Güncelleme Tarihi:
En büyük hayalinin tasavvuf şiirlerinden deep house bir parça üretmek olduğunu da söyleyen Nihal Sandıkçı ile yeni şarkısını, kariyer planlarını ve müzik tarzını konuştuk.
* ‘Kaybolmuşum’un fikri nasıl oluştu, şarkının sözleri kime ait?
Diğer single’lardan farklı olarak, bu kez sözler bana ait. Yazım işleriyle yıllardır iç içeyim. Şiirlerim, denemelerim ve röportajlarımdan derlediğim bir kitabım da var. Şarkı sözü denememiştim hiç, ama çok arkadaşımın şarkısının sözlerinde boşluk, eksik ya da kafiye tutturduğum oldu. Hemen herkes hayatının bir döneminde büyülü, efsunlu bir aşkın arayışında oluyor. Şartlar değişince insanlar da değişir. Şarkının özeti de böyle.
* Peki yaşadığın şehir Ankara için bir şarkı yazsan adı ne olurdu? Nelerden ilham alırdın?
Ankara, resmi sorumlulukları sebebiyle ağır bir kent. Yaşayanlar da bu ağırlığın altında eziliyorlar gibi geliyor bana. Sevinçli, coşkulu olmaya bile mesafe koyuyor olabiliriz. Bir de Ankara için ‘gri kent’ yorumları yapılır. Aslında hiç de öyle olmadığını göstermek için yazacağım şarkının adı da ‘Beni Gri Sanma’ olabilir. Türüne gelince, yeni arabeskimiz rap ve ben rap’i çok seviyorum. Ankara’ya çok yakışır.
Söylediğim, çaldığım şarkılar kadar ‘pop’ biri değilim aslında. Ama şarkılar gayet pop oldu. Bol enerji yani. Dans edelim istiyorum ve de eminim bir şarkıya eşlik etmek herkese iyi gelir. Hangi türde olursa olsun.
* Önce radyoda, daha sonra DJ setiyle, şimdi ise kendi şarkınla dinleyenlerinin karşısındasın. Sence hangisi daha zor?
Duruma ve zamana göre değişiyor zorluk. Bazen performansta herhangi sebepten iki şarkıyı birbirine bağlayamazsın, beş dakika çalıp çıkmak istediğin tür, seni girdap gibi içine çeker. Şarkı söylerken de farklı zorluklar olabiliyor mutlaka.
* Rotan nasıl müziğe döndü?
Müzik hep vardı. Şarkı söylemek, radyo ve yönetmenliğini yaptığım sanatsal pek çok iş var. Her biri diğerlerini besliyor, olgunlaştırıyor. Elbette geliştirmem gereken yetenekler, elde etmem gereken bilgiler var ve olmaya da devam edecek. Müzik yüzümü en içten şekilde gülümseten alanlardan biri.
TASAVVUF ŞİİRLERDEN DEEP HOUSE ÜRETMEK İSTİYORUM
* Kariyerinde hayalini kurduğu bir nokta var mı?
Bir şey olmak için izin almanız gereken tek kişi sizsiniz. Kısa vade hayallerim arasında Berlinli müzisyen Fabian Lamar’ın yaptığı gibi bir iş yapmak var. ‘Man o To’da bir Rumi şiiri var biliyorsunuz. Ben de Yunus Emre, Mevlana ya da Abdal sözleriyle bir deep house, melodic techno şarkı yapmak istiyorum.
* Medyanın ve sanatın birçok alanında yer alan biri olarak, birlikte bir projede yer almak istediğin bir isim var mı?
İsim seçme şansım olsa Mirkelam ve Can Bonomo özgünlüklerine ve yorumlarına hayran olduğum isimlerin başında geliyor. Ve de madem hayallerimizde sınır yok, Drake ve Eminem’in de hatırı kalmasın. Bir de ilk işimizi yaptığımız Mansur Ark... Türkiye’nin sevgilisi, bir dünya insanı. Müziği gibi dostluğu, kalbi de güzeldir.