Sanata engel yok

Mamak Şafaktepe Mahallesi’nde bulunan Elçim Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki farklı özel gereksinimi bulunan bireyler, çeşitli eğitim ve aktivitelere katılıyor. Bunlardan biri de ebru sanatı… Kültür ve Turizm Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı ebru sanatçısı Devrim Güngör’den ebru eğitimi alan öğrenciler, haftada bir gün su ile renkleri buluşturarak adeta terapi oluyor. Rehabilitasyon sürecinde renklerin çok önemli olduğunu dile getiren Güngör, her çocuğun sevdiği, benimsediği bir renk olduğunu söylüyor. ‘Aynı bahçenin farklı çiçekleriyiz’ anlayışıyla çalışmalarını yürüten öğrenciler ve hocaların hedefi ise bu çalışmaları sergilemek. Toplam 17 öğrencinin eserlerinin hazırlandığını dile getiren Güngör hem ebru sanatının iyileştirici gücünü hem de çalışmaları özetle şöyle anlattı:

EN ÇOK ÇİÇEK YAPMAYI SEVİYORLAR

“Merkezde, disleksi, öğrenme güçlüğü, Down sendromu, zihinsel engellilik gibi pek çok farklı özel gereksinimi bulunan her yaş grubundan öğrenci bulunmakta. Beş veya altı kişilik gruplarla haftada bir gün çalışıyoruz. Her birinin ayrı özel gereksinimi var. Hepsi burada, aynı bahçenin farklı çiçekleri... Çeşitli eğitim ve aktivitelere katılıyorlar. Birlikte ebru sanatı yapıyoruz. Renklerin yatıştırıcı gücü ve suyun negatifliği alan özelliği sayesinde hem terapi oluyorlar hem de yaratıcılıklarını geliştiriyorlar. Öyle ki benim desteğimle ebru yapanların yanı sıra artık tek başına desteksiz ebru çalışması yapan öğrencilerim var. Çok mutlu oluyorlar. Terapide ve rehabilitasyonda renkler çok önemli. Hepsinin kendi rengi var, en çok çiçek yapmayı seviyorlar. Ebru sıvısına temas etmek ruhsal açıdan iyi geliyor. Bizim kurumumuzda bu eğitim ve etkinlik gerçekleştiriliyor ama bence özel gereksinimi bulunan bireyler için, bu tarz faaliyetler gerçekleştiren yerlerin sayısı artmalı. Belediyelerde ve bazı özel okullarda bu tarz etkinlikler gerçekleştiriliyor ama ne yazık ki dönemsel oluyor. Bunun sürekliliğinin sağlanması gerekiyor. Elçim Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde şimdiki hedefimiz, öğrencilerimizin yaptığı çalışmaları bir sergi haline dönüştürmek. Çalışmalarımız sürüyor. Şu anda toplam 17 öğrencimizin eserleri hazırlanıyor.”

KİMLİKLERİNİ ESERLERLE ORTAYA KOYUYORLAR

Özel gereksinimi bulunan öğrencilerin, kendilerini yaptıkları eserlerle duygusal olarak ifade edebildiklerini dile getiren Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni Gökhan Şenel ise, “Buradaki çocuklarımız, gençlerimiz diğer akranları gibi sosyal hayata katılmakta güçlük çekiyor, sosyal anlamda uyum sağlamakta daha zorlanıyor bu yüzden burada kendilerinin farkına vararak bir sosyal etkileşime giriyorlar. Kendilerini yaptıkları eserlerle duygusal olarak ifade ediyorlar, yansıtıyorlar. Ebru sanatı kendine özgü dikkat, sabır gibi özellikleri olan bir sanat. Dolayısıyla çalışma yaparken, ince motor becerilerini kullanıyor, dikkatlerini topluyorlar. Ebru sanatı aynı zamanda öğlencilerin akademik yaşamlarına da katkı sağlıyor. Renklerle, sanatla terapi... En önemli faydalarından biri, bize ifade edemedikleri kimliklerini yaptıkları eserle ortaya koyduklarındaki mutlulukları. Biz sadece sanat değil, spora ve müziğe dair şeyler de öğretiyoruz. Çocuklarımızın yine bu yönde kendilerini ifade etmeye, sosyal kabullerini artırmaya çalışıyoruz. Daha görünür hale geliyorlar. Çünkü bizim çocuklarımız ne yazık ki ötekileştiriliyor. Yaşları büyüdükçe toplum içinde görülmemeye başlıyorlar. Küçükken belki dolmuşta, otobüste, sinemada, tiyatroda görebildiğimiz çocukları 25’li 30’lu yaşlarda göremiyoruz. Sanatla, sporla, müzikle birlikte topluma kendilerinin de var olduklarını daha iyi gösterebiliyorlar” ifadelerini kullandı.

 Özel gereksinimi bulunan ikizler Mert Saylam ve Murat Saylam, birbirinden farklı çalışmalar gerçekleştiriyor.