Güncelleme Tarihi:
Çevre felaketini önlemek için 1 yıl önce imzalanan ‘kurtarma protokolü’ kapsamında hazırlanan proje ödeneğinin, Kalkınma Bakanlığı’nın yatırım programına alınmasıyla Ankaralılara derin bir nefes aldıran Mogan Gölü’nde, bu kez de sazlık alanların katledildiği ortaya çıktı. Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından Ankara-Konya karayolu üzerinde devam eden ‘köprülü kavşak’ projesi için dikilen beton köprü bacaklarının yerleştirilmesi sırasında Mogan Gölü’nü çevreleyen yaklaşık 10 dönümlük alandaki sazlıklar iş makineleriyle kesilip, ezildi. 2 hafta önce yapılan çalışmaların ardından kuru sazlık yığınlarıyla dolan sulak alan, köprü bacaklarından başlayarak göle doğru taş ve moloz yığınlarıyla doldurulmaya başlandı.
227 KUŞ TÜRÜNE YUVA
3 bakanlık ve 2 belediyenin, 30 Eylül 2014 tarihinde imzaladığı ‘kurtarma protokolü’ne göre ‘dip çamuru temizliği’, ‘dere ıslahı’ ve ‘çevre düzenlenmesi yapılması’ gereken Mogan Gölü’nde yaşanan ‘sazlık katliamı’ vatandaşların tepkisine neden oldu. Gölü besleyen ve 227 kuş türüne yuva olan sazlıkların iş makineleriyle yok edilmesine isyan eden Gölbaşı sakinlerinden Ethem S., şöyle konuştu:
“Gölün yanındaki sazlıklar, beton bloklar yerleştirilirken katledildi. Sulak alana iş makineleriyle girdiler. Kesilip, ezilen sazlıklar, alanın bir köşesine yığıldı. Biz kurtarılacak diye sevinirken; sazlıklar kesilip, gölün içi molozlarla doldurulmaya başlandı.”
‘SAZLIKLAR SADECE ÇALI YIĞINI DEĞİL’
Sazlıkların yok edildiği ve inşaat alanına dönen sulak alanda incelemelerde bulunan Çevre Mühendisleri Odası Çevre Sorunları Araştırma Merkezi (ÇESAM) Başkanı Baran Bozoğlu da şunları söyledi:
“Yolların yapılmasına karşı değiliz ama bunu nereye ve nasıl yaptığınız çok önemli. Burası bir sulak alan ve sulak alanlarda çevresel etkileri azaltmak amacıyla bir koruma bandı olması gerekir. Ancak burada bandı geçip, direkt gölün içine köprü yapıldığını görüyoruz. Endemik türlerin ve canlıların korunması gerekiyor. Sazlıkları sadece bir çalı yığını olarak görmemek gerekiyor. Kendi içinde gölü koruyan ve besleyen bir ekosistemi var. Ayrıca buradaki kuşların da beslenme ve barınma alanı. Köprünün yapılış şeklini görünce gölün içinin daha da doldurulacağını görüyoruz. Mogun’ın kurtarılması hedeflenirken, direkt gölün ortasına taşları doldurarak inşaat yapmak bu protokolün işlemediğini gösteriyor. Şu an protokol çökmüş durumda. Gölün kurtarılması için akademik çalışmalar yapılıyor ancak siyasi iradenin böyle bir kaygısının olmadığını görüyoruz.”