Sarı terör değil sarı papatya olalım

BAŞKENT Ankara’da, kendilerine has “sarı” renkleri ve yaşam şekilleriyle günün 24 saati kent trafiğinde direksiyon sallayan taksicilerin hayat mücadelesini, Ankara Hürriyet yakından izledi. Zaman zaman medyada, “sarı terör”, “sarı eylem”, “sarı isyan” gibi başlıklarla gündeme gelen taksiciler, artık Başkent’te “sarı papatya” ve “çiçek taksi” isimleriyle anılmak istiyor. Hayatlarını gece ve gündüz olmak üzere iki tarife üzerinden sürdüren ve geçimlerini tekerin dönüş sayısına göre kazanan taksiciler, uzun mesafeleri ödül, kısa mesafeleri ise ceza olarak görmeyi bırakıp, yalnızca verdikleri hizmet kalitesi ve insan memnuniyetiyle anılmayı amaçlıyor. Her ne kadar kendi aralarında “çürük elma” diye tabir ettikleri art niyetli taksicilerin de olduğunu kabul ediyor olsalar da taksici esnafı, kendilerine canını ve malını  emanet eden müşterileri üzerindeki kötü imajlarını temizlemek için çabalıyor.

Sralama sistemi

AŞTİ’de yıllarca süren “taksi terörüne” çözüm getirilmesi amacıyla 2007 yılı Nisan ayında kurulan AŞTİ Taksi Durağı, aradan geçen 4 yılın ardından önemli gelişmeler kaydetti. “Sıra bende” kavgasının yerini “sıralama” sistemine bıraktığı, uzun ve kısa mesafe farketmeksizin her müşteriye taksi ulaşım imkanı sunan AŞTİ taksi şoförleri, yıllar öncesinden kalan kötü imajı halen silememiş olmaktan yakındı.

Ankara müşterisi nazik

AŞTİ Taksi Durağı, 155 araç ve 355 şoför ile en kalabalık durak unvanıyla kentte hizmet veriyor. Araç ve şoför sayısının fazla olması nedeniyle kentte çalışan taksi şoförlerinin sıkıntı ve beklentilerini dile getirmeyi amaçlayan Ankara Hürriyet muhabiri, taksicilerin durumunu AŞTİ’de çalışan taksicilere sordu. Genel itibariyle Ankara’da taksicilik yapmaktan ötürü mutlu olduklarını ifade eden taksiciler, iş potansiyeli olarak İstanbul’un daha ileride olduğunu ancak Ankara müşterisinin ise nazik, kibar ve beyefendiliği ile örnek teşkil ettiğini kaydetti.

Korkulu rüya Çinçin

Başkent Ankara’da 18 yıldır taksici mesleğini icraa eden 51 yaşındaki Rahim Doğan, kette bu mesleği yapmaktan ötürü mutlu olduğunu söyledi. Geçmiş yıllara göre taksiciler üzerinde önemli düzelmeler olduğunu belirten Doğan, “Bana istediğin şehirde taksicilik yapabilirsin deseler, yine Ankara’yı seçerdim” dedi. Yakın mesafe diyerek müşteri almayan taksicilerin halen olduğunu ve bu durumun “taksici” sıfatını lekelediğini anlatan 18 yıllık taksi şoförü Doğan, meslekteki sıkıntılarını şöyle dile getirdi: “Metro bu aylarda olmasada, kışın işlerimizi yarı yarıya etkiliyor. Çinçin, Hıdırlıktepe, Yenidoğan’a gitmekten çekiniyoruz. Buraya gittiğimizde çoğu zaman paramızı alamıyoruz. Bazen müşterilerimize, ‘Lütfen kapıyı yavaş kapatırmısınız’ dediğimiz zaman, ‘Kapınızı mı kırdık, araba mı görmedik’ şeklinde yanıtlar alıyoruz.”

Öcü imajı silinmedi

BAŞKENT’te taksiciler olarak “öcü” gibi görüldüklerini ifade eden AŞTİ Taksi Durağı Başkanı Ali Ünal, uzun yıllardır verdikleri mücadeleye rağmen bu imajı tam olarak silemediklerini ifade etti. Azınlık olabilecek bir kısmın mesleği kötü bir şekilde tanıttığını belirten Ali ünal, “Çürük elma mutlaka olmuştur ve olacaktır. Bu her iş için geçerlidir” dedi. AŞTİ’de toplam 10 kapıdan hizmet verdiklerini kaydeden Ünal, taksicilerin günlük kazançlarıyla ilgili ise şöyle dedi: “Taksi sahibi kendi çalışıyorsa günde 120-130 TL arası, şoför bir başkasına çalışıyorsa yine günde 30-40 TL arası para kazanır.” Ankara’da taksi plakası fiyatlarının 200-260 bin TL arasında değiştiğini belirten Ünal ayrıca aralarında “kamu yönetimi” ve “mühendislik fakültesi” mezunu taksicilerin olduğuna dikkat çekerek, kayıt dışı çalışanların SGK şemsiyesi altına alınması konusunda hızlı gelişmeler beklediklerini söyledi.