Sanat şehre inmeli
Güncelleme Tarihi:
Rüya YELSALI
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2009 00:00
Görev yaptığı Antalya’da halk tarafından çok sevilen Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürü Erdoğan Davran, Ankaralı’yı opera baleye getirmek için halka inmek gerektiğini söyledi.
ANTALYA’da görevde kaldığı süre boyunca salonları dolduran, çocuklara opera ve baleyi sevdiren müdür olarak tanınan Erdoğan Davran, opera balenin Ankara’da daha az tanındığını söyledi.
Sanat kurumlarının halka inmek, halkla iç içe olmak zorunda olduğunu söyleyen Davran, ilk başta kendini Ankara’ya tanıtmak istediğini şu sözlerle ifade etti:
"İlk göreve geldiğimde Antalya’da da çok zorlandım. Ama sonradan arkadaşlar çalışma prensiplerime alışınca ve getirilerini de gördükçe çok daha farklı yerlere geldik. Sanat kurumları şehre entegre olmak zorunda, ne yaparsak yapalım. Biz şehirden, yaşamdan uzak kalamayız. 1950’li yıllarda sanat da, spor da böyleymiş. Şimdi ise günümüzde insan sayısı ve meslek grupları çok arttı. Globalleştik. Artık herkes birbiriyle iç içe girmeye başladı. Böyle bir durumda opera bale olarak dışarıda kalmaya çalışmak, çok büyük hezeyana yol açıyor. Ben özellikle istiyorum ki şehirde çeşitli etkinlikler yapalım. Bilsinler ki opera bale korkulmayacak, rahatlıkla gelinebilecek bir yer. Ama tabi her yere gelmenin bir adabı var. Yemek yiyeceğiniz Siteler’deki lokanta için kostümünüz ve davranışınız farklıdır, Çankaya’da gideceğiniz yer daha farklıdır."
Galalar stresli oluyor
Ankara, siyasetin merkezi olduğundan dolayı insanlara daha zor ulaştığını söyleyen Davran, temsillerin galalarının da bu yüzden kendilerini daha çok zorladığının altını çizdi:
"Ankara ne olursa olsun ağır bir şehir. Mesela ben Antalya’da gala yaptığımda herkese tek tek davetiye götürüyordum, gelsinler diye. Burada mümkün olmuyor ve galayı yapamıyorum. Orada benim davetiye yollayabileceğim en yüksek rütbedeki kişi Vali’ydi. Ama Cumhurbaşkanı’nın yaşadığı şehirdeyiz ve sıralamaya bakarsak Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve bakanlar derken Vali’ye bir türlü gelemiyoruz. Bir yandan büyükelçilikler de var. Yani bu yüzden galalar sıkıntılı ve stresli oluyor."
Davran, ’hafiflemek’ istediğini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz Ankara olarak biraz daha zıpır, biraz daha esnek olalım istiyorum. Şehrin bilindik kısımlarında kendimizi tanıtalım. Repertuvarı kendimizden ödün vermeden, halkın dinleyebileceği ölçüde hafifletelim. Bu konuda en çok önem verdiğim ve dikkat ettiğim şey, bir Türk operasını ve balesini her yıl muhakkak koymaktır. Onun dışında bir Türk operası veya balesini Türk sanatçılarıyla, yurtdışında tanıtmayı çok istiyorum."
Sanat kurumlarının halka inmek, halkla iç içe olmak zorunda olduğunu söyleyen Davran, ilk başta kendini Ankara’ya tanıtmak istediğini şu sözlerle ifade etti:
"İlk göreve geldiğimde Antalya’da da çok zorlandım. Ama sonradan arkadaşlar çalışma prensiplerime alışınca ve getirilerini de gördükçe çok daha farklı yerlere geldik. Sanat kurumları şehre entegre olmak zorunda, ne yaparsak yapalım. Biz şehirden, yaşamdan uzak kalamayız. 1950’li yıllarda sanat da, spor da böyleymiş. Şimdi ise günümüzde insan sayısı ve meslek grupları çok arttı. Globalleştik. Artık herkes birbiriyle iç içe girmeye başladı. Böyle bir durumda opera bale olarak dışarıda kalmaya çalışmak, çok büyük hezeyana yol açıyor. Ben özellikle istiyorum ki şehirde çeşitli etkinlikler yapalım. Bilsinler ki opera bale korkulmayacak, rahatlıkla gelinebilecek bir yer. Ama tabi her yere gelmenin bir adabı var. Yemek yiyeceğiniz Siteler’deki lokanta için kostümünüz ve davranışınız farklıdır, Çankaya’da gideceğiniz yer daha farklıdır."
Galalar stresli oluyor
Ankara, siyasetin merkezi olduğundan dolayı insanlara daha zor ulaştığını söyleyen Davran, temsillerin galalarının da bu yüzden kendilerini daha çok zorladığının altını çizdi:
"Ankara ne olursa olsun ağır bir şehir. Mesela ben Antalya’da gala yaptığımda herkese tek tek davetiye götürüyordum, gelsinler diye. Burada mümkün olmuyor ve galayı yapamıyorum. Orada benim davetiye yollayabileceğim en yüksek rütbedeki kişi Vali’ydi. Ama Cumhurbaşkanı’nın yaşadığı şehirdeyiz ve sıralamaya bakarsak Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve bakanlar derken Vali’ye bir türlü gelemiyoruz. Bir yandan büyükelçilikler de var. Yani bu yüzden galalar sıkıntılı ve stresli oluyor."
Davran, ’hafiflemek’ istediğini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz Ankara olarak biraz daha zıpır, biraz daha esnek olalım istiyorum. Şehrin bilindik kısımlarında kendimizi tanıtalım. Repertuvarı kendimizden ödün vermeden, halkın dinleyebileceği ölçüde hafifletelim. Bu konuda en çok önem verdiğim ve dikkat ettiğim şey, bir Türk operasını ve balesini her yıl muhakkak koymaktır. Onun dışında bir Türk operası veya balesini Türk sanatçılarıyla, yurtdışında tanıtmayı çok istiyorum."