Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2008 00:00
CHP Çankaya İlçe Örgütü’nün toplantısına katılan CHP Genel Sekreteri Önder Sav Başkan Gökçek’i ağır bir dille eleştirerek, "Yerel seçimlerde hedefimiz Büyükşehir’in ensesine kene gibi yapışmış bir belediye başkanını yerinden söküp atmaktır" dedi.
CHP Çankaya İlçe Teşkilatın’ın İnşaat Mühendisleri Odası Toplantı Salonu’nda düzenlediği yerel seçimlere hazırlık toplantısında konuşma yapan CHP Genel Sekreteri Önder Sav Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e fena çattı. Sav, "Yerel seçimlerde hedefimiz Büyükşehir Belediyesini kazanmak yıllardır, Büyükşehir’in ensesine kene gibi yapışmış bir belediye başkanını yerinden söküp atmaktır" dedi.
Parti örgütüne yerel seçimlere yönelik çalışmalarında başarılar dileyen Sav, Çankaya’nın CHP’nin kalesi olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Yerel yönetim seçimleri hazırlıklarında Çankaya ilçesi öncü görevini üstlenmeli ve diğer ilçelere de örnek olmalı. Çankaya kalesinden CHP bayrağını indirmeye kimsenin gücü yetmez. O kale Mustafa Kemal’in, İsmet Paşa’nın, CHP’nin kalesi. Çankaya’yı kazanmasının ötesinde hedefimiz Büyükşehir Belediyesini kazanmak yıllardır Büyükşehirin ensesine kene gibi yapışmış bir belediye başkanını yerinden söküp atmaktır.
İmzanın şerefi ne olacak?
Sav’ın ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş’in de gündeminde Kızılırmak suyu vardı. Ateş, Kızılırmak suyunun "Kullanılır mı kullanılmaz mı?" polemiğine girmek istemediği belirterek, ellerinde resmi kurumların raporları olduğunu ifade etti.
Ateş buna göre, 2004 yılında dönemin Ankara Valisinin başkanlığında, aralarında DSİ, Tarım İl Müdürlüğü, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün de olduğu heyet tarafından hazırlanan raporda, Kızılırmak suyunun içme suyu olarak kullanılamayacağının belirtildiğini söyledi. 2005 yılında da DSİ’nin Hirfanlı ve Kesikköprü Baraj Gölleri ve Havzalarındaki Kirlilik Araştırması adı altındaki çalışmasında da Kızılırmak suyuna ilişkin aynı görüşün yer aldığının altını çizdi. Bu raporun altındaki imzanın dönemin DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu’na ait olduğunu hatırlatan Ateş, "Veysel Eroğlu şimdi Çevre ve Orman Bakanı. Sayın Gökçek, diyor ki; ’Şerefimle temin ederim, kirlilik yok.’ Peki bu imzanın şerefi yok mu? Buna imza atanların şerefi ne olacak?" dedi.
Tartışma durulmuyorAteş, su üzerinden çok büyük vurgun vurulduğunu öne sürerek, Kızılırmak suyunun, 250 milyon dolara mal edilmesi gerekirken, 500 milyon dolara, yani 2 katına mal edildiğini savundu..
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut’un iddiaları üzerine, Hıfzısıhha Enstitüsü Başkanı’nın musluktan akan suda bulunan arsenik miktarının zararlı olmadığı yönündeki açıklamalarının da gerçeği yansıtmadığını belirten Ateş şöyle konuştu:
"Nasıl inceledin? Hıfzısıhha Enstitüsü Başkanı diyor ki, ’Yani yüz litre suyun içinde 10 litresi Kızılırmak’tan, 90 litresi de Kızılcahamam tarafından gelen su.’ Barajlardaki doluluk oranı şu an yüzde 1 buçuk. Temmuz ve Ağustos’ta eğer bu durum tersine döner de suyun yüzde 10’nu Kızılcahamam’dan gelir, yüzde 90’ı Kızılırmak’tan gelirse durum ne olacak?"
İvedik Arıtma Tesislerinde "arsenik"i ve Kızılırmak’taki ağır metalleri arıtacak bir sistem olmadığını iddia eden CHP’li Ateş, Büyükşehir Belediyesi’ni ve Hıfzısıhha Enstitüsü’nü Ankara halkını aldatmakla suçladı.
Bir tek Eryılmaz yoktuMART 2009’da yapılması öngörülen yerel
seçimler öncesi CHP Çankaya İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği önemli toplantıya CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Süha Okay, CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok, CHP Ankara İl Başkanı Yaşar Çatak ve partililer katıldı. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz toplantıya başka bir programı olduğu gerekçesiyle katılmadı. Eryılmaz
yerel seçim startını belediye olarak çalışmalarla verdiklerini belirterek şunları söyledi:
"Partimizin yerel seçimlerle ilgili çalışma başlatması bizim de Çankaya Beldiyesi olarak 300 bin eve ulaşıp, yaptıklarımızı anlattığımız 40’a yakın broşür dağıtmamız birbirini bütünleyen çalışmalar. Partimiz ve belediye yerel seçimelere çok güçlü ve iddialı hazırlandığını Çankayalı görüyor."
Gerede suyu bir an önce getirilmeli
TÜKETİCİ Hakları Derneği Başkanı (TÜDEF) Turhan Çakar, Ankaralıların Kızılırmak suyu geldiğinden beri daha kalitesiz su kullandığını savundu.
Çakar, dernek merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Ankara’da içme ve kullanma suyu amaçlı bazı önemli barajların Mayıs ayı başından beri Kızılırmak’tan beslendiğini hatırlattı.
Toplantı masasına bir kavanoz doğal kaynak suyu koyan Çakar, başka bir kavanoza da basın mensuplarının gözü önünde musluk suyu doldurdu. Çakar, daha sonra aynı anda iki kavanozda elektroliz aletiyle kimyasal ayrıştırma işlemi başlattı. Doğal kaynak suyunun üst kısmının çok hafif yeşil renk aldığı gözlenirken, musluk suyunun ise üst tabakasının siyah bir tortu ve yağ tabakası, alt tabakasının ise koyu yeşil renginde yosunlaştığı görüldü. Çakar, kimyasalların ne olduğunun laboratuvarda incelendikten sonra ortaya çıkacağını söyledi.
TSE 266 İnsani Tüketim Amaçlı Sular Standardına göre birinci sınıf bir suda klorür oranının en fazla 30 mg/litre, sülfat oranının da 25 mg/litre olması gerektiğine işaret eden Çakar, "Şu anda 2008 yılı başında kullandığımız sudan daha kalitesiz su kullanıyoruz. Ankaralılar Kızılırmak suyunun geldiği günden beri daha kalitesiz su tüketiyor, biz bunu hak etmiyoruz" dedi.