleyen Kulessa, "Ben Ulus'u çok seviyorum. Çünkü çok yeni değil, eski. Hava, insanlar, atmosfer çok başka. Ankara çok modern ama Ulus çok eski ve başka bir kültür var" diye konuştu.
HIZLI TREN GARI'NA ULUSLARARASI ZİYARET
Ankara’da görev yapan büyükelçilerin eşleri, Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı’nı ziyaret etti. Sefireler, tren garını, hızlı trenleri, peronları ve gar içindeki alışveriş merkezini ziyaret etti. Etkinliğe ABD Büyükelçisi John Bass’ın eşi Holly Hozer Bass, Avustrya Büyükelçisi Klaus Wölfer’in eşi Diane Wölfer, Hollanda Büyükleçisi Kees Cornelis van Rij’in eşi Marie Jeanne van Rij gibi 23 ülkenin sefiresi katıldı. Sefireler ilk olarak AVM içindeki kadına şiddete dikkat çeken sergiyi inledi. Ardından trenlerin hareket ettiği peronlara inen sefireler, hareket noktaları ve trenlerin özellikleri hakkında bilgi aldı. Daha sonra AVM içindeki mağazaları dolaşan sefireler Ekol mağazasında düzenlenen kokteyle katıldı. Etkinlik, The Ankara Otel’de düzenlenen öğle yemeğiyle son buldu.