Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2009 00:00
Hitit metinlerinden "Viyana" adıyla bilinen şarabın, batı dillerindeki "vino, vin, wine" gibi karşılıklarının Anadolu topraklarından köken aldığı belirtilirken, bugüne kadar varlığı bilinen, ancak rastlanmayan şaraphanelerden biri, İzmir’in Çeşme ilçesinde gün yüzüne çıkarıldı.
Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hayat Erkanal, başkanlığında sürdürülen Çeşme Liman kazılarına ilişkin buluntuları anlattı.
Çeşme Limanı’nın yaklaşık 100 metre güneyindeki Bağlararası mevkisinde narenciye bahçesi içindeki inşaat sırasında seramik parçalarının tesadüfen ortaya çıkarılmasıyla çalışmalara başladıklarını bildiren Prof. Dr. Erkanal, burada bulunan şaraphanenin, Anadolu’da bugüne kadar bilinen tek örnek olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Erkanal, Orta Tunç Çağı’nda bölgenin en büyük limanının burası olduğunu ifade ederek, liman tarihini ortaya çıkarmaya başladıklarını, buluntuların 4 bin yıl önceye dayandığını söyledi.
Denizin doldurulmasıyla tarihi liman kentinin 100-120 metre geride kaldığını ifade eden Prof. Dr. Erkanal, çalışmalarda gördükleri en önemli olaylardan birinin, MÖ ikinci, üçüncü bin yıldaki liman kentlerinde üretim merkezlerinin bulunması olduğunu belirtti. Çevreden elde edilen hammaddelerin, burada mamul eşya veya gıda maddeleri haline getirilerek, deniz aşırı ülkelere sevk edildiklerini bildiren Prof. Dr. Erkanal, şöyle devam etti:
"Çeşme Liman kazılarında da bu amaçla yapılan bazı tesisler var, ama en önemlisi şaraphane. Hititlerin en etkili olduğu dönemde Hitit metinlerinden anladığımız kadarıyla şarap, Anadolu’da çok kullanılan bir içki. Sedat Alp hocamızın yaptığı çalışmalara göre, Hitit döneminde aşağı yukarı bu dönemde 8 çeşit şarap üretiliyormuş. Metinlerden bunu biliyorduk, ama bugüne kadar hiçbir şaraphaneyle karşı karşıya kalmamıştık. Anadolu’nun başka kesimlerinde de görmemiştik. Burada ortaya çıktı. Şaraphanenin içinde üzüm ezme hazneleri, üzümlerin bekletildiği depolar, posaların atıldığı yerler ki buralarda çok miktarda üzüm çekirdeği tespit edildi, bol miktarda şarap testisi ve kasesi ele geçti. Bu, Anadolu kültür tarihi açısından çok önemli bir olay."
Hitit metinlerinde şarabın adının "Viyana" olarak geçtiğini, ancak bunun Hititçe bir kelime olmadığını ifade eden Prof. Dr. Erkanal, şunları kaydetti:
"Hititlerin Anadolu’da buldukları bir kelime. Anlaşılıyor ki Hititler gelmeden önce şarap, Anadolu’da çok eski bir geleneğe sahipti ve adı da Viyana’ydı."