Güncelleme Tarihi:
Torba Yasa düzenlemesinden memnun olmadıklarını açıklayan Savunma Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN) Genel Başkanı Tuncay Cengiz, ağustos ayında başlayacak 7’nci Dönem Toplu Sözleşme sürecinde memur ve memur emeklilerine yönelik eşit düzenlemeler yapılmasını beklediklerini kaydetti. Cengiz, “Bu fırsatta kaçırılmadan, kamu kaynaklarının adil bölüşümü sağlanmalı, gereken yapılmalı, memur ve emeklilerine hak ettiği değer verilmelidir” dedi. 14 Temmuz’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan torba yasa düzenlemesini değerlendiren Cengiz yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
'MEMNUNİYET YARATMADI'
“AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök ve 20 arkadaşı tarafından TBMM’ye sunulan torba yasa teklifi 14 Temmuz 2023 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Daha önce, 7417 sayılı Kanunun 3600 ek gösterge ile ilgili oluşturduğu adaletsizliği, bu defada yeni torba yasa memur ve emekli ücretlerinde oluşturdu. Kamudaki ücret dengesi bozuldu, hiyerarşi ve hakkaniyet büyük yara aldı. Memurlara, toplu sözleşme arışı ve enflasyon farkı dahil yüzde 17.55 oranında artış ve 15 bin 965 gösterge rakamının karşılığı olarak 8 bin 77 TL seyyanen ek ödeme verilerek ortalama yüzde 74 artış yapılmış olsa da 8 bin 77 TL seyyanen ek ödeme taban aylığa yansıtılmadığı için, emekli ücretlerinde yaklaşık 6 bin TL, emekli ikramiyelerinde de yaklaşık 200 bin TL civarında artış yapılmadı. Emekliler sadece yüzde 25 artış ile geçiştirildi. Bu şekliyle, görevdeki bir memur emekli olduğunda mevcut ücretinin ancak yüzde 40-45’ini alabilecek duruma geldi. Memurlar emekli olmaktan korkar hale geldi. Mevcut ücretleri ile dahi geçinemeyen memurlar, yüzde 40-45 oranında bağlanacak ücretler ile geçinmesi neredeyse imkânsız hale geldi. Diğer bir konu, en düşük memur maaşında yaşanıyor. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın yayımladığı ‘Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm 07 Temmuz 2023’ başlıklı raporunda yer alan ‘Seçilmiş Ücret ve Aylıklara İlişkin Bazı Göstergeler’ tablosunda, bekar bir personele ait en düşük memur maaşı 10 bin 441,9 TL olarak gösterilmiş. Buna göre, bekar bir memurun en düşük ücreti 22 bin 17 TL değil 20 bin 351 TL olmaktadır. Halbuki, TÜRK-İŞ verilerine göre Haziran 2023 ayı dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 10 bin 373 TL, yoksulluk sınırı ise 33 bin 789 TL’dir ve memurların yüzde 70-80’lik kısmı 33 bin 789 TL olan yoksulluk sınırının altında kalmaktadır. Son dönemdeki TL’nin değer kayıpları, enflasyon, yaşanan hayat pahalılığı ve alım gücü kayıpları nedeniyle hem memur hem de emeklilerimizin ücretlerindeki bu artışlar memnuniyet yaratmamış, tarafımızdan da kabul edilebilir bulunmamıştır. Kaldı ki, kadrolar (müdürler, şefler, mühendisler, yurtdışı sözleşmeli personel, Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları vb. kariyer uzmanları, uzman ve VHKİ, tekniker ve teknisyen vb.) ve sınıflar (yardımcı hizmetler sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, genel idari hizmetler sınıfı vb.) bazında süregelen haksızlık ve adaletsizlikler varken, torba yasa sorunları çözmekten oldukça uzak kalmıştır. En düşük işçi ücretleri ve mali hakları dikkate alındığında, kamu kaynaklarının adil bölüşüm şarttır. En düşük işçi ücretinin aylık gelirinin, o iş yerindeki müdürü, başmühendisi, şefi ve mühendisinden çok daha fazla olması, geçiştirilemeyecek bir vahim bir durumdur. Sorun işçilerimizin aldığı ücretin yüksekliği değil, memurların aldığı ücretin düşüklüğüdür. Fırsat varken düzeltilmemiş olması da son derece üzücü ve kaygı vericidir. Önümüzde, ağustos ayında başlayacak 7’nci Dönem Toplu Sözleşme süreci vardır. Bu fırsatta kaçırılmadan, kamu kaynaklarının adil bölüşümü sağlanmalı, gereken yapılmalı, memur ve emeklilerine hak ettiği değer verilmelidir."
TALEPLERİNİ SIRALADILAR
SAVDES-SEN olarak, memur ve emekli maaşlarının, hayatın doğal akışına uygun hale getirilebilmesi için 7’nci Dönem Toplu Sözleşmeye ilişkin talep ve tekliflerini yazılı olarak Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ilettiklerini belirten Tuncay Cengiz bunları ise şöyle sıraladı:
“Aile yardımı 3 bin TL’ye, çocuk yardımının bin TL’ye çıkarılmalıdır.
1994-2005 yılları arasında 375 sayılı KHK kapsamında memurlara ödenen “Lojman Tazminatı” üç grup halinde Ankara, İstanbul ve İzmir için 8 bin 500 TL, diğer büyükşehirler için 8 bin TL, diğer iller için ise 7 bin 500 TL olacak ve yılda bir defa güncellenecek şekilde tüm memurlara yeniden ödenmelidir.
Memur maaşlarına altı aylık dönemler halinde yansıtılacak enflasyon farkları, enflasyonist ortamlarda aylık olarak yansıtılmalı, memurların vergi dilimi yüzde 15’te sabitlenmeli, ülkenin ekonomik büyüme oranlarının memur maaşlarına yıllık bazda ayrıca yansıtılmalıdır.
Memurlara, ocak ve temmuz ayları ile Ramazan ve Kurban bayramları olmak üzere yılda dört defa net birer maaş tutarında ikramiye verilmelidir.
Emekli ikramiyeleri orta düzey bir konut alabilecek seviyeye çıkarılması veya emekli olan memurlara emekli ikramiyesinin yanında, TOKİ’nin 100 metrekare konut maliyeti kadar “konut ikramiyesi” verilmeli, bu ikramiyenin inşaat maliyet artışları ile güncellenmesi sağlanmalıdır.
Yemek yardımı olarak, öğle yemeklerinin memurlara ücretsiz verilmeli veya bir öğün yemeğin maliyeti hesaplanarak 22 gün üzerinden memurlara topluca ödenmeli, fazla mesai yapan memurlara ücretsiz akşam yemeği veya yemek maliyeti gün bazında verilmeli, tayın bedeli katsayısı 2 bin 100’den 6 bine çıkarılmalıdır.
Giyecek Yardımı Yönetmeliği güncellenmeli, yardım cins ve esasları ile miktarlarının piyasa gerçek ve rayiçlerine uygun hale getirilmesi sağlanmalıdır.
Fazla mesai saat ücretinin, Temmuz 2023 ayından geçerli olmak üzere 55 TL’den az olmaması, güncelliğini yitirmemesi amacıyla, memur maaş katsayısına bağlanmalıdır.
28 Kasım 2022 tarihinden sonra göreve başlayan sözleşmeli personel mali haklar ile ilgili çalışmalarda unutulmamalı, kadrolu memurlar ile eşdeğer düzeyde ücret artışı sağlanmalıdır.
Dışişleri Bakanlığı yurt dışı teşkilatında görevli “sözleşmeli personelin” döviz bazında ödenen ücretleri ülkenin şartlarına göre en az iki kat artırılmalı, bulunulan ülkenin enflasyon farkları ücretlere yansıtılmalı, sıla bileti, eğitim yardımı, kira yardımı vb. yardımlardan yararlanmaları sağlanmalıdır.
Birinci dereceye gelmiş tüm memurlara sınıf ayırımı yapılmaksızın 3.600 ek gösterge verilmesi, hiyerarşik düzen çerçevesinde tazminat yansıtma oranlarının artırılması, polis, bekçi, uzman erbaş ve astsubay emeklilerine verilen bin 200 TL ek ödemenin maluliyet, eğitim vb. nedenlerle birinci dereceye gelemeyen tüm memur emeklilerine de verilmesi sağlanmalı, ayrıca 5510 sayılı Kanuna göre işe alınan memurlar ile 01 Ekim 2008 tarihinden sonra işe alınan 5434 sayılı Kanuna tabi memurların emekli maaşı bağlama sistemi eşitlenmelidir.
Kamunun kanayan yarası “Yardımcı Hizmetler Sınıfı” kaldırılmalı, mevcut personel eğitim ve mesleklerine uygun Teknik Hizmetler Sınıfı, Sağlık Hizmetleri Sınıfı ve Genel İdare Hizmetleri Sınıfı gibi diğer hizmet sınıflarına atandırılmalıdır.
Şef, Müdür Yardımcısı, Başmühendis ve Müdür/Şube Müdürü kadrolarında görev yapan orta ve alt düzey yönetici personele 8.000 puan görev ve 2.000 puan makam tazminatı verilmeli, Gelir İdaresi ve/veya SGK Merkez Müdür ve Müdür Yardımcıları gibi müstakil birim yöneticiliği yapan personele “temsil tazminatı ve temsil ödeneği” verilmelidir.
Kamu mühendislerinin özel hizmet ve ek özel hizmet tazminatları artırılmalı, emekli kamu mühendislerine 5510 sayılı Kanun kapsamında 15.000 puan karşılığı ek ödeme yapılmalı, “Mühendislik Meslek Kanunu” çıkarılmalıdır. Tekniker ve Teknisyenlerin özel hizmet ve ek özel hizmet tazminatları da hiyerarşi içerisinde artırılmalıdır.
Kariyer uzmanlıklarında taşra-merkez ayrımı kaldırılmalı ve mali hak dengesi sağlanmalı, ayrıca Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanlarının görev tanımları yapılarak, inceleme yetkisi verilmelidir.
Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görevli memurlara, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nda yapılacak düzenleme ile “4.000 gösterge puanı karşılığı Ek Ödeme” verilmelidir.
Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi kurumlarda görevli “kurum tabipleri”, “hemşireler” ve “diğer sağlık çalışanlarının” mali hakları ve ek ödemeleri Sağlık Bakanlığı’ndaki emsalleri ile eşitlenmelidir. Bu çalışmalarda, veteriner hekimler unutulmamalıdır.
EYT ve prim borçlarının yapılandırılması kapsamında iş yükü oldukça artan Sosyal Güvenlik Kurumu personeline, ayrıca “ Yüzde 50 oranında Sosyal Güvenlik Tazminatı” ödenmeli, kurum içinden atama yapılacak şekilde “sosyal güvenlik uzmanı ve uzman yardımcısı” kadroları ihdas edilmelidir.
2828 sayılı Kanun, 3713 sayılı Kanun ve 5378 sayılı Kanun kapsamında kamuda istihdam edilen personelden üst öğrenimi bitirenleri kapsayacak şekilde yapılacak sınav ile üst kadrolara atandırılması sağlanmalıdır.
Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nde fazla çalışma karşılığında üniformalı personele verilen tazminatın benzeri şekilde “Asayiş Tazminatı”, bu kurumlarda görevli sivil devlet memurlarına da verilmelidir.
Gelir İdaresi çalışanlarımızın vergi vb. kamu borçlarının yapılandırılması kapsamında artan iş yüklerinin ifası için “Mali Hizmetler Tazminatı” verilmelidir.
Kamuda branşlaşmayı sağlamak amacıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36’ncı maddesine, “Savunma ve Güvenlik Hizmet Sınıfı”, “Mali Hizmetler Sınıfı”, “Sosyal Güvenlik Hizmetleri Sınıfı” ve “Adalet Hizmetleri Sınıfı” ihdas edilmelidir.
Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nde görevli sivil devlet memurları ile Ticaret Bakanlığı’nda görevli gümrük muhafaza ve gümrük muayene memurlarına, görevleri gereği taşıdıkları riskler karşılığında yılda 45 (kırk beş) gün olacak şekilde “Fiili Hizmet Süresi Zammı (Yıpranma)” verilmelidir.
Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda görevli sivil devlet memurlarının da diğer jandarma, emniyet ve sahil güvenlik personeli gibi “toplu taşıma hizmetlerinden” ücretsiz faydalandırılması sağlanmalıdır.
15 Ocak 2016 tarihinden sonra kamu kurum ve kuruluşlara açıktan atama suretiyle istihdam edilen devlet memurları ile sözleşmeli personel olarak istihdam edilen ve 7433 Sayılı Kanun ile isteğe bağlı olarak memur kadrosuna geçiş hakkı tanınan devlet memurlarına, geçmiş dönemlerde olduğu gibi ilave bir derece verilmesi sağlanmalıdır.
Sendikal örgütlenmenin önündeki her türlü baraj kaldırılmalı, örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayıcı yeni girişimlerden kaçınılmalı, grev hakkı verilmelidir. Toplu sözleşme ikramiyesi, üç kat artırılmalıdır.
Görevde yükselme ve unvan değişikliği mülakat sınavlarının kaldırılması, yerine personelin kendi ve kadrosuna ilişkin nitelik belgesi düzenlenmesi uygulaması yürürlüğe konulmalı, yazılı sınavları ise ÖSYM tarafından iki yılda bir KPSS benzeri tek elden merkezi olarak yapılmalı, kurum ihtiyaçlar personelin nitelik belgesi ve yazılı sınav puanları üzerinden yapılacak sıralama esas alınarak karşılanmalıdır.
Boş kadrolara tedviren veya vekâleten atama işlemlerine yönelik usul ve esasları belirleyen genel bir düzenleme yapılmalıdır. Geçici görevlendirmelere son verilmelidir.
Günün 24 saati çalışılan görevler, vardiya sistemi, nöbet ve fazla çalışma hususlarının usul ve esaslarını belirleyen genel bir düzenleme yapılmalıdır.
Arazi, atölye, fabrika, laboratuvar, büyük proje vb. çalışmalara ilişkin usul ve esasları belirleyen genel bir düzenleme yapılmalıdır.
Stajda geçen süreler emeklilik hesabına dahil edilmeli, Askerlik borçlanmasının işe başlama tarihini öne çekmesi sağlanmalı, yaşanan mağduriyet giderilmelidir.
Hakkaniyet için, bu taleplerimizin 7’inci Dönem Toplu Sözleşme ve TBMM’nin açılması ile birlikte çıkarılacak torba yasalar ile çözüme kavuşturulmasını, kısacası adaletin sağlanmasını, bozulan ücret dengesi ve hiyerarşinin yeniden sağlanmasını istiyor ve bekliyoruz.”